Yüzüme vuran sıcak güneşle gözlerim aralandı.Gülümseyerek kafamı yatağın öbür tarafına çevirdim.Ama beklediğim tabloyu göremedim.Bora nerede?Yo yo hayır.Lütfen dün yaptığı şeyleri hatırlıyor olsun.Lütfen dün gece yapılmış o kadar konuşma boşuna yapılmamış olsun.Telaşla kalktım ve üzerimi giyindim.O sırada kapı açıldı.Korkuyla kapıya baktığımda Bora elinde kahvaltıyla içeri girdi gülümseyerek.Elimi kalbime götürüp derin bir nefes verdim.
''Hatırlıyorsun!''dedim sevinçle suratına bakarak.Güldü ve kahvaltıyı önüme koydu.
''Unutabileceğim bir gece değildi açıkçası.''dedi gülerek.Özlemle suratına baktım ve iç çektim.
''Ne oldu güzelim?''dedi gülerek.
''Bunun bir rüya olmasından çok korkuyorum.Senle ayrı olduğumuz zamanlar böyle rüyalardan uyanıyordum.Çok güzel oluyorlardı,uyanınca gerçekleri fark edip ağlıyordum saatlerce.''dedim buruk bir gülümsemeyle.Gülümsedi ve yüzünü bana yaklaştırdı.Ellerini yüzüme yerleştirdi.
''Yankı,bu sefer rüya değil.Gerçek.Daha düne kadar benim için hayaldin sen.Şimdi yine avucumun içinde yüzün.''dedi ve dudağıma eğilip bir öpücük kondurdu.
''Seni çok seviyorum.''dedim sessizce fısıldayarak.
''Bende seni çok seviyorum.''dedi o da aynı şekilde.
******************************
''Bora,Yankı size bir şey söylememiz gerekiyor.''dedi Arya Emir'i kolundan tutup karşımızda dikilerek.Kıyıya vuran dalgalar ayağımıza çarpıp geri gidiyordu.Gülümseyerek baktım suratlarına.
''Dökülün bakalım.''
''Biz evlenmeye karar verdik!''dediklerinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
''Düğünü erteleyecektiniz?''dedi Bora.
''Evet ama barıştıktan sonra,bu işi uzatmanın bi anlamı olmadığını fark ettik ikimizde.''dedi Emir bu sefer heyecanlı bir şekilde.
''E çok iyi yapmışsınız!Çok sevindim!''dedim ve sevinçle Arya'ya ardından Emir'e sarıldım.Bora'da tebrik ederek aynısını yaptı.
''O zaman artık dönmemiz gerek değil mi?Hazırlık yapmamız lazım.''dedim.
''Bizde size bunu söyleyecektik.Dönmemiz gerekiyor.''dedi Emir.
''Tabi ya kardeşim,işini hallet sonra dönmemiz gerekiyor de.Kardeşini hiç düşünme sen.''dedi Bora gülerek.
''Yok öyle kardeşim.Sen de biraz kafa yoracaksın bu işlere.Çalmak yok.''dedi Emir de gülüp.Biz Arya'yla bir bok anlamadan sevgililerimizin suratına bakıyorduk sadece.En sonunda fark ettiler.
''Pardon kızlar.Hadi odalara gidip toparlanalım.''dedi Emir.Gülerek karşılık verdik ve odalara geçtik.
Bora ve ben benim arabamla,Arya ve Emir'de Bora'nın arabasıyla dönüyordu.Yolu neredeyse yarılaşmıştık ki telefonum çalmaya başladı.Ekrana baktığımda Cem yazısını görünce gözlerimi pörtleterek meşgule attım.Bora'nın sinirlenmesi şuan en son isteyeceğim şeydi.Bora'yla göz göze geldiğimizde 32 diş sırıtıp yanağını sıktım.O da gülerek yola döndü.
''Kim aradı?''dedi yola bakarken.
''Şey ya,banka.Sürekli arayıp duruyorlar.''dedim.Belli etmediğimi düşünüyorum.
''Döveyim mi?''dedi gülerek.Bende güldüm karşılığında.ÇOCUK BANKAYI DÖVÜYOR CEM'E NELER YAPMAZ Kİ.Tam böyle bu konuşma geçip gitmişken.telefonum.yine.çaldı.evet.bu sefer.Bora.gördü.çünkü.heyecanlanıp.telefonu.fırlattım.Bora'nın.üstüne. :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR.ÖKÜZ (Cameron Dallas)
Teen FictionTAMAMLANDI. Cameron Dallas #1 Genç Kurgu #24 ''Ulan deli gibi kıskanıyorum seni!Sana her dokunanı,sana her bakanı,seninle her konuşanı deli gibi öldürmek istiyorum lan!Senin benden başkasına gülmene deli oluyorum!Sen benimsin lan sadece benim!''ded...