Final'e adım adım gidiyoruz canlarım.Senelerdir yazıyorum bu hikayeyi.Duygulanıyorum.Çok boşladığım oldu buraları.Haklısınız.Ama bende zor zamanlar geçiriyorum.En azından karakterlerim mutlu olsun değil mi ama :) İnşallah yani..
Gözlerimi gözlerine dikmiş umutla bekliyordum cevap vermesini.
''Bora-''dememe kalmadan hızlıca yanımdan geçip gitti.Şok içerisinde kalakaldım.Arkamı dönüp baktığımda mekandan çıkıp gitmişti.Gözlerim dolarken öylece arkasından bakakaldım.Omzumu sarmalayan iki el hissettiğimde hıçkırıklarıma engel olamamıştım.
''Tamam kuzum tamam sakin ol.Ashley Yankı'nın eşyalarını al masadan!''diyordu Arya.Mekanda ki herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu.
''Arya siz Yankı'yı alın bize gidin,biz Poyrazla Bora'yı bulmaya çalışıcaz.''dedi Emir Arya'ya ve hızlıca gittiler onlar da Poyrazla beraber.Beni zar zor arabaya kadar götürdü kızlar.Araba eve doğru ilerlerken ben hıçkırıklarım arasında boğulmak üzereydim.
''Yankı nolur yapma böyle.Nolur kuzum.İç şu suyu hadi.''dedi Ashley ön koltuktan bana su uzatırken.Ben olumsuz anlamda kafamı sallarken ağlamaya devam ediyordum.
''Yankı,bak bebeğe zarar vereceksin,içsene şu suyu.''dedi Arya bir yandan da endişeyle araba kullanıyordu.Cevap vermedim.Hiç bir şeye cevap vermeye gücüm yoktu şuanda.
Aryalara gittiğimizde beni koltuğa oturmuş yanımda beni teselli etmeye çalışıyorlardı.Bense hiç birini duymuyordum.O kadar çok ağlamıştım ki artık gözümden yaş gelmiyordu.Öylece belli bir yere kitlenmiş duruyordum.
''Ben demiştim..ben,ben korkmakta haklıydım,onu tanıyorum,söylemiştim size!''dedim en sonunda sinirle.İkisi birbirine baktılar ve tekrar bana döndüler.
''Yankı!Bak bilemezsin belki nasıl tepki vereceğini bilemedi.Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi.Ne duygu hissettiğini anlamadı belki!Hemen böyle düşünme lütfen!''dedi yalvarır şekilde Arya.
''Evet ya!Birazdan Poyraz ve Emirle şu kapıdan içeri girip sarılacak sana.Lütfen yapma böyle.''dedi Ashley'de Arya'ya destek verir şekilde.Umarım söylediğin gibi olur Ashley.Aksi takdirde ben çok kötü şeyler yapmak zorunda kalacağım.Bir kaç saat sonra kapı sesi geldiğinde üçümüzde heyecanla döndük kapıya.Poyraz ve Emir çaresiz bir surat ifadesiyle bana baktıktan sonra kızlara döndüler.
''Bulamadık,telefonlarımızı da açmadı.''dedi Poyraz.Gözlerime tekrar hücum eden gözyaşlarıyla koşa koşa yukarı çıktım ve bir odaya attım kendimi.Kapıyı kitledikten sonra yatağa bıraktım kendimi.Avazım çıktığı kadar bağırarak ağladım.Belki saatlerce belki sabaha kadar bilmiyorum,en sonunda uyuya kalmıştım.
Gözlerimi açtığımda güneşin ışıkları tüm odayı aydınlatıyordu.Hafifçe doğruldum.Kalkıp odadaki banyoya girip aynanın karşısında durdum.Makyajım akmış,saçlarım birbirine karışmış,ağlamaktan gözlerim şişmiş ve kanlanmıştı.Ellerim yavaşça karnıma gitti.Dokundum.Burada,hem ona hem de bana ait çok özel bir şey vardı.Ve o bundan korkup kaçmıştı,bana çok aşık olduğunu söyleyen adam.
Duştan çıkıp dolapta ki misafir için konulmuş kıyafetlerden bir şeyler çıkartıp giydim.Kapının kilidini açıp merdivenlere yöneldim.Salondaki herkes adım seslerimi duyup endişeyle bana dönmüştü.Hiç beklemeden Arya konuşmaya başladı.
''İyi misin?Y-yani çok saçma oldu iyi misin diye sormak biliyorum-off!Yankı nolur konuş bir şey söyle!''dedi Arya ayaklanırken.Bir şey demeden mutfağa geçtim ve kendime kahve doldurdum.Kenardaki bahçe kapısından dışarı çıkarken diğerleri de peşimden gelmişti.Büyük yuvarlak masaya sandalyeleri çekip hepimiz oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR.ÖKÜZ (Cameron Dallas)
Teen FictionTAMAMLANDI. Cameron Dallas #1 Genç Kurgu #24 ''Ulan deli gibi kıskanıyorum seni!Sana her dokunanı,sana her bakanı,seninle her konuşanı deli gibi öldürmek istiyorum lan!Senin benden başkasına gülmene deli oluyorum!Sen benimsin lan sadece benim!''ded...