23.Bölüm:Geçmiş(2)

2.1K 166 22
                                    

Uçsuz bucaksız gökyüzü bir anda kararmaya başlamıştı, sokaklarda bulunan herkes bakışlarını karahan gökyüzüne çevirmişlerdi.

Bir çok kişi ne olduğuna anlam veremezken, havanın kararmasına sebep olan yaratıkları gördüklerinde.

Belki de onlarca kişi bulundukları yerlerden ayrılmışlardı, ayrılan kişiler gökyüzünü kaplayan kartal sürüsü ile birlikte ilerlemeye başlamışlardı.

En sonunda gökyüzünde ki kartallardan çok daha büyük bir kartal, şehrin meydanında ortaya çıktığında etrafına toplanan insanları inceliyordu.

Saniyeler dakikalara, dakikalarda saatlere dönüşürken batmak üzere olan güneş kendini karanlığa teslim etmişti.

Bu süre boyunca kartalın etrafında toplanan belki de yüzlerce kişiden oluşan topluluk, sessizce bekliyordu.

"Biz bir ağacın kökleriydik, zaman içinde tecrübeler edindik bu tecrübeler, bir fidanı büyüten su gibi bizi olgunlaştırdı."

Kartala doğru ilerleyen üç kişiden beyaz kıyafetler giyen, gece gibi karanlık bir saça ve kömür gibi siyah gözlere sahip olan adam, kartalın yanına gelince kalabalığa dönüp konuşmasına devam etti.

"Bu yolda bir çok kardeş edindik ve o ufak fidan, büyüyüp bir ağaç oldu ardından dallar açıldı ve ailemiz genişledi.

Bir çok kardeşimiz için bir çok macera yaşadık, her daim birlikte bir ağaç gibi dimdik durduk ve yıkılmadık.

Şimdi sizden bir iyilik istiyorum, aramıza yeni bir kardeşimiz katılacak ancak, bu kişi şuan da Altın Aslan'da tutsak.

Sizden ağacın gücünü istiyorum, sizden bir kardeşimize bir şey olacak olursa, neler yapacağımızı göstermenizi istiyorum.

Sizden dalımızı kesmeye çalışanın, neler ile karşılaşacağını göstermenizi istiyorum.

BENİMLE MİSİNİZ?"

İsimsiz'in bağırısı ile birlikte kalabalıktan savaş naraları yükselmeye başlamıştı.

"Hadi kardeşlerim, yeni kardeşimizi almaya gidelim."

İsimsiz arkasında ki kartalın sırtına binerken, Glass'da, İsimsiz'in arkasına geçmişti.

İkilinin yanında duran Gon ise derin bir nefes almıştı, Gon'un vücudu her geçen saniye büyürken sırtında iki çıkıntı ortaya çıkmıştı.

Gon'un normalde bir doksanlık boyu dört metreye ulaştığında, sırtında ki çıkıntılar da tüylenmeye ve iki kanat ortaya çıkmaya başlamıştı.

Kanatları kaplayan siyah tüyler adeta gecenin karanlığı ile kaybolmuştu, Gon geçirdiği değişimler ile birlikte iki defa kanatlarını çırptıktan sonra gökyüzüne yükselmişti.

O uçuyordu, her hangi bir büyü ile değil kendi vücudunda ki iki kanatla, bir kuş gibi gökyüzünde uçuyordu.

Bu görüntüyü gören ağacın üyeleri ufak bir şaşkınlık geçirseler de kendilerini topladıktan sonra, gökyüzünde ki İsimsiz ve Gon'u takip ederek ilerlemeye başlamışlardı.

***

Gözlerini açan Wolf bir kaç defa gözlerini kırparak kendine geldikten sonra etrafını incelemeye başladı.

Kırmızı gözleri her zaman olduğu gibi birer yakut edasıylar parlıyordu, gri saçları nerden geldiği bilinmeyen tozlar ile kahverengine dönmüştü.

Başını yukarı kaldıran Wolf aslında baş aşağı asılı durduğunu görünce bu sefer bakışlarını ayaklarına çevirmişti.

"Enerji zincirleri, gerçekten uğraştırıcı."

Hırsızlar Kralı: BanzaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin