35.Bölüm:Sanırım...

901 112 10
                                    

Lex yüzünde ki hafif gülümseme ile birlikte, önünde durduğu hanı kısa bir süre incelemeye başladı. Oldukça sıradan ve sönük duran hana ufak bir göz atmak yeterde artardı.

"Hey o bir insan mı?"

"Sessiz ol seni duyabilir sırtına bak."

"Ne Da-..."

"Sessiz ol!"

Lex arkasında konuşan melezler ile göz ucu ile onlara baktığında, karşısında ki iki kedi melezi hızla arkalarını dönerek oradan uzaklaşmışlardı. Bu durum Lex'in gülümsemesinin büyümesine sebep olmuştu.

Lex sol elinde ki pusulaya tekrar baktığında, pusulanın ucunun hanı göstermesi ile birlikte pusulayı sağ omuzunda ki kolluğa yerleştirmişti. Ağır adımlar ile hanın kapısını aralayan Lex, yavaşça içeriye girerken gözleri etrafı aramaya başlamıştı.

"Hoş-... Hoş geldiniz!"

Lex bakışlarını domuz melezi olan hancıya çevirdiğinde, karşılaştığı çatık kaşlar onu gülümsetmişti. Mu kıtasına geldiğinden beri onun kimliğini bilmeyerek, Mu kıtasında yabancılara nasıl davranılıyorsa öyle davranmış kişi karşısındaki hancıydı.

Lex başını hafifçe sallayarak hancının yanında geçerken, hancı Lex'in sırtında ki tek dallı ağaç dövmesi ile birlikte bir anda gözlerini açmıştı. Hızla Lex'in peşinden giden hancı başını eğerek onu takip etmeye başlamıştı.

Lex dövmesinin gözükmesi ile hafifçe gülümserken, bakışlarını mavi saçlı çocuğun ve etrafında ki üç kişinin oturduğu masaya sabitlemişti. Mavi saçlı çocuk ve yanında ki uzun boylu siyah saçlı çocuk, üzerilerinde ki bakışlar ile birlikte gözlerini Lex'e çevirdiklerinde.

Lex dörtlünün oturduğu masayı geçerek onların yanında ki dolu olan başka bir masaya yaklaştı.

"Hancı, bu masa da yemek istiyorum."

"Emredersiniz efendim, Siz pire torbaları hemen kaybolun!"

Hancının bir anda sinirli ve öfkeli sesi ile birlikte, masada oturan dört köpek melezinden üçü öfke ile ayağa kalkmışlardı. Dördüncü ve hala oturan köpek melezi ise arkasına yaslanarak bakışlarını Lex'e çevirmişti.

"Burada oldukça boş masa var, lakin burada yemek yemek istersen sorun değil. Arkadaşlar bey efendi sadece yemek yemek istedi, hancının kaba tavrını dikkate alarak öfkelenmemize gerek yok."

Hala oturan köpek melezinin konuşması ile birlikte ayağa kalkan melezler de yerlerine tekrar otururken, hancının alnından akan ter damlaları gözle görülür biçimdeydi.

"Teklifiniz ne kadar güzel olsa da, bu masada yemek için ısrar ediyorum. Yalnız!"

Lex'in ciddi ve öfke katılmış sesine rağmen, durgun ve mutlu bir şekilde bakan yüzü oturan melezin gözlerini kısmasına sebep olmuştu.

"Pekala..."

"Patron?"

Oturan melez ayağa kalktığında, yanında duran diğer üç melez şaşkınlıkla patronlarına bakmışlardı.

"Mu kıtasın da insanları ne kadar sevmiyor olsak da, düzgün bir şekilde bey efendinin isteğini geri çeviremeyiz."

Köpek melezi ayağa kalkarak Lex'in yanına geldiğinde, Lex'in yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Bir anda hamle yapan köpek melezi, sol elinde tuttuğu hançeri Lex'in sırtına sapladığında Lex önünde ki masaya doğru dayanmıştı.

"O lanet suratın olmasaydı!"

"Hahaha işte bizim patron."

"Ona gününü gösterdin patron!"

Hırsızlar Kralı: BanzaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin