"Senin silahın bir ağır kılıç, ancak elinde ki silahı kaldırmak şuan için imkansız. Bu sebeple daha hafif bir ağır kılıç kullanmak gerekecek."
Parza'nın konuşması ile birlikte hafifçe başını sallayan Qudve sessizce ilerlerken Ursula etrafını dikkatle inceliyordu.
Tüm konular da en son haberdar olmanın kırgınlığı, onu bir miktar üzmüş olsa da bu durumdan şikayet etmiyor ve olacakları gözlemliyordu.
"Sana gelecek olursak, daha önce bir silah kullandığını görmedim ancak anladığım kadarıyla gücün var.
Büyük ihtimalle bir yakın dövüşçüsün bu sebeple sana da bir kılıç vermek en iyisi olur sorun var mı?"
Parza'nın konuşması ile birlikte Ursula başını hafifçe arkaya çevirerek etraflarında ki onlarca insanı bir süre inceledi.
"Burası fazla kalabalık, bu durum biraz tedirgin edici."
Ursula'nın konuşması ile hafifçe kıkırdayan Parza omuz silkerek önlerinde ki silahçı dükkanına girmişti.
***
"Her bitki bir birinden garip bir özelliğe sahiptir, yeşim otu insanı sakinleştirir ancak eğer polenlerin de ki kırmızı renkli kısmı kullanırsan insana bir uyku hali aşılar.
Kırmızı zambağın kökü tek başına hafif bir sinir uyarıcıdır, savaşçılar köklerini yiyerek acil durumlar da öfkelerini öne çıkarır bu durum aslında tehlikelidir.
Öfke insanı kör eder ancak eğer durum tehlikeliyse öfkeyi kullanmak faydalıdır.
Mavi menekşe ise yaraları sarar ve bir koruyucu katman oluşturur, ancak yapraklarını ezer ve bunu tuzlu suda karıştırırsan yararı genişleten ve parçalayan bir etkiye sahiptir.
Her bir bitki hem ilaç hem de zehir özelliğine sahiptir, bir şeyin iyi yada kötü olması kullanılan miktara ve yapım şekline göre değişir.
Bu bitkiler aslında sadece iyileştirmeye yönelik, en çok kullanılan üç bitkidir ancak eğer tozlarını fazla arttırırsak bu bitkiler insan da sinir krizleri, sersemlik ve baş dönmesi gibi bir çok etkiye sahiptir.
Anlayacağın bir eşyanın ilaç veya zehir olması, kullandıldığı miktara bağlıdır."
Krasova'nın açıklaması ile birlikte başını sallayan Maledicti sessizce onu dinlerken bakışlarını etrafta gezdiriyordu.
"Hey önüne bak, burası oldukça kalabalık, kaybolursan neler olur bilmiyorum."
Krasova'nın uyarısı ile birlikte Maledicti bakışlarını önüne çevirerek Krasova'yı takip etmeye başladı.
***
"Ne tarz bir görev alacağız peki?"
Banzai'nin sorusu ile birlikte Gusion önünde ki maceracı binasından içeri girmişti.
"Öyle kolay kolay görev alamazsın, bunun için birliğe üye olman lazım."
Gusion'un ardından içeri giren Banzai ile birlikte ikili görev panosuna doğru ilerlerken Gusion, boynundan çıkardığı kolyenin ucunda ki turuncu renkli plakayı görevliye göstermişti.
Görevli gördüğü plaka ile birlikte başını hafifçe saklarken Gusion, görevlinin yanından geçmişti.
Banzai'de, Gusion'un peşinden ilerlerken görevli Banzai'yi durdurmuştu.
"O benimle."
Gusion'un konuşması ile birlikte görevleri bir adım geri çekilirken, Banzai ilerleyerek Gusion'un yanına geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...