Parmaklarının ucunda ki bıçakları hafifçe okşayan Banzai, elinde ki bıçağı da yerine yerleştirdikten sonra. Bıçak dolu kılıfı boyutsal yüzüğüne kaldırmıştı.
"Merak etme kedicik, seninle böyle pis bir yerde oynamak. Hiç eğlenceli olmayacaktır..."
Banzai yavaşça Cat'e doğru yaklaşırken, sağ elini Cat'in karnında ki boşluğa tekrar sokmuştu, Cat'in acı dolu inlemelerine rağmen Banza'nin yüzünde en ufak mimik dahi oynamamıştı.
"İşte buradasın."
Banzai eline gelen garip şekilli küreyi hafifçe sıkmaya başlamıştı.
"Hırsızın eli; Enerji emilimi."
Banzai aktif ettiği teknik ile birlikte elini Cat'in dantianının üstüne yerleştimişti, Cat'in dantianından akan enerji. Banzai'nin parmak uçlarında toplanıyor, ardından da kolunda ki enerji damarları aracılığı ile kendi dantianına doğru akıyordu.
Bir kaç saniye bu şekilde duran ikilinin sonunda, Banzai elini geri çektiğinde Cat acıdan bayılmıştı.
"Dantianını kaybetmek üzücü olmalı ama neşelen, dediğim gibi seninle burada oynamak hiç eğlenceli olmayacak. İşte bu sebeple seni bir doktora götüreceğim, eminim seni gördüğüne oldukça sevinecektir."
Banzai konuşmasından sonra ayağa kalkarken, acıdan bayılmış olan Cat'in sağ bacağını tutarak onu sürüklemek için arkasını döndüğünde. Karşısında duran iki kırmızı göze durgun bir ifade ile baktı.
"Bir şey mi oldu prenses?"
Banzai'nin alay dolu cümlesine aldırış etmeyen Sei, sol eli ile Cat'i gösterdi.
"Neden bana kendini göstermiyorsun? Senin gerçek yüzünü görmek istiyorum."
Banzai duydukları ile hafifçe sırıtırken, Sei'nin yanından geçerek ilerlemeye devam etti.
"Merak etme, gerçekleri görmek istiyorsun. Bunu göreceksin ancak uyarıyorum, pek hoşuna gitmeyecektir Sei."
Sei anlık olarak duraksamıştı, Banzai'nin ona kendi adı ile seslendiği durumlar oldukça azdı. Henüz kısa bir süreliğine tanışmış olsalar da, Banzai'nin sadece ciddi durumlarda kendisine böyle seslendiği gözünden kaçmamıştı.
"Esrir, Nei'yi sen sürükle ben bu kediciği götüreceğim."
Banzai tekrar konuştuktan sonra Cat ile birlikte alandan ayrılırken, Esrir çatık kaşları ile Banzai'nin arkasından bir süre baktıktan sonra Nei'yi kaldırmaya başlamıştı.
"Onun adı... Banzai değil mi?"
Sei, Esrir'in sorusu ile birlikte başını hafifçe sallarken ağabeyinin sol kolunun altına girerek, Esrir'e destek olmuştu. Esrir'de, Nei'nin sağ kolunu omzuna attıktan sonra yavaşça ilerlemeye başladılar.
"Onun hakkında ne biliyorsun?"
Sei duyduğu soru ile birlikte başını hafifçe iki yana salladı.
"Ne yazık ki çok az şey biliyorum."
Sei'nin kırgın çıkan sesi ile birlikte Esrir kısa bir süreliğine ona baktıktan sonra, tekrar önüne dönmüştü.
"Banzai Rio, daha önce nasıl fark edemedim."
Esrir'in dediklerine bir anlam yüklemeye çalışan Sei'nin sessizliği ile birlikte yolculukları devam etmişti.
***
"TAK TAK DOKTOR FUUU! KAPIYI AÇIN."
Banzai'nin sesi ile birlikte, karşısında ki eski ahşap kapı gıcırtı eşliğinde açıldığında. Banzai karşısında ki Fu'ya yüzünde bir gülümseme ile baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...