Banzai karşısında ki babaannesine sarılarak uzun bir süre hasret giderirken, babaannesi de Banzai'nin mavi saçlarını okşarken Banzai'ye sevgi ve merhamet ile bakan gözleri.
Glass ve diğerlerine döndüğünde tamamen duygusuz bir ifadeye bürünmüştü.
"Banzai'yi tanırım, beni sadece zor bir durum da kalacağız zaman çağırır ki öyle bir durum da bile çağırmayacak birisi. Bu sebeple yüzükte ki büyü ile onun gördüklerini görür ve onu korurum.
Siz, torunumu ne tarz bir kadere itmeye çalıştığınızın farkında mısınız? EĞER YAPACAKLARINIZ SONUNDA BANZAİ EN UFAK BİR ÇİZİK BİLE ALIRSA, ALTAİR ÖLMÜŞ OLSA BİLE CEHENNEMDEN SİZİN İÇİN GERİ DÖNER!"
Banzai'nin babaannesinin bir anda bağırması ile birlikte ortaya çıkan muhteşem aura sebebi ile Glass ve diğerleri dişlerini sıkarken, Qudve ve Maledicti'nin oluşturduğu altı kişilik ekip dizlerinin üstüne çökmüştü.
Kraliçe'nin aurası sebebi ile etrafta ki taşlarda bile ufak çatırdamalar ortaya çıkarken, Banzai sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi rahattı.
"Kraliçe."
Glass'ın zorlanarak konuşması ile birlikte Kraliçe, aurasını bir miktar hafifletmişti. Glass karşısında ki azalan aura ile birlikte derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
"Beni tanıyorsunuz kraliçe, Patron'a karşı en ufak hata yapmam onun yanında ki kişilere karşı da hata yapmamak için özel bir çaba harcarım.
Ancak gördüğüm kadarı ile Banzai'nin önüne binlerce seçenek çıkacak, bütün bu seçeneklerde sadece birinde kendi istediği yaşamı yaşayacak.
Sadece Banzai'nin değil onun generalleri olacak kişilerin de kaderlerine baktım, binlerce seçim sonucu sadece bir sonuç farklıydı.
Her sonuçta Banzai ve diğerlerini ya biz eğitiyorduk, ya da onları hiç önemsemiyorduk. Onları eğitsek bile en sonunda sonları aynı oluyordu.
Tek bir son hariç ve o sona ulaşmaları için, kaderleri oldukça kötü olacak."
Glass'ın açıklaması ile birlikte Kraliçe'nin kaşları hafif bir şaşkınlıkla havalanmıştı.
"Ne kadar kötü?"
Glass duyduğu bu soru eşliğinde üstünden kalkan aura ile birlikte derin bir nefes alarak gözlerini Kraliçe'nin yeşil gözlerine sabitledi.
"Bizim kaderlerimiz kötüydü, güçlenene kadar ezildik ve yaralandık kimi zaman ölmek istedik bizim kaderimiz de eğer yaşarken cehennemi görmek vardıysa. Banzai ve diğerlerinin kaderinde cehennem de geçen bir yaşam var."
Kraliçe duydukları ile birlikte kaşlarını tekrar çatmıştı, yıllar boyu dostları ile güçlenirken yaşadıkları kötü olarlar onlara resmen cehennemi göstermişti. Ancak Banzai ve diğerlerinin kaderi resmen cehennemde geçecekti, böyle bir kadere sahip olan gençlerden dolayı kraliçenin aklında çeşitli sorular oluşmuştu.
Kendi gördükleri ve yaşadıkları az değildi, herkes cennette doğardı bazıları cehennemde büyürdü, Kraliçe gibi cehennemde büyüyenler çoğu zaman güçleri ile ön plana çıkarlardı.
Ancak başka bir yerde doğup başka bir yerde büyümek, sadece kişinin yaşamını değiştirirdi. Banzai ve ekibi ise cehennemde doğup cehennemde büyüyecekti. Kraliçe gelecek hakkında düşüncelere dalmıştı.
Banzai ve arkadaşlarının güçleneceği düşünceleri dudaklarının kenarlarını yukarı doğru kıvırırken, onun çekeceği acıların düşüncesi bu tebessümü bozuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...