Banzai yüzünde ki gülümseme ile birlikte karşısında ki Fuank'a bakarken, Sei'nin yüzüne yerleşen şaşkınlık ve Zean'ın yüzünde ki korku, Banzai'nin yüzünde ki gülümsemenin istemsizce büyümesine sebep olmuştu.
"Cevabınız nedir? Lord Zean?"
Fuank'ın sorusu ile birlikte Zean derin bir nefes alarak yüzünde ki korkuyu bir kenara bırakmaya çalışmıştı, nefesini düzene sokan Zean elini hızla Fuank'dan kurtardıktan sonra öfkeli bakışlarını Banzai'ye çevirmişti.
"Elder Fuank, daha önce adını ve ya soyunu duymadığım bir kişinin prenses Sei'nin yanında olması tam anlamıyla bir hakarettir. Ancak siz onun küçük kardeşiniz olduğunu söylüyorsunuz, bu sebeple bu seferlik bu durumu görmezden geleceğim."
Zean hızla arkasını dönerek uzaklaşırken Banzai'nin yüzünde ki gülümseme yavaşça solmuştu.
"Pekala Lord Zean, kendinize dikkat edin."
Fuank'ın bir kaç saniye önce ki öfkeli haline karşın şimdi ki sakin sesi ile birlikte Fuank, bakışlarını prensesin yanında duran Banzai'ye çevirmiş ve tek kaşını havaya kaldırmıştı.
"Bir şeyi mi böldüm?"
Fuank'ın sorusu ile birlikte hafifçe kıkırdayan Banzai, başını hafifçe iki yana sallamıştı.
"Sadece yeni bir arkadaşımın yanında beni aşağılamaya çalışan birisini kurtardın büyük kardeş."
Banzai'nin konuşması ile birlikte Fuank tek elini ensesine atarak hafifçe kahkaha atmıştı.
"Hohohoho, eğlenceni bozduğuma üzüldüm Banzai, görüşmeyeli nasılsın? Ayrıca diğerleri de burada mı?"
Fuank'ın sorusu ile birlikte Banzai başını hafifçe sallamıştı.
"Evet büyük kardeş Fuank, Qudve ve Ursula ile birlikte, bir kaç arkadaşım daha burada hepimiz iyiyiz. Siz nasılsınız?"
Banzai'nin kibirden uzak ve samimiyet ile dolu sesi ile birlikte Sei içinde ki şaşkınlığı saklayarak sessizce ikiliyi izliyordu, bir kaç dakika önce Banzai'nin de kendisi ile samimi bir şekilde konuştuğunu söyleye bilirdi ancak.
Banzai'nin, Elder Fuank ile arasında ki konuşmada gerçek samimiyetini fark etmişti.
"Gördüğün gibi Banzai, hala güçlenmek için elimden geleni yapıyor olsam da yeterli olduğunu düşünmüyorum, bu sebeple turnuvaya katılarak kendimi sınamaya karar verdim."
Banzai duydukları ile birlikte tek kaşını havaya kaldırmıştı.
"Demek amaçlarımız aynı büyük kardeş, kim bilir belki rakip oluruz khihihihi."
Banzai'nin kahkahası ile birlikte Fuank başını hafifçe salladıktan sonra kaşlarını hafifçe çatmıştı.
"Banzai, turnuva hakkında sana bir şeyler söylememe izin ver, bu turnuva da daha önce ki turnuvalardan daha fazla kişi katılımcı biliyorsun. Bu katılımcılardan bir kaçı benim gibi kişiler, yani benden bile güçlü kişiler mevcut.
Savaşçı da bu kişilerin arasında bu turnuva da bir katılımcı."
Fuank'ın sesinde ki ciddiyet ile birlikte Banzai kaşlarını çatmış ve ciddi bir ifadeye bürünmüştü.
"Durum ne?"
Banzai'nin bir anda bu kadar ciddi olmasına anlık olarak şaşıran Fuank, açıklama yapmak için konuşmasına devam etti.
"Bir çok yeni rakibiniz var, bunlardan en zayıfı bile, bir 'Muhafız' üstelik sıradan bir muhafız da değil, ustası eski bir efsane diyebiliriz, bu çocuk bile tehlike ancak. En zayıf tehlike o çocuk diye bilirim. O çocuğa dikkat edin bir yasak kan taşıyıcısı olarak gücü oldukça fazla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...