Hırsızlar Kralı: Banzai

18.Bölüm:Prenses.

"Ne demek sadece bir hırsız?"

Sei'nin sorusu ile birlikte Banzai hafifçe kıkırdadığın da usta Altair'in sesi zihninde yankılanmıştı.

'Biraz özgün mü olsan?'

Banzai zihninde yankılanan ses ile birlikte hafifçe omuz silkerek bulutları izlemeye devam etti.

"Sence yukarıda neler var?"

Banzai'nin sorusu ile birlikte hafifçe başını sağa yatıran Sei, sessizce Banzai'yi izlemeye devam etti.

"Gerçekten de güzel değil mi? Bulutlar?"

Banzai'nin konuyu dağıtmaya çabalaması ile birlikte hafifçe iç çeken Sei, başını hafifçe sallayarak bakışlarını gök yüzüne çevirdiğinde, gök yüzünde ki gölge ile birlikte yüzüne şaşkın bir ifade yerleşmişti.

"EĞİL!"

Sei bir anda kolundan çekilmesi ile birlikte ne olduğuna anlam veremezken, Banzai hızla Sei'yi kendisine doğru çekerek çiçeklerin üzerine adeta fırlattığında Sei'nin önünde gardını alarak beklemeye başlamıştı.

"Hedef Sei Akira, emir öldür."

Sei duyduğu ses ile Banzai'nin omzunun üstünden karşısında ki siyah giyinimli adamı izlemeye başlamıştı, karşısında ki adam toprağa saplanmış olan kamasını topraktan çıkardıktan sonra Banzai'ye döndüğünde, Banzai yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.

"Denemesi bedava."

Banzai'nin kendinden emin çıkan sesi ile birlikte Sei ne olduğunu fark edemeden Banzai hızla ileriye atılmıştı, karşısında ki siyah giyinimli adamsa elinde ki kamayı Banzai'ye doğru savurduğunda, Banzai hızla adamın kamayı tutan eline bir tekme savurarak saldırısını engelledikten sonra adamın karnına bir tekme attığında, adam bir kaç adım geri sendelemişti.

"Şimdi neden tekmelerini kullandığını anladım."

Banzai'nin konuşması ile birlikte Sei bakışlarını ona çevirdiğinde, Banzai yüzünde ki gülümsemesi ile birlikte karşısında ki adamı izlemeye başlamıştı.

"İnsan kolları, vücudun sadece yüzde otuzluk bir gücünü kullana bilme kapasitesine sahiptir."

Banzai ve Sei arkalarında duydukları ses ile birlikte bakışlarını o tarafa çevirmişlerdi, karşılarında gördükleri bir seksen boylarında oldukça sıska bir vücuda sahip olan adam ile birlikte Banzai kaşlarını çatarak beklemeye devam etti.

Bir anda arkalarında ortaya çıkan bu adam da eğer karşılarında ki adam gibi bir düşmansa oldukça zor bir durumda kalacaklardı.

"Bacaklar ise insan vücudunun kalan yüzde yetmişlik gücünü kullana bilir, elbette düzgün eğitim şartı ile geçerli bir durumdur."

Adamın açıklaması ile birlikte Banzai bakışlarını tekrar adama çevirdiğinde, karşısında ki adam hızla ileriye atılarak Banzai'ye doğru saldırıya geçtiğinde. Banzai geriye doğru sıçramak için hareketlense de karşısında ki adam çoktan elinde ki hançeri Banzai'ye doğru savurmuştu.

"Tek kılıç stili; Hilal ayın kükremesi."

Bir anda Banzai ve karşısında ki rakibinin arasından geçen gri renkli hilal şeklinde ki hava dalgası ile birlikte, adam Banzai'nin üzerine yığıldığında, Banzai bir anda üzerine düşen adam ile birlikte sırt üstü yere yapışmıştı.

"Yine de ben güzel bir kılıç dövüşünü daha çok severim."

Banzai arkasında ki adamın tekrar konuşması ile birlikte başını arkasına çevirerek konuşan adamı incelemeye başladı, oldukça sıradan hatta sıska bile denilebilecek bir vücuda sahip, bir yetmiş civarları ortalama bir boyu olan üstünde beyaz gömlek tarzı bir giysi, altındaysa siyah bir pantolon olan.