Hırsızlar Kralı: Banzai

26.Bölüm:Sadece...

Banzai tam altından kendine doğru gelen dikite karşı bir hamle yapamamıştı, dikit Banzai'nin vücudunu delip geçerken Banzai, yüzünü Ace'e çevirmişti.

Ace'in yüzünde ki sırıtış Banzai'nin yüzünü kaplayan tebessüm ile birlikte bozulmuştu.

"Korktun mu?"

Banzai'nin konuşması ile birlikte, Banzai'nin vücudu yavaşça şeffaflaşarak ortadan kaybolurken, Ace bakışlarını sol tarafına çevirmişti.

Kıpırdamadan yüzünde ki sırıtış ile bekleyen Banzai, bakışlarını Ace'e çevirmişti.

"Hakkını yemeyeceğim, sandığımdan birazcık daha hızlısın."

"Teşekkürler."

Banzai ve Ace arasına ki garip samimi konuşma, dıştan bakanların bu ikisinin arkadaş olduğunu düşünmelerine sebep olacak bir görüntü sunuyorlardı.

"Rakibini analiz etmekte nasılsın peki?"

Ace'in sorusu ile birlikte Banzai anlık bir şaşkınlık geçirse de derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı.

"Anladığım kadarı ile karanlık elementine sahip bir büyücüsün, gücün hakkında şu anlık yeterli bilgim olmasa da, elementinde ki üstünlüğün büyücülükte ilerlediğini gösteriyor. Ancak benim merak ettiğim yan sınıfında ne kadar ileri desin?

Sonuçta S7'nin hırsız koltuğunun sahibisin, bu da hırsız sınıfında okulda bilinen en iyi kişi olduğun anlamına geliyor. Peki merak ediyorum ne kadar ileri desin?"

Banzai'nin sorusu ile birlikte Ace, sağ elini yüzü hizasına getirerek parmakları arasında ki yeşil yüzüğü incelemeye başladı.

"Bilmem acaba ne kadar ilerideyim."

"Onu geri ver!"

Banzai'nin bir anda öfkelenmesi ile birlikte Ace yüzüne bir sırıtış yerleştirmişti.

"Bu yüzük senin için neden bu kadar önemli? Yoksa sevgilin ile konuşmak için mi kullanıyorsun?"

Ace'in alayları ile birlikte öfkesi daha da artan Banzai, sakinleşmek için derin nefesler alsa da bu durum bir işe yaramıyordu.

'Sakinleşmeye çalışma, öfkenin seni ele geçirmesine izin ver, öfke senin vücudunun sınırlarını kaldırır eğer bu durum gerçekleşirse, Ace isimli bu veledi öldürmen saniyelerini almaz.'

Banzai duyduğu kelime ile kaşlarını çatmıştı, 'Öldürmek' hele bir insanı öldürmek, Banzai'nin henüz kabul etmeyeceği bir şeydi. Elbette Ace onu deliye döndürecek kadar öfkelendirmişti ancak, hiç bir canlı böyle basit bir sebepten ölmeyi hak etmezdi.

'Tch, gerçekten de Usta ile kan bağın olmadığına emin misin? O da tıpkı senin gibi öldürmeye karşıydı. Zaman seni de onun gibi bir canavara çevirecek, ben de bu sırada seni izleyeceğim shahahahaha.'

Araknes'in kahkahaları Banzai'nin zihninde adeta yankılanırken, Banzai derin bir nefes alarak kendini toplamıştı.

"Yüzüğümü geri ver, yoksa ben almak zorunda kalacağım."

Banzai'nin konuşması ile birlikte Ace komik bir şaka duymuş gibi kıkırdamıştı, Ace'in kıkırtıları Banzai'nin bakışları ile birlikte sonra bulmuştu.

"Pekala eğer istiyorsan gelip al."

Ace yüzüğü hafifçe yukarı attığın da, yüzük bir anda ortadan kaybolmuştu. Bu olay karşısında Banzai kaşlarını çatarken Ace, sanki yüzüğü arıyor gibi etrafına bakıyordu.