"Adalet sence nedir?"
Banzai duyduğu soru ile birlikte hafifçe yutkunmuştu, derin bir nefes alan Banzai gözlerini Eduardo'nun gözlerine çevirdikten sonra konuştu.
"Herkese ihtiyacı ve gerekli olduğu şekilde davranmak, bir suç işleyen işlediği suç ile eşit şekilde cezalandırılmalıdır."
"Eşitlik nedir?"
Banzai duyduğu soru ile kaşlarını çatmıştı.
"Herkese eşit şekilde davranmaktır, soylu ve ya köle olması fark etmez. Soylular ile köleler eşit haklara sahip olurlar, ancak adalette zorda kalan hak ettiğini alır, onu ezenlerin ise elleri kırılmalıdır."
Eduardo duyduğu cümle ile birlikte hafifçe gülümsedi.
"Kırdığınız o eli de sahibine sokmalısınız."
"Büyük babamın öğüdü."
Banzai'nin karşılığı ile birlikte Eduardo gülümsemesini büyütmüştü.
"Büyük baban Alphonse ile eski arkadaşız, şu Kei veledi sırf Hydra'nın bir üyesi olduğum için bana emir verebileceğini sanıyor. İşin komiği Hydra'ya kendim bile katılmadım, o aptal beni Hydra'nın bir üyesi ilan etti."
Banzai duydukları ile düşünceler denizinde kaybolmuştu, tam konuşmak için ağzını açtığında Eduardo sağ elini havaya kaldırarak Banzai'yi susturmuştu.
"Madem zorla katıldın, neden hala yanındasın? Madem zorla katıldın, neden onun bu kadar yakınındayken onu aşağı indir mi yorsun? Madem zorla katıldın, neden onun emirlerini dinliyorsun? Tarzı bir çok soru aklını kurcalamaya başlamıştır, gözlerinde ki ifade bunu ele veriyor.
Cevaplarını vereyim, hala yanındayım çünkü benimle neredeyse hiç iletişim kurmadı. Yani onunla birlik olduğumu bile bilen çok az kişi var, sırf ailemin güvenliği için ses çıkarmıyorum.
Onu tahtından aşağı indirmiyorum, bu bana her hangi bir şey kazandırmaz. Artı kıtada ki güçlü kimseler Kei'nin tahtı için bir iç savaş başlatır, bu da kıtada ki tüm huzuru bozar benim görevim insanlara huzur vermek onları kaosa sürüklemek değil.
Onun emirlerini dinlediğimi söyleyen yok, bana seni onun yanına götürmemi söylediğinde. Seninle konuşmamın engeli var mı diye sordum, cevabı da umurumda değildi.
Sebeplerimi kısaca özetleyecek olursam, aileme dokunmaması, sözde de olsa barışı korumak benim sebeplerim, onun emirleri benim gözümde basit birer cümleden başka bir şey değiller."
Eduardo konuşmasının sonunda gülümsediğinde, Banzai'nin de yüzüne bir gülümseme yerleşmişti.
"Seninle tanıştığıma sevindim, Eduardo L. Nos."
Eduardo karşısında ki çocuğun onunla eşit şekilde konuşmasına anlık olarak kaşlarını çatsa da, bakışlarını Banzai'nin gözlerine çevirdiğinde Banzai'nin gözlerinde ki o parlaklık ile birlikte kaşlarını gevşetmişti.
"Bende tanıştığımıza sevindim, Banzai Rio."
Eduardo sağ elinin işaret parmağını uzattığında, Banzai her ne kadar Eduardo'nun yanında küçük kaldığını bilse de kaşlarını çatarak Eduardo'nun parmağını sıkmıştı.
***
"Bekle."
Eroni bir anda arkasını dönerek durduğunda, etrafı çatık kaşlar ile inceleyen Krasova ile birlikte neler olduğuna anlam vermeye çalışıyordu.
"Hadi ilerleyin, vahşi ormana az kaldı bir an önce gitmemiz lazım."
Glass'ın sesine rağmen ikili kıpırdamadan bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasíaHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...