20.Bölüm:Kızıl Ölüm

2.4K 207 9
                                    

Üç metrelik bir boya sahip devasa adam, yüzünü kapayan kapşondan dolayı görünüşünü saklasa da.

Yüzünde ki gülümsemesi rahatça fark ediliyordu, devasa cüssesine rağmen her hangi bir silah taşımaması oldukça garip olsa da.

Çevresinde ki kişiler sadece onun görünüşünden bile korktukları için kenara çekiliyordu, devasa adamsa önünde açılan yolla birlikte en sonunda başını hafifçe kaldırarak karşısında ki mekana bakmıştı.

'Domuz Şapkası'

Yazılı tabela adeta şapka giyen bir domuz figüründen oluşuyordu, adam başını tekrar indirerek önünde ki iki kapıyı iterek açmıştı.

Klasik bir bar olarak her yerde içki içen ve maceralarını abartarak anlatan belki de onlarca maceracı vardı.

Devasa adam boyunun sebebi ile hafifçe eğilerek kapıdan geçtikten sonra etrafa bir göz gezdirdi, içeride ki bir çok kişi susmuş ve giren kişiye bakmıştı.

Devasa adam bu manzaraya sırıtarak bakmış ve ilerlemeye başlamıştı, içeride ki maceracıların bakışlarının anlamı oldukça basitti.

Maceracılar ne kadar alçakça olsa da hanlarda konaklamaya gelen güçsüzleri öldürür ve mallarına el koyardı.

Bir çok maceracı da gelen kişiye bu sebeple bakmış olsalar da, bir çok kişi başlarını tekrar önlerine çevirmişti.

Devasa adamda bu manzara ile birlikte sırıtarak ilerlemeye devam etti.

"İkinci?"

Devasa adamın sert ve kalın ama duygusuz sesi ile birlikte, beyaz saçlı gözlüklü kız elinde ki fincanı masaya bırakmıştı.

"Uzun zaman oldu beşinci. Seni silahsız görmek oldukça şaşırtıcı?"

Kadının bir ninniyi andıran, insana garip bir huzur veren ince sesi ile birlikte devasa adam, kadının yanında ki masanın etrafında ki bir sandalyeye oturduktan sonra konuşmaua başladı.

"Seninle daha önce de konuştuk, onun hakkında silah diye bahsetme."

Adamın ciddi sesi ile birlikte kadın, önünde ki fincandan bir yudum daha almıştı.

Kadının beyaza yakın olan saçları, ince bir kalem edası ile çizilmiş gibi gözüken kaşları dolgun ama bir o kadar da ince ve zarif olan kırmızı dudakları.

Ay gibi beyaz bir renge sahip olan beyaza oldukça yakın teninde hiç bir kusurun bulunmaması, yüzünün güzelliğine güzellik katan küçük burnu ve üzerinde oldukça değerli gözüken beyaz bir elbisesi vardı.

Adeta tanrılar o kadını yaratırken özenerek yaratmışlardı.

"Senin düelloyu izlemeye gideceğini düşünmüştüm, sonuçta savaşan kişi senin dikkatini çeken birisi."

Kadının konuşması ile birlikte devasa adam kapşonunu indirmiş ve derin bir nefes almıştı.

"Elbette, oldukça güçlü ve yetenekli karakteristik özellikleri bile tam olarak hakkını veriyor. Ancak hala toy-..."

"Hey sen?"

Bir anda devasa adamın arkasında ortaya çıkan otuzlu yaşlarında ki sarısın genç, devasa adamı omuzunu tutarak konuşmuştu.

Devasa adamsa göz ucu ile arkasında ki adama bakmıştı.

"Gümüş gibi gri saçlar, yakut misali kırmızı gözler, üç metrelik bir boy ve yaralarla dolu bir surat.

Şüphesiz sen siyahlardan beş numaralı kişi Gümüş Kurt Tao'sun.

Senin yerini almak için benimle düello yap!"

Hırsızlar Kralı: BanzaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin