Binlerce cesedin ortasında sadece sekiz kişi ayaktaydı.
"Rapor ver."
Kırmızı gözlerin sahibi olan Alphonse'un konuşması ile birlikte, Glass gümüş rengi gözlerini açmıştı.
"Ağacın tüm üyeleri ve iki ailenin tüm askeri gücü, hepsi ölümün nehrini geçtiler."
Glass'ın duygusuz sesi ile birlikte Alphonse kaşlarını çatmıştı.
"Bir kaç bin aptalı öldürmek için, kaç yüz kişi can verdi. Sırada ki hanginiz olacak?"
Alphonse'un konuşması ile birlikte Rio ve Mogui ailesinin liderleri bir birlerine kısa bir bakış atmışlardı.
"Yaptıklarının hesabını bir gün tanrılara ödeyeceksin Alphonse Rio!"
Alphonse kendisine tamamen yabancıymış gibi konuşan babası ile birlikte kaşlarını gevşetirken yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.
"Sanırım benim adımı unuttum babacığım, benim adım; Tanrılara eşit olan Şeytan Alphonse Rio. Sadece istediğim kişiye hesap veririm."
Alphonse kısa konuşmasından sonra iki elini bir birine vururken, parlayan kırmızı gözleri ile birlikte derin bir nefes aldı.
"Hırsızın eli; Her şeyin sahibi!"
İki ailenin lideri de duydukları ile birlikte şaşırsalar da Alphonse'un ellerini ikiliye uzatması ile birlikte.
Vücutları yavaşça yok olmaya başlamıştı.
"Kurucu liderin bir tekniği, ikiniz de bu şekilde öldüğünüz için gurur duymalısınız."
***
"İki seçeneğimiz var. Birincisi tüm aile üyelerini öldürmek bu şekilde kimse karşı çıkamayacak.
İkincisi iki aileye de hükmedeceğiz, bize kimse karşı duramayacak ne diyorsun?"
Alphonse'un sırıtışı eşliğinde ona bakan Fenzi derin bir nefes alarak yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti. Sevdiği adamın ne kadar karşı çıkmalarına rağmen masumlara dokunmayacağını görmüştü.
"Elbet bu durum sadece Mogui ailesi için, Rio ailesi işledikleri günahlar sebebi ile ölmeyi hak ediyor."
Alphonse'un sesinde öfke veya her hangi bir duygu yoktu, sesi sakin ve oldukça normal çıkmıştı.
"Neden kendi ailenin sonunu getirmek istiyorsun? Hem orada masum çocuklar da var biliyorsun."
Fenzi'nin konuşması ile birlikte Alphonse yüzünde ki sırıtışı bir gülümseme ye çevirmişti.
"Rio ailesinin kurucusu Vegneur, sadece bir hırsızdı. Ancak bu konuda ki çalışmaları onun gücünü muazzam derecelere getirdi.
Onun gibi bir hırsız olarak doğdum, savaşçı sınıfım yoktu, büyücü değildim sadece bir yan sınıfa sahip bir eziktim.
Ailenin gözünde yerim, bir çöpten ibaretti. Ancak babam olan o adamın gücü ile birlikte küçük yaşta eğitimler almaya başladım, bir çok şekilde kendimi eğittim ve bir gün beşinci yaşımda evden kaçmadan sadece üç gün önce.
Sadece babamın girmesinin izin verildiği kütüphaneye gizlice girdim. Bu yaşıma kadar gördüğüm en büyük kütüphane oradaydı. Dünyayı dolaşmış ve sadece karanlık kıtaya uğramadığımı biliyorsun.
Diğer kıtaların hiç birinde o kadar zengin bir kütüphane, bulamadım.
O kütüphanede Rio ailesinin tüm geçmişi vardı, hatta kurucu Vegneur'dan daha öncesi ilk atam olan Debut'tan bahsediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...