"Gümüş kılıç; Yüzde otuz gümüş, yüzde altmış bakır, yüzde on demir karışımı. Gümüş parlaklık için, demir sağlamlık için bakırda malzemeyi yetiştire bilmek için kullanılmış. Ham maddeden çalmışlar."
Banzai gözlerini yavaşça kapadıktan sonra tekrar açtığında, her şey normal bir şekilde görünmeye devam etmişti.
Banzai bakışlarını yaklaşık on metre ötesinde ki bir vazoya çevirdikten sonra sağ elini ileriye doğru uzatmıştı.
"Hayalet el."
Banzai söylediği iki kelimeden sonra elini sıkmıştı, sağ elinde tuttuğu vazoya dönen bakışları eşliğin de Banzai yüzüne bir tebessüm yerleştirmişti.
"Güzel şeyleri saklamakta fayda vardır, Hırsızın sandığı."
Banzai bu sefer sol avucu yukarı bakacak şekilde elini açtığında, sol elinin üzerinde ortaya çıkan girdap şekilli enerji ile birlikte. Sağ elinde ki vazoyu girdaba doğru yaklaştırmıştı, girdap vazoyu bir anda içine çektiğinde Banzai yumruğunu sıkarak, elinde ki enerjiden oluşan girdabı yok etmişti.
"Yolculuk zamanı."
Banzai yavaşça bulunduğu odadan dışarı çıkarak, bulunduğu binanın koridorlarında yavaşça yürümeye başladı.
Geçtiği her oda da karşılaştığı muhafızlar, Banzai'yi gördükleri anda sessizce durarak başlarını hafifçe eğiyorlardı. Banzai bu durumu önemsemeden ilerlemeye devam ederken en sonunda bir kapının önünde durmuştu.
"Hey Kras bana öğrendiklerini göstersene lütfen."
"Sana tekrar söylüyorum Parza, biraz büyü artık."
Krasova ve Parza'nın eğlenceli atışmaları ile birlikte hafifçe kıkırdayan Banzai, önünde ki kapıyı yavaşça itekleyerek açtıktan sonra, karşısında ki yedi kişi ve karga ile birlikte başını hafifçe sağa yatırmıştı.
"Ne kaçırdım?"
Banzai'nin konuşması ile birlikte odanın ortasında ki avizede sessizce duran karga, kanatlarını gürleştirdikten sonra hızla Banzai'nin sağ omuzuna konmuş ve sessizliğine devam etmişti.
"Bunları konuşacak bol vaktiniz olacaktır, herkes toplandığına göre, yolculuğa çıkma zamanı."
Zeng'in konuşması ile birlikte Banzai başını hafifçe salladığında, Zeng, Banzai'nin yanından geçerek çıkışa doğru ilerlerken. Banzai ve diğerleri de Zeng'i takip etmeye başlamışlardı.
Toplam sekiz genç ve bir karga, çıktıkları ufak yolculuk sonunda hiç ara vermeden devam ettikleri yolun ardından. En sonunda kara batak rıhtım şehrine varmışlardı.
"Çoktan bir hafta geçti, yolculuk sandığımızdan kısa sürdü, şanslıyız ki Mu kıtasına olan seferler her daim mevcut. Birazdan sizi gemiye bindirecek ve siz Mu kıtasına doğru yol alacaksınız.
Sorusu olan?"
Zeng bir yandan yürürken bir yandanda sessizce diğerlerini dinliyordu.
"Orada bildiğin eğlence yerleri var mı? Eğlence parkı tarzı yerler değil, anlarsın ya."
Parza'nın sorusu ile birlikte Krasova derin bir nefes verirken, Zeng hafifçe kıkırdamıştı.
"Evet mevcut, ancak hedefinizi unutmamanız lazım."
"Hedef mi? Ha doğru unutmuşum."
Zengin konuşmasına karşılık veren Parza ile birlikte herkes oldukları yerde durmuş, bakışlarını yavaşça Parza ya çevirmişlerdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...