5.Bölüm: Pekala Stratesijt

917 95 17
                                    

Beyazlar içerisinde meditasyon yapan kadın, yavaşça gözlerini araladığında ay gibi gümüş rengi gözleri ile etrafı yavaşça süzdü. Karşısında meditasyon yapan ikili ile hafifçe gülümseyen kadın, derin bir nefes aldı.

"Siz ikiniz, buradan yarım gün uzaklıkta ki bir kaleyi ele geçireceksiniz, orası şu an iblisler tarafından ele geçirilmiş durumda. Gücünüzü test etmek için güzel bir test değil mi?"

Kadının konuşması ile birlikte, bir seksen boya sahip siyah saçlı siyah gözlü, üzerinde kahverengi ve yeşiller ile süslü bir cübbe bulunan genç başını hafifçe salladı. 

"İblisler genel olarak Cehennem generali Wolf'a bağlı olmaları lazım, bir iblis kabilesinin cehennemi terk edip, dünya üzerinde bir yeri ele geçirmeleri. Oldukça ilginç."

Siyahlı gencin yanında ki, aynı boylarda mavi dik saçlara sahip genç. Konuşmasından sonra yakut kırmızısı gözlerini, karşısında ki kadının ay gibi gümüş olan gözlerine çevirmişti. 

Kadın gencin söyledikleri ile başını hafifçe sallarken konuşmaya başladı.

"Wolf ne kadar Cehennem'in Generali olsa da, iblisleri kontrol etmek ile uğraşmaz. İblisler hala kendi özgürlüklerine sahiplerdir, Wolf'un emriyle, bir kişinin antlaşma yapması için ve yahut yeterli seviyede ki kendi güçleri sayesinde.

Cehennemi terk edip dünya da dolaşacak yeteneğe sahiplerdir, bu sebeple bu klanı her ne kadar ufak bir kaleyi ele geçirmiş olsalar da hafife almak. Sizin için pek iyi olmaz."

Kadın'ın yüzünde ki gülümsemenin büyümesi ile birlikte mavi saçlı genç, başını hafifçe salladıktan sonra kadın bakışlarını gök yüzüne çevirdi. Ayın hüküm sürdüğü ve yıldızların ona eşlik ettiği, karanlık gök muhteşem güzelliği ile gözler önündeydi.

"Zaman yaklaşıyor."

Kadının söylediği iki kelimeden sonra gençler merak duygusuna esir olmuşlar ve bakışlarını gök yüzüne çevirmişlerdi, yıldızlı gök yüzüne bakan ikili ayın yakınlarında ki bir yıldızın bir anda kaybolması ile bakışlarını kadına çevirdiklerinde.

Kadın bir kaç saniye önce ki yerinde değildi, kadının bir anda kaybolması ile bir birlerine kısa bir bakış atan ikili başlarını hafifçe sallayarak ayağa kalktılar. İkisi de tek kelime etmeden düz bir şekilde yürümeye başlamışlardı, etraflarında ki ormanın içinde bulunan canlılar ikilinin yolundan kaçarcasına uzaklaşıyorlardı.

İkili sessiz bir şekilde yolculuklarına devam ederken mavi saçlı olan tekrar konuştu.

"Sence gerçekten Wolf'u dinlemeyecek ve yer yüzüne çıka bilecek bir klan var mı?"

"İmkansız değil, yeterli güçte ki iblisler insanların dantianlarında bile yaşaya bilirler bunu biliyorsun. Ayrıca bu klanın kendi başlarına mı geldikleri yoksa biri tarafından mı çağrıldıklarını bilmiyoruz."

Siyahlının açıklaması ile birlikte mavili sessizliğe gömülmüştü, ikili tek kelime etmeden yollarına devam ediyorlardı. Akan zaman eşliğin de ay yerini terk edip, güneşin ışıkları ufuktan yavaşça ortaya çıktığında, ikili bir kayalığın arkasından karşılarında ki kaleye bakıyorlardı.

Yaklaşık on kilometre bir mesafe uzaklarında bulunan kaleyi fark etmeleri bir saat kadar önce olmuştu, bunun sebebi ise kaleyi görmeleri değil hala da yanmak üzere olan. Kale'nin kulelerinden yükselen güçlü alevlerdi.

Kara geceyi aydınlatan güçlü alevler, cehennemi aratmaz bir şekilde kara göğü aydınlatıyordu. Bu manzarayı gördükleri anda ikili de hızlanmışlardı, karşılarında ki kalenin etrafı alevler ile bir çember şeklinde sarılı.

Hırsızlar Kralı: BanzaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin