Garzo karşısında ki kardeşinin ölü bedenini tutan hatırası ile birlikte derin bir nefes almıştı, bakışlarını gök yüzüne çeviren Garzo yüzüne uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yaparak bir gülümseme yerleştirmişti.
"Onu öldürdüğün zamanı hatırlamak, seni memnun mu etti?"
Garzo göz ucu ile bakışlarını Parza'ya çevirmişti, başını hafifçe sallayan Garzo derin bir nefes aldı.
"Penta, tam bir ahmaktı, savaş konuşunda düşmanlarına acır ve onlara sırtını dönerdi, hiç bir saldırıyı asla engelleye bilecek bir durumda olmazdı.
Ancak şu da var ki baban olan adamın sırtında, yaşamı boyunca tek bir çizik bile olmamıştı, yüce bir adam olduğunun kanıtı olarak arkasını döndüğü düşmanları bile onun sırtına bir darbe indirerek haince bir ünü almak için çaba bile sarf etmemişti.
O sütü bozuğun, yani babanın sol ayağının bilek kısmında olan yarayı açan kişi dışında kimse babanın arkasından bir saldırı yapamamıştı. Benim düşüncem savaşta her şey mübahtı, bu şekilde büyüdüm, bu şekilde yaşadım, bu şekilde... öldüm."
Garzo kısa bir süre seffaflasan bedenini inceledikten sonra tekrar derin bir nefes aldı.
"Şunu söyleyeyim ki Penta Entai, baban olan adam ölürken inandığı yolda yürürken öldü. Onun katili olarak bunu söylemeye hakkım yok ancak, tanrılara bana böyle değerli ve muhteşem bir kardeş verdikleri için şükranlarımı sunuyorum.
Umarım sende benim gibi senin için değerli bir kardeş bulabilirsin, hatta çoktan buldun bile. O çocuğun sana güvendiğini söylerken ki bakışı, bunu yapabileceğin hakkında en ufak bir tereddüde sahip olmadığını söylüyordu.
İyi bir dost bulmuşsun Parza hayır, Avcılar Kralı."
Garzo'nun konuşmasının bitmesi ile birlikte, Garzo'nun vücudu yeşil bir ışık tarafından sarmalanarak ortadan kaybolmuştu. Yeşil ışık yavaş bir şekilde Parza'nın etrafını sarmaladıktan kısa bir süre sonra, geldiği gibi bir anda ortadan kaybolmuştu.
***
"RAAAHH"
Çığlık sesi ile karışık derin bir nefes alan Parza ile birlikte Banzai, kollarını Parza'nın boynuna dolamış ve Parza'yı kendine yaşlamıştı.
"İyisini sorun yok, nefes al."
Banzai'nin sesi ile birlikte derin nefesler alan Parza, sonunda nefes alış verişini düzeltmişti. Parza'nın düzgün nefes almaya başlaması ile birlikte Banzai, Parza'dan ayrılmıştı.
"Ne oldu?"
Banzai'nin sorusu ile birlikte Parza derin bir nefes almıştı.
"Usta Altair, çok gezen birisiymiş."
Banzai duyduğu söze ilk başta anlam veremese de bunu şu an önemseyecek zamanı yoktu.
"Şimdi ne yapacağız?"
Ursula'nın sorusu ile birlikte Banzai bakışlarını kısa bir süre dostları üzerinde gezdirmişti.
"Parza ve Maledicti kralların gücünü elde ettiler, bu durum bize avantaj sağlarken Kei'yi oldukça sinir eder, sonuçta iki güçlü kozunu kaybetti. Yapabileceğimiz iki şey var, bir en yakın krallığa gidecek ve orada bulunan kralı da yenip aramızdan biri yeni kral olacak.
Ancak bu durum da ölüm riski de mevcut bu sebeple bunu ani bir karar ile yapmayı istemem, ikinci seçenek bir süre geri duracağız. Krasova, Maledicti ve Gusion bize bilgi toplayacak duruma göre hamle yapacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasyHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...