Gözlerini açan Qudve kısa bir süre karşısında ki ahşap tavanı inceledi, yavaşça bakışlarını sağ tarafına indiren Qudve karşısında sırıtarak oturan Banzai ile birlikte yavaşça gözlerini kapayıp açtı.
"Ne oldu?"
Qudve'nin sesinden çıkan yorgunluk ile birlikte Banzai yüzünde ki sırıtışı daha da büyüttü.
"Sen kazandın dostum, tebrikler."
Banzai'nin konuşması ile birlikte Qudve başını hafifçe hareket ettirdikten sonra, bakışlarını tekrar tavana çevirdi.
"Bir rüya gördüm."
Qudve'nin kurduğu üç kelime ile birlikte Banzai tek kaşını havaya kaldırarak, Qudve'yi dinlemeye başladı.
"Daha çok bir olayı izlemiş gibiydim, bunu sana neden anlatıyorum bilmiyorum. Belki de sende kendimden bir parça görüyor ve sana güveniyorumdur."
Qudve derin bir nefes alarak bir süre sessiz kaldı, Banzai duydukları ile birlikte bacak bacak üstüne attıktan sonra, yere değen sol ayağı ile kendini hafifçe geriye itiyordu.
Oturduğu sandalyenin ön ayakları yerden koparken, Banzai yavaşça sallanarak Qudve'yi dinlemeye devam ediyordu.
"Sana ailem hakkında bir şeyler söylemek istiyorum, benim büyük babam Cehennem Generali olarak bilinen Wolf Ayato.
Büyük babamı tanıma fırsatım olmadı, duyduğum hikayelerden onun bir onurlu bir kurt adam olduğunu ve çok güçlü olduğunu öğrendim.
Kendisinin ortak hatta bazen de kardeş diyerek bahsettiği bir adama saygı duyduğunu öğrendim, o kişi Alphonse adında birisi.
Alphonse'un kim olduğunu bilmiyorum, zaten bildiğim şeyler de bana bir dostum tarafından anlatıldı.
Yıllarca bu ufacık bilgi birikintisi ile daha da merak ederek büyüdüm, o dostum bana bu rüyayı gösteren kişi olmalı.
Ancak neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum."
Qudve'nin konuşması esnasında sesinde bir çok duygu yankılanmıştı, kimi zaman hüzün duymuş, büyük babasından bahsederken ise sesini sevinç kaplamıştı.
Banzai duydukları ile duruşunu ciddileştirirken sessizce dinlemeye devam etti.
"Bunları sana anlatmamın sanırım en büyük nedeni korkuyor olmam..."
Qudve bakışlarını Banzai'nin mavi gözlerine çevirerek bir süre sustuktan sonra konuşmasına devam etti.
"Korkuyorum ama ölümden değil, korkuyorum ama yenilmekten değil korkuyorum. Arkamda bıraka bileceğim iyi bir şeyler yapamamaktan korkuyorum.
Büyük babam, Alphonse denilen o adam ile birlik olduğu için Yu kıtasın da, Kurt adam krallığı hariç diğer tüm krallıklarda bir hain olarak anılıyor.
Onun adını temize çıkarmak istiyorum, bu konu da senden yardım istediğim için sana her şeyi anlatıyorum."
Banzai, Qudve'nin konuşmasından sonra derin bir nefes alarak ayağa kalktı, Qudve'nin yatağının, sol tarafına geçerek yatağın yanında ki pencereden batmak üzere olan güneşi izlemeye başladı.
"Herkes güçlenmek için sebebe ihtiyaç duyuyor, kimileri intikam istiyor, kimileri sevdiklerini korumak için güçleniyor, ancak merak ediyorum da güçlü olan her daim haklı mı, yoksa haklı olan kişi gücü kullanan mıdır?"
Qudve duydukları ile birlikte kaşlarını çatmıştı, kendine göre bir kaç dakika önce izlediği o konuşma, resmen gözlerinin önünde tekrarlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızlar Kralı: Banzai
FantasíaHiç bir şeye sahip olmayan bir gencin, güç, para ve bilgeliğe sahip olması adına ilerlediği bir macera duruyor. *** "Ben her şeye sahip olan, ancak kaybedecek hiç bir şeyi olmayan biriyim." Mavi saçlı kırmızı gözlü çocuğun konuşması ile birlikte a...