23.Bölüm:Yine mi?

1K 120 14
                                    

Ormanın ortasında oturan yaşlı kadın, gözlerini yavaşça açtığında parlayan yeşil gözleri. Etrafını dikkatlice süzdü, etrafta uçuşan kuşlar ve oradan oraya kaçan hayvanlar. İyi bir şeyler olmadığının kanıtıydı.

Bir kaç saniye içerisinde gökten düşen bir şey yaşlı kadının bir kaç metre önünde ki toprağa düştüğünde etrafta tek bir ses yankılanmıştı.

"TOPRAK KAFES!"

Etrafta yankılanan ses ile birlikte yerde ki toprak, düşen şey yada kişinin olduğu kısımda bir kafes şekli alarak onun düşüşünü yavaşlatmıştı. Ancak yine de o kişi yere düştüğünde etrafın toz bulutuna bulunmasına engel olamamıştı.

Yaşlı kadın yüzüne yerleşen hafif sırıtış ile birlikte bakışlarını gök yüzüne çevirdi, bir kaç saniye gök yüzünü inceledikten sonra bakışlarını yerde oluşan oyuğun içerisinde ki topraktan küreye çevirdi.

"Kendini korumak için oldukça etkili bir yöntem, kaderinin beklediğinden erken olması. Büyük bir şeyler olacağının işareti olabilir mi?"

Yaşlı kadın konuşmasından sonra yavaşça ayağa kalkarken oyuğa doğru ilerlemeye başladı, oyuğun içerisinde ki topraktan oluşmuş kürede, yer yer ufak boşluklar vardı ki bu içerisinde ki kişinin nefes alması içindi.

Yaşlı kadın yavaşça sağ elini toprak kürenin üzerine dokundurduğunda, parçalara ayrılarak açılan toprak küre ile birlikte hafifçe kıkırdadı.

"Cehenneme hoş geldin. Maledicti Ano."

Yaşlı kadının konuşması ile birlikte Maledicti gözlerini bir kaç saniye aralasa da, tekrar kendini karanlığa teslim etmişti.

***

"Hey hancı! Bize birer bira daha getir."

Hanın içerisinde bağıran adam ile birlikte hancı iç çekerken başını hafifçe iki yana sallarken. Elinde ki bira dolu bardakları masaya bıraktığında masada ki adamları bir süre inceledi.

"Bir şeye mi bakıyorsun rezil herif?"

Masada oturan kişilerden birinin öfkeli sesi ile birlikte hancı yüzüne bir sırıtış yerleştirse de hissettiği duygu ile birlikte sırıtışını normal bir ifadeye çevirmişti.

"Müsaadenizle efendim."

Hancı adamı omuzlarından tutarak iki adım sağına getirdikten sonra, bir kaç adım geri çıktığında adam neler olduğuna anlam verememişti.

"Ne yap-..."

Adam daha konuşmasını bitiremeden çatıyı delerek adamın üstüne düşen şey ile birlikte, hancının bakışlarını öfkeli bir ifade kaplarken sesi tüm handa yankılandı.

"DOMUZ ŞAPKASI HANI, KAPANMIŞTIR! HERKES HEMEN DIŞARI!"

Hancının konuşması ile birlikte yerde baygın duran adamın masada ki arkadaşları hızla dostlarını alarak handan ayrıldıklarında, hancının sesi tekrar yankılanmıştı.

"TÜM GARSONLARI VE GÖREVLİLERİ KOVUYORUM, HEPİNİZ DIŞARI HEMEN!"

Hancının söylediklerine anlam veremeye çalışanlar, tek kelime demeden handan ayrılırken. Hancı tek dizinin üstüne çökerek yerde baygın bir şekilde yatan gence baktı.

"İyi dinlen velet, bu huzur ile dinlene bileceğin son gün. Parza Entai."

***

Kara bulutlar ile çevrili, etrafın beyaz olduğu bir alanda yürüyen adam. Bakışlarını gök yüzüne çevirdiğinde, gök yüzünden düşen şey ile birlikte bir kaç saniye olduğu yerde durdu.

Hırsızlar Kralı: BanzaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin