Son iki haftadır olan bitenleri sanki bir sis perdesinin arkasından izler gibi hissediyordu kendini Yasin. Kalbini acımadan kıran adam gelmiş, bir de burnunu kırmıştı. Tedavi ve iyileşme sürecinde takım arkadaşları onu yalnız bırakmamışlardı. Bir şeye ihtiyacı olursa diye Murat bir iki gün onunla kaldıktan sonra kendi evine dönmüştü. İlginçti ama Kutay iki hafta boyunca sadece bir kez, onda da diğer takım arkadaşlarıyla beraber geçmiş olsun ziyareti için gelmişti.
Kırığı sabitlemek için kullanılan ateller bir gün önce çıkarılmıştı ve ağrısı vardı. Bunlar yetmiyormuş gibi doktor ona en az altı ila sekiz hafta boyunca topla yapılan sporlardan uzak durmasını söylemişti. Kendisinin basketbolcu olduğunu söylediğinde adam, ne yapabilirim, der gibi ona bakmış ve uzak durmasını tekrarlamıştı.
Yasin hava almak için balkona çıkmaya karar verdiyse de soğuk rüzgâr ile içeri geçip yağan karı camın arkasından izlemekle yetindi. Düşen her kar tanesinde Kutay'la olan anıları geliyordu gözünün önüne. Rusya'dayken de böyle karlı havalarda boş vakitleri olunca çıkıp çocuklar gibi kartopu oynarlardı. Bu defa soğuğa aldırmayarak balkona adımladı ve elini uzatıp düşen kar tanelerinden birini yakaladı. Kar tanesi parmağının ucunda eriyip suya dönüşürken aklına gelen bir anıyla gözlerinin dolduğunu hissetti.
*Flashback, beş yıl önce.*
"Yasin biraz yavaş at lan, düşmanına saldırır gibi saldırmasana!"
"E düşmanımsın ama!"
İki genç, siper aldıkları ağaçların arkasından birbirlerine kartopu fırlatırken bir yandan da laf yetiştiriyorlardı. İkisi çocuklar gibi şendi ve onları izleyen insanların tuhaf bakışlarının farkında değildiler. Kışın ortası olmasına rağmen ılık sayılabilecek bir gündü ve Lokomotif GUSK'nin iki yıldızı, güzel hava ile insanların doldurduğu parkta kartopu savaşı yapıyordu. İzleyenlerden kimi telefonlarını çıkarıp onları kaydediyor, kimi bu hallerine gülüp geçiyor, kimi ise kıstıkları gözleriyle ayıplayarak bakıyordu.
Hararetle birbirlerine kartopu atmaya devam ederken, Kutay yanında beliren kızlarla savaşta ufak bir ateşkes yaptı. Kutay'ın gözleri yanındaki ince, uzun bedenlere kayarken hafif bir tebessümle selamladı onları. Kızlardan biri onun yanında kalırken diğeri Yasin'in yanına gitmek için onlardan ayrılmıştı. Kutay ve yanında duran kızın bakışları Yasin'e ulaştığında onun, dudaklarından çabucak öpüp çekilen kıza sarılışını izlediler.
Kız, aksanlı İngilizcesiyle Yasin ile selamlaşırken Yasin bir an için Kutay'a çevirdi bakışlarını. Kollarındaki kıza bakarken gözlerinde gördüğü kıskançlık sarsmıştı onu. Anlam veremediği bu bakışların üzerinde durmayarak Natali ile birlikte Kutay ve Anna'ya doğru yürüdüler. Ayaküstü yapılan sohbetin ardından izlemek için sözleştikleri filmi izlemek üzere sinema salonuna doğru yola çıkmadan önce takımın parkta bulunan taraftarlarıyla fotoğraf çektirdiler.
Yasin ne zaman Natali ile yakınlaşsa bakışları istemsizce Kutay'a kayıyordu ve her seferinde o bal rengi gözlerde gördüğü kıskançlık içini ürpertiyordu. Acaba Natali'ye karşı hisleri mi vardı? Rusya'ya geldikleri beş aydan beri Natali ile beraberdi ancak bu bir paravan ilişkiydi, Yasin'in cinsel kimliğini ve Kutay'a olan duygularını gizlemek için yardımını aldığı, kız kardeşinin kolejden arkadaşıydı Natali. Sadece toplum içinde oldukları zaman basit öpüşmeler ve sarılmalar yaşanıyordu aralarında, onun dışında ilişkileri ağabey kardeş ilişkisinden farksızdı.
Son iki aydır yanında Kutay varken Natali ile buluştuğunda Kutay içine kapanıyor, gerekmediği sürece sohbete dahil olmuyor ve ilk fırsatta yanlarından ayrılıyordu. Bugün de öyle olacağından şüphelenmişti ancak Kutay deşecek gibi Natali ile kendisini izlerken şüphelerinde yanıldığını anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Top | bxb |
General Fiction"Bitime bir saniyeden az var beyler. Bu maçı alın, dileyin benden ne dilerseniz." Molanın sona erdiğini belirten ses duyulduğunda tüm gözler onun, onun gözleriyse kendisinin üstündeydi. Sahaya dönmeden önce kulağına en iyi arkadaşının sesi doldu. "S...