Son Top | bxb |

Minik Bir İç Dökme :)

Arkadaşlar bir şey soracağım sjfjfjjajfjg tamamen meraktan soruyorum, kimse bir art niyet aramasın lütfen o konuda peşin peşin anlaşalım.

Kutay'a ilah gibi davranırken niçin Yasin'e tu kaka muamelesi etmeye meyilli gibisiniz tüm samimiyetimle merak ediyorum shfhsjdh

Söyleyeceklerim tamamen benim kendi fikirlerim ve kimseyi gücendirme niyetinde değilim ama açıkçası Yasin'e biraz yüklenildiğini düşünüyorum şahsen. İkili ilişkiler kişilerin kendi doğruları ve yanlışları ile kendi mizaçlarına, karakterlerine, değer yargılarına göre şekillenip ilerler.

Kutay ile Yasin özelinde düşünecek olursak ikisi de sütten çıkmış ak kaşık değiller ve ikisinin de kendilerince haklı ve haksız oldukları taraflar var; illa bir hata arayacaksak Kutay'ın hatası (?) Yasin'e aldığı tehditten bahsetmeyerek onunla birlikte bir çözüm arayışına girmemek, Yasin'in hatası (?) ise Kutay'a önceki ilişkilerinden aldığı yaraları açmamak olabilir diyelim ki. Böyle bile olsa karakterlerin davranışlarını şöyle doğru böyle yanlış diye kesin çizgilerle değerlendirmemek, arkasındaki nedenlere bakmak gerektiğini düşünüyorum.

39. Bölümde Yasin Kutay'a neden ona inanmadığını anlatırken geçmiş ilişkilerinde yaşadıklarının onda açtığı yaralardan ve korkuları olduğundan bahsetti hatırlarsanız. Elbette her insan ve her ilişki aynı değildir fakat bu tarz korkuları olan kişilerin yeni bir ilişkiye başlarken ön yargılar taşıması benim fikrimce doğal. Bu ön yargıları yıkmak / bastırmak da kişilerin çabasına, ilişkinin seyrine bağlı bana göre.

Sizi bilmem, ben kendim de bizzat yaşamış değilim sadakatsizlik ve aldatma olayını fakat çok çok yakınım olan birinin yaşadığını ve sonraki süreçte hissettiklerini gördükten sonra insanın kendine, karşısındakine ve başka insanlara olan güvenini böylesine zedeleyen bir olayın kişide açtığı yaraları sarmanın hiç kolay bir şey olmadığını söylemem gerekir, Allah kimseye yaşatmasın gerçekten.

Bu benim tamamen kendi deneyimime dayanarak anlattığım bir olay; her insanın olaylara verdiği tepkiler farklıdır, kimisi acısını daha kolay ve kısa sürede bastırıp iyileşirken kimi insanın bunu başarabilmesi aylar hatta yıllar sürebilir. Ben de ikinci gruptan bir insanım, sizlerin eğer yaralarınızı ışık hızında sarmak gibi bir meziyetiniz varsa bu sizler için harika bir şey, fakat benim yok; dolayısıyla Yasin'in de yok. Kendi hayatımdan örnek verecek olursam şunu söyleyebilirim; üstünden toplamda 8 sene geçti ama lisedeyken âşık olduğum çocuğu sadece aklımdan çıkarmam bile 4 senemi aldı, kalbimden çıkarıp çıkaramadığım sorusuna verebilecek net bir cevabım hâlâ yok mesela.

Bu yüzden travmatik denebilecek tatsız ilişkiler yaşamış ve etkileriyle hâlâ başa çıkmaya çalışan biri olan Yasin'e yüklenmeden evvel sizden tek istediğim şapkanızı önünüze koyup kendinizi onun yerine koyarak düşünmeniz. Başınıza böyle bir olay gelseydi, çok seviyor olsanız da tüm korkularınızı bir anda pat diye yok sayıp karşı tarafın kollarına koşabilir miydiniz?

Benim bu soruya cevabım hayır, bu yüzden Yasin'in cevabı da hayır. Kavuşmalarından önce Kutay'a o kadar naz ettiyse sebebi biraz da bundan. Netice itibarıyla ben bu öyküyü kendi deneyimlerimden ve yakın çevremdeki insanların deneyimlerinin bende bıraktığı izlerden hareketle karalıyorum.

Amacımın kimseye nutuk çekmek, karakterlerde haklı veya haksız aramak yahut kendi doğrularımı dayatmak olmadığını, sadece mevzuyla ilgili kendi görüşlerimi paylaşmak olduğunu tekrar belirtmek istiyor ve konuşmama burada son veriyorum. Buraya kadar okuduysanız helal olsun jsfhjsa.

Sizler de kendi fikirlerinizi saygı çerçevesinde yorumlarda paylaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.