70- Yıldırım Çarpması

2.6K 192 54
                                    

Su gibi akıp geçen yedi haftanın sonunda nihayet Kutay'ın beklediği büyük gün gelip çatmıştı. Geçen sezonun intikamını almak ister gibi, lider olan takımını bir adım geriden takip eden Yeni Yakut Koleji ile yapacakları maç öncesinde, soyunma odasında testosteronun ve heyecanın tavan yaptığı bir ortamda koçun son talimatlarını dikkatle dinleyen Kutay'ı izlerken Yasin'in içinden kahkahalarla gülmek geliyordu.

O da parkeye her çıkışında içinde o tatlı heyecanı taşıyordu ancak Kutay'ın sanki savaşa girmek üzere olan bir askerin, komutanının vereceği emirleri dinliyormuş gibi koça kulak kesilmesi Yasin'in kazanma hırsının boyutlarını fersah fersah aşıyordu.

Koçun söyleyecekleri bittiğinde tüm takım ellerini ortada birleştirerek birbirlerine destek verdikten sonra basketbolun derbisine başlamak için soyunma odasından sahaya doğru yola koyuldular. Sıranın en arkasındaki Kutay ile ilerleyen Yasin kıkırdayarak söze girdi.

"Şu an o kadar kuvvetli bir elektrik yayıyorsun ki sana dokunan çarpılacak diye korkuyorum."

"Merak etme, o elektrik bugün sadece Yıldırım'ı çarpacak." Kutay da pis pis sırıtarak ona karşılık verdiğinde Yasin gülerek başını iki yana salladı ve kısık bir sesle yanıtladı.

"Sevgilim, sence de biraz daha makul olman gerekmiyor mu? Altı üstü bizim gibi bir sporcu o da. Sporun doğasında var rekabet."

"O konuda haklısın ama Yıldırım'ın o arşa değen götünü yerin dibine sokmadıkça bana rahat yok. Rekabeti sevmekle kibre kapılıp kendini en iyisi zannetmek arasında ince bir çizgi var hayatım ve Yıldırım o çizginin kibir tarafında bulunuyor. Bir derse ihtiyacı var."

Kutay ciddiyetle yanıtladığında Yasin derin bir nefes alıp başını önüne çevirdi ve takımına ayrılan yarı sahaya geçerek arkadaşlarıyla birlikte ısınmaya başladı.

Isınma süresinin tamamlanmasının ardından hep beraber koçun etrafına toplandılar ve son kez taktiklerini dinlediler.

"Mehmet, boyalı alanda top sende olacak oğlum. Adam adama savunmayı geçemezseniz Kutay'a paslayın. Mümkün olduğunca çok üç sayı isabeti bulursak farkı açar, rakibi yıpratırız. Yasin, bir gözün Kutay'da olsun. Mehmet ve Murat, ribauntları kovalayın, top elden çıkar çıkmaz yarı sahaya dönmeyin. Ne kadar çok baskı yaparsanız rakibi o kadar hataya zorlarsınız."

Maçın başlayacağını belirten ses duyulduğunda koç son kez takımına başarılar diledi ve Yasin, Kutay, Mehmet, Murat ve Tuncay'dan oluşan ilk beşini sahaya gönderdi. Oyuncular sahadaki yerlerini alırken Yasin'in yeşil gözleri koçun söylediği gibi Kutay'ın üzerindeydi ve gördüğü manzara avuçlarının heyecanla karışık bir gerginlikle kaşınmasına neden oluyordu.

Kutay ve Yıldırım, daha maç başlamadan birbirlerine üstünlük kurmak istercesine avına atılmaya hazır aslanlar misali bakışlarıyla birbirlerini süzüyorlardı. Savunmada Kutay'la eşleşen kişinin Yıldırım olması da ayrı bir problemdi, Kutay her ne kadar aklıselim sahibi bir adam olsa da damarına basıldığı anda kendini kaybediyordu. Yasin bir aksilik çıkmamasını dileyerek gözlerini hava atışına hazırlanan Mehmet ile Görkem'e çevirdi ve hakemin hava atışıyla beraber maç başladı.

*

Birbirini tanıyan oyunculara sahip iki takım karşı karşıya geldiği zaman oyunda üstünlük kurmak nispeten zorlaşıyordu ve Yasin uzun süredir başa baş giden maçın üçüncü periyodunda artık bu duruma son vermeleri gerektiğinin farkındaydı. Taraftarların tezahüratları kulaklarına uğultu hâlinde ulaşırken atmaca gibi rakibin savunmasında bir boşluk arayan yeşil gözleri, Yıldırım'ı hızla geçip pota altına süzülen Kutay'ı buldu ve bekletmeden topu ona paslayarak ihtiyaç duydukları sayıyı yapmasını sağladı. Sayıdan önce Yıldırım'ın faul yapmasıyla bir de serbest atış kazanan Kutay'ın ters bakışlarla Yıldırım'a baktığını gören Yasin, hızla arkadaşlarına katılıp Kutay'ı çembere aldı ve sakin olmasını telkin eder gibi baktı gözlerine.

Son Top | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin