Yaban hayatı belgeseli bölüm 2, toplum içinde okumamanız tavsiye edilir. :dddd Gittim.
/ Medya: Ludovico Einaudi - Experience /
---------
Bazen yaşamak için nefes almak gerekmiyordu. Cennete gitmek için cehennemden geçmek, ölmek için kalbin durması gerekmiyordu. Ciğerine sevdiğinin dudaklarından dökülen sıcak nefes dolarken de yaşayabiliyordu insan, teninde sevdanın ateşini hissederken de cenneti bulabiliyor, yüreği dörtnala koşan atlar gibi hızla çarparken de ölebiliyordu.
Dudakları sevdiğinin dudaklarıyla sakin bir biçimde dans ederken Kutay'ın hissettiği buydu.
Üzerindeki bedeni dudaklarını ayırmadan yatakta dönerek altına alırken bir elini belinde dolaştırıp kumaşın üzerinden dokundu. Diğer eli yanaklarından boynuna inerken buluşmak için can atan dillerini, dudaklarını aralayarak buluşturmuşlardı. Dudaklarının sevgi dolu dansına dillerinin tutkusu karışırken içindeki kıpırtıların kontrolünü yitirmeye başladığında Kutay inleyerek dudaklarını dudaklarından ayırdı ve kokusuyla onu sarhoşa çeviren boynuna indirdi.
Beyaz boynun her bir santimine ıslak öpücükler bırakırken boynunun omzuyla birleştiği yeri ısırıp emdi. Kulaklarına dolan yumuşak inleme heyecanını artırırken izini bıraktığı tenden ayrılarak üzerinde yükseldi ve bal rengi gözlerini sevgilisinin yeşilleriyle buluşturdu. Dudaklarında birbirine eş tebessümler vardı, Kutay ona her baktığında kendi yansımasını görüyordu o güzel gözlerde.
"Bensin, benimsin." Yüreğinden kopup gelen kelimeler sevdiği adamın yüzündeki tebessümü büyütürken Yasin pozisyonlarını değiştirip onu yeniden altına aldı ve bir eli saçlarını okşayıp diğeri göğsünde dururken dudaklarını kısa bir öpücükle birleştirip çekildi.
"Seninim, benim olduğun gibi." Kutay'ın alnından başlayıp bal rengi gözlerini örten göz kapaklarına, oradan burnunun ucuna, yanaklarına ve en son dudaklarına yavaşça öpücükler kondururken ellerinin durağı üzerindeki tişörtün etekleri olmuştu. Yavaş hareketlerle, tenine temas ederek ince kumaşı gövdesinden sıyırırken Kutay dudaklarını sevgilisinin dudaklarından ve sırtını yataktan ayırarak Yasin'in tişörtünü çıkarmasına yardım etti.
Yasin, doğrulan sevgilisinin yatağa uzanmasına hemen müsaade etmemiş, kollarını sırtına dolayıp dik durmasını sağlarken yüzünü kulağına yaklaştırmış ve fısıldayarak konuşmuştu. "Bu gece seni mecnuna çevireceğim." Cümlesini bitirdikten sonra dişlerini Kutay'ın kulak memesine geçirip hafifçe ısırdı ve kollarını çözerek yatağa uzanmasına izin verdi.
"Beni mecnuna çevirmediğin bir an bile yok." Kutay gözlerinde neredeyse vahşi bir arzuyla Yasin'i izlerken dudaklarına da aynı ölçüde arzulu bir gülümseme gelip kuruldu. Ellerini, yeniden üstüne uzanıp boynundan köprücük kemiklerine ıslak öpücükler bırakan sevgilisinin saçlarına geçirirken sadece öpücükleriyle bile aşağıda bir yerlerin harekete geçtiğini hissedebiliyordu.
Kutay bir an önce onunla bütün olmak isterken Yasin'in hiç acelesinin olmadığı, yavaşça bir göğüs ucunda daireler çizen dili ve onu takip edip canını fazla acıtmadan ısırarak çekiştiren dişlerinden belliydi. Kutay boğazından yükselen inlemesine engel olamazken Yasin, gülümseyen dudaklarını teninden ayırmadan diğer göğüs ucuna geçti ve tatlı işkencesini orada da sürdürdü.
Sertleşip dikleşen göğüs uçlarıyla işini nihayet bitirdiğinde, acı verecek kadar yavaş bir biçimde bacaklarını saran şortunu çıkardı ve boxerını zorlayan uzvunu kumaşın üzerinden kavrayıp okşadıktan sonra dişlerini geçirerek hafifçe ısırdı. Canının acısı ona zevk verirken inlemesini bastırmaya tenezzül etmeyerek Yasin'in kulaklarını boğuk sesiyle süsledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Top | bxb |
General Fiction"Bitime bir saniyeden az var beyler. Bu maçı alın, dileyin benden ne dilerseniz." Molanın sona erdiğini belirten ses duyulduğunda tüm gözler onun, onun gözleriyse kendisinin üstündeydi. Sahaya dönmeden önce kulağına en iyi arkadaşının sesi doldu. "S...