52- Merhaba, Güle Güle

3.4K 238 70
                                    

Telefonunun alarmıyla, Yasin'i ve onun kusursuz bedeniyle tek vücut olduğunu gördüğü güzel rüyasından uyandı Kutay. Eli, alışkanlıkla yan tarafını yokladığında hissettiği boşlukla gözlerini araladı ve bir süre üzgünce o boşluğu izledi. Onunla uyuyup onunla uyandığı geceler ve günlerden sonra şimdi bu boşluğa bakıyor olmak kalbini kırıyordu.

Neyse ki sarı sevdiğini yeniden kollarına almak için fazla beklemesi gerekmeyecekti. Sırf Yasin'i kırmamak için kabul etmişti bu görüşmeleri ve teklifleri reddedeceği için en fazla dört gün sonra soluğu yine sevdiğinin kollarında alacaktı.

Ondan ayrıldığından beri göğsünde yer eden ve uyandığında daha da büyüdüğünü hissettiği iç sıkıntısıyla beraber, Yasin'in orman rengi gözlerini kendini gazlamak için kullanarak yataktan çıkıp doğruca duşa girdi ve hızlı bir şekilde yıkanıp paklandıktan sonra hazırlanarak evden çıktı.

Kentin en lüks otellerinden birinin restoranında yapılacak olan görüşmeye, her ne kadar tekliflerini reddedecek olsa da geç kalmak istemiyordu ve aksi gibi trafiğe takılmıştı. Kornaya abanmayı düşünmüşse de bunun tıkanan trafiğe bir faydası olmayacağını bildiğinden herkes gibi yolun açılmasını beklemeye başladı.

Kırk dakikanın ardından gıdım gıdım ilerleyen trafik açıldığında sabrı gibi arabasının benzini de tükenmek üzereydi. Bütün aksilikler bugünü bulmuş gibiydi. Görüşmeye yarım saat gibi bir süre kalmıştı ancak olması gereken yerin yakınında bile değildi.

Şu an tek istediği Yasin'in yanında olmaktı ancak onun burada olmasını isteyen Yasin olduğundan ona kızgındı da. Bulduğu ilk benzinliğe girip deposunu doldururken telefonunu çıkarıp onu aramak istemiş ancak orada gece olduğunu fark edince gerisin geri cebine koymuştu cihazı.

Ödemesini yapıp yeniden yola koyulduğunda gaza yüklendi ve beş dakika gecikmeli olarak restorana girmeyi başardı. Kerim başkan onu fark ettiğinde bileğine dokunup saat işareti yaparak başını iki yana salladı ve misafirlerle birlikte ayaklanarak onu karşıladı.

"Çok üzgünüm, elimde olmayan nedenlerden ötürü geç kaldım." Kendisiyle ilgilenen takımların temsilcilerinden özür dileyerek onlarla tokalaştı ve yerine oturdu.

Yemek esnasında havadan sudan yapılan muhabbet, yemek faslı bittikten sonra asıl şeklini almıştı ve teklifler normal şartlar altında reddedemeyeceği kadar cazipti. Doğrudan reddetmiş olmamak için, işi yokuşa sürmek adına mevzuya girdi Kutay.

"Takım kaptanımız Yasin Aslanbaş'ı tanıyor olmalısınız, kendisi oldukça başarılı bir oyuncudur..."

Temsilciler önce birbirlerine, sonra Kutay'a baktılar ve başlarını sallayarak devam etmesini beklediler.

"Kendisiyle sahada oldukça uyumluyuz, onun da benimle birlikte transfer edilmesini çok isterim."

Temsilcilerden kırklı yaşlarındaki kadın, bir kaşını kaldırarak onu yanıtladı. "Bay Karakoç, eminim çok başarılıdır ancak kendisi transfer listemizde değil. Takımımız yalnızca sizinle ilgileniyor. Fakat teklifimiz üzerinde tartışmak istediğiniz başka bir madde varsa konuşabiliriz."

Diğer temsilci de kadını benzer sözlerle onayladığında Kutay'ın içinde halaylar çekiliyordu. Muzaffer bir tebessümle konuştu. "Tartışmak istediğim tek konu bu. Yasin Aslanbaş'ın da benimle birlikte gelmesini istiyorum, tek talebim budur."

Sözlerinin ardından masaya bir sessizlik hâkim olmuştu. Kutay sakince kahvesini yudumlarken Kerim başkanın yanında sakin kalmak için yumruklarını sıktığını görebiliyordu.

Kırklı yaşlarındaki kadın bir süre dikkatlice Kutay'ı izledi ve ardından söze girdi. "Talebinizi üstlerime ileteceğim. Dönüş yapıldığında sizlere de haber verip yeni bir görüşme ayarlarız."

Son Top | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin