51- Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar

3.6K 236 15
                                    

Canlarını sıkan konuların üzerinde konuşmadan birbirlerine odaklanarak geçirdikleri, su gibi akıp giden bir haftanın sonunda Yasin kız kardeşinin yanına gitmiş, Kutay Türkiye'ye dönmüştü. Daha ayrılalı iki gün bile olmamıştı ancak ikisi de şimdiden deli gibi özlemişlerdi birbirlerini. Her fırsatta, ikisinden biri uyuyakalana kadar görüntülü konuşmalarının başka bir açıklaması yoktu.

Karnı büyüyen kız kardeşi paytak adımlarla yanına geldiğinde Yasin Kutay'ı aramak üzereydi ancak Özge elinde tuttuğu iki limonatadan birini ona vererek ağır ağır verandada yanına oturduğunda planını ertelemek zorunda kalmıştı.

Güneşli bir akşamüstüydü, Özge'nin bahçesindeki rengârenk çiçekler üzerlerine vuran akşam güneşiyle daha bir parlaklaşmıştı. Bahçe çitlerinin üstünde büyüyen begonviller apayrı bir güzellik katmıştı bahçesine. Gülümseyerek kardeşine bakarken limonatasından bir yudum aldı.

"Kutay'ı mı arayacaktın?" Özge yarım bir tebessümle sordu.

"Niyetim oydu." Sakin bir sesle yanıtladı kardeşini.

Geldiğinden beri birçok şeyden bahsetmişler ancak Kutay konusunu açmadan kapamışlardı. Özge onu destekliyordu ancak Kutay'a hâlâ şüpheyle yaklaşıyordu. Abisini yine üzeceğinden endişe ediyordu.

"Kutay'ı kabullenmeyeceksin, değil mi?" Yasin, anlayışlı ancak üzgün bir sesle sorduğunda Özge büyüyen karnını okşadı ve derin bir nefes alıp verdi.

"Benim için önemli olan senin mutlu olman abi ve gördüğüm kadarıyla Kutay seni mutlu ediyor. Sen mutlu olduktan sonra gerisi teferruat benim için. Kabullenmem veya kabullenmemem meselesi değil olay, ben sadece seni yine üzmesinden korkuyorum. Sicili temiz değil bu konuda, malum."

Yasin de kardeşinin karnını okşarken anlayışla başını salladı. "O korku benden de tam manasıyla gitmiş değil Özge ama onsuz da olmuyor. Bir yanlış anlaşılma nedeniyle üç yıl boyunca Fırat'tan ayrı kaldığını düşünsene, yeniden bir araya gelebileceksiniz ama korkuların yüzünden onu reddediyorsun. Bunu yapabilir miydin? Ben yapamazdım, yapamadım da."

Bakışlarını karnından kardeşinin gözlerine çıkarırken derin bir nefes alıp vererek devam etti. "İleride ne olacak bilemiyorum ama şu an çok mutluyum, Kutay da gerçekten çabalıyor. Üç yıl benim kadar onu da incitmiş Özge, inanmak istemiyor olabilirsin belki ama onun da sarılmayı bekleyen yaraları var..."

Cümlesinin sonuna doğru sesi alçalırken Özge karnındaki elin üzerine elini koyup okşadı ve sakin ancak tehditkâr bir sesle konuştu. "Umarım bu defa hata yapmaz abi. Umarım bu defa seni dünyanın en mutlu adamı yapmayı başarır yoksa dünyanın öbür ucuna da kaçsa gider onu bulur, tepesine çöker, çükünü keserim."

Yasin dişlerini göstererek gülerken canını acıtmamaya dikkat ederek kardeşinin saçını hafifçe çekti. "Ne biçim konuşuyorsun sen, kızın seni duyabiliyor farkındasın değil mi?"

Özge şartını yerine getiren abisine yeğeninin cinsiyetini söylemişti, yaklaşık iki ay sonra bir kızı olacaktı kardeşinin. Ultrason fotoğraflarında, ekşimiş ifadesiyle minicik bir yüzdü gördüğü ancak o ekşi suratlı bebeği şimdiden çok sevmişti Yasin. Doğumunda da burada olmayı çok istiyordu ancak Özge doğum yapana kadar sezon başlamış olacağından buradaki bir aylık tatilinden sonra Türkiye'ye dönmek zorundaydı. Tek dileği bir an önce Kutay'ın yanına gelmesiydi, yoksa bir ay cehennem azabı olacaktı onun için.

Kardeşiyle bu konuyu konuşmak için uygun bir zamandı, tereddüt etse de konuyu açtı. "Biliyor musun, Kutay'a buradan iki takım transfer teklifinde bulunuyor..."

Özge kaşlarını merakla kaldırarak abisine baktı. "Ne yapmayı düşünüyor?"

"Ona kalsa reddediyor, tek istediğinin benim yanımda kalmak olduğunu söylüyor ama ben razı değilim. Yani ben de onunla olmak istiyorum ama onun hayaliydi bu, en azından git bir görüş dedim. İstemeye istemeye gitti, Türkiye'de şu an, yarın görüşme yapacaklar başkan ile."

"Deli mi ne? Kaç basketbolcuya gelir ki böyle bir fırsat? Kusura bakma abi ama kabul ederse de kızma yani. Fakat takdir ettim, seni kariyerinin önüne koyması her babayiğidin de harcı değil."

Yasin oflar gibi nefesini vererek batmakta olan güneşin turuncuya boyadığı gökyüzüne baktıktan sonra devam etti. "Ne karar verirse versin arkasında duracağım, aksini yapmak bana yakışmaz. Ama şey, görüşmeleri tamamladıktan sonra yanıma gelmesini istiyorum. Buraya gelmesinin bir mahzuru var mı senle Fırat için? Problem olacaksa ben bir otelde kalırım onunla. Hem sana da yük olmamış oluruz hamile hamile."

Özge çattığı kaşlarıyla ona bakarken yanıtladı. "Saçmalama abi istersen, yayla gibi evim varken seni otel köşelerinde süründürecek hâlim yok ya. Ben Fırat ile konuşurum, münasip bir dille anlatırım gerekirse. Sorun edeceğini sanmıyorum gerçi, okuldaki lezbiyen arkadaşlarıma karşı bir yamuğu olmamıştı hiç."

Yasin gülümseyerek kardeşine baktı, kolunu kaldırıp onu kendine yasladı ve saçlarını, kokusunu içine çekerek öperken ona sarıldı. "Teşekkür ederim, sen dünyanın en iyi kız kardeşi ve müstakbel annesisin."

Özge de büyük karnının izin verdiği kadarıyla kollarını abisine sararken yanıtladı. "Sen de dünyanın en iyi abisi ve müstakbel dayısısın, kızım getirdiğin kıyafetleri çok sevecek."

Bir süre öylece birbirlerine sarılarak güzel akşamüstünün keyfini çıkardılar.

"Ooo, bakıyorum abi kardeş sevgi gösterilerinde bulunuyorsunuz? Selam sevgilim." Fırat gülümseyerek verandada onlara katılırken az önce Yasin'in yaptığı gibi Özge'nin başını öperek boş koltuğa oturdu.

"Hoş geldin aşkım." Özge hâlâ abisine sarılırken aşk dolu bir gülüşle eşini karşıladı.

"Ne o, kıskandın mı damat?" Yasin de gülerek ona takılırken verandada şen kahkahalar yankılanıyordu.

"Yoo, ne kıskanacağım? Ben her güne şu an sana sarılmakta olan güzellikle uyanıyorum zaten, sen kendi derdine yan kayınço."

"Doğru dedin, kız kardeşimi benden çaldığın için çekilmeyi bekleyen kulakların vardı senin, dur ben bir çekeyim onları." Yasin gülerek kalkar gibi yaptığında Özge de gülerek, numaradan panikleyerek durdurdu abisini.

"Aman ağam, kurban olayım elini kana bulama. Doğmamış evladımı babasız, beni kocasız koma. Ben bu yaban ellerde bir başıma kucağımda el kadar bebeyle ne yaparım sonra?"

Fırat kahkahalarla gülüyordu eşinin çevirdiği tiyatroya. "Bacını dinle ağam. Beni mezara, seni mahpusa, bebemle karımı el kapılarına düşürecek bir şey yapma, şeytana uyma."

Yasin, kendisiyle eğlenen çifte gülerek gözlerini devirdi ve onları yanıtladı. "Bu nedir ya, karı koca anında ağa dizilerinden rol çaldınız. Yatın kalkın da yeğenime dua edin, kıyamadım ona. Hem bence siz bırakın okumayı, okuyup da apartman yöneticisi mi olacaksınız? Oyunculuk falan yapın, geleceğinizi parlak gördüm ben. Ama ağanız olma fikrini de sevmedim değil he."

Özge kıkırdayarak abisinin yanından kalkıp eşinin yanına gitti ve ona sarılmadan önce ellerini kaldırarak birbirlerine birer beşlik çaktılar. "Yırttık kocacığım yırttık!"

"Yırttık karıcığım yırttık!" Fırat papağan gibi eşini tekrarlarken Yasin gülümseyerek başını iki yana salladı ve kendi dünyalarına dalan çifti kendi hâllerine bırakıp artık batan güneşle karanlığa bürünen gökyüzündeki yıldızları seyre koyuldu. Şarkıda söylendiği gibi, gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar kadar yalnızdı yeryüzünde o an.

Kutay'ın kendisinden binlerce kilometre uzakta değil, yanında olmasını istiyordu. Ama yanında değildi ve o yokken benliğinin yarısı arkada kalmış gibi hissediyordu.

Telefonunu onu aramak için cebinden çıkarıp saate baktığında orada henüz sabaha karşı saatlerin yaşanmakta olduğunu fark etti. Bal gözlü sevgilisiyle konuşmak için birkaç saat daha beklemesi gerekecekti.

Sıkıntıyla telefonunu cebine geri koyarken oturduğu koltuktan kalktı ve Fırat ile birlikte sofrayı hazırlayan kardeşine yardıma koyuldu.

Mademki bir şekilde vakit geçirmesi gerekiyordu, bunu pekâlâ kardeşine yardım ederek de yapabilirdi.

-----------------
Ne âlâ bir dünya kimse kimseyi dışlamıyor herkes herkese anlayışla yaklaşıyor falan, keşke gerçek hayatta da böyle olsa. Ne güzel olurdu dimi? :') İÇİMDEKİ SIKINTI, İÇİMDEN ÇIK. Kontrol edemedim bir yerde hata varsa kusuruma bakmayın. Okuyana tenks, oylayana çok tenks, yorum bırakana en çok tenks artı öpçük. Mutlu hafta sonları dilerim. Hoçça ğalın, seviyorum sizi. :*

Son Top | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin