75- Son Top

4.6K 243 171
                                    

FİNAL

----

Gözlerinden akan yaşam pınarları ile başlayıp bedeninden taşan deli yağmurlarla sonlanan mutlu ve huzurlu gecesinin ertesi günü, yanında sevdiği adamla birlikte antrenman yapacakları salona girdiklerinde kulağına arkadaşlarının coşkulu sesleri doldu.

"İyi ki doğdun kaptan, iyi ki doğdun kaptan, iyi ki doğdun iyi ki doğdun, iyi ki doğdun kaptan!"

Dudaklarındaki tebessüm, takım arkadaşları etrafını sarıp onu bacaklarından tuttukları gibi havaya fırlatıp yakalarken gürültülü kahkahalara dönüşmüştü.

"Beyler, tamam! Anlıyorum beni çok seviyorsunuz ama düşer de bir yerimi kırarsam kutlamaya hastanede devam etmek zorunda kalırsınız!"

Bir doksan sekizlik bedeni ile kanatlanmış bir zürafa gibi havada gezerken arkadaşlarını durdurmaya çalışarak bağırdı. Uyarısını gülerek dinleyen arkadaşları, bir iki kez daha fırlattıktan sonra sağ salim yere indirdiler Yasin'i ve tek tek kucaklaşarak doğum gününü kutladılar.

Bakışları iki adım geride onları izleyen Kutay'a takıldığında içini nedensiz bir huzur kaplamıştı. Torunlarını izleyen bir dede edasıyla kollarını göğsünde kavuşturmuş, arkadaşlarının tebriklerini kabul eden sevdiğini izliyordu aşk dolu ballarıyla.

Dün gece soluk soluğa birbirlerinin tenlerine sığınırken Kutay ona yarasının üzerinde yaptığı ufak değişikliği gösterdiğinde Yasin bir kere daha âşık olmuştu ona. İzin üzerini yaptırdığı Anka Kuşu dövmesiyle kapatmıştı Kutay. "Tıpkı Anka Kuşu gibi, seninle birlikte küllerimden doğdum ben Yasin." Demişti dudaklarını dudaklarına bastırırken. Bu adamı sevmek nefes almak kadar kolaydı, aldığı her solukta içine bin hayat doluyordu onun bal rengi gözlerinin ta derinine bakarken.

"Kambersiz düğün olmayacağı gibi pastasız kutlama da olmaz elbette!" Alper'in kapıya doğru seslenmesiyle salondan ne ara çıktığını görmediği Mehmet tarafından içeri getirilen kocaman pasta ile herkesin gözlerinden adeta kalpler fışkırdığını görebiliyordu Yasin.

Pastanın üzerindeki mumların çokluğu dikkatini çekerken aklına gelenin başına gelmemiş olması için dua ediyordu. Mehmet'in tuttuğu pastaya bastırmaya çalıştığı sırıtışıyla bakarken gözlerini kısarak söze girdi Yasin.

"Kaç tane mum var acaba bu pastanın üstünde?"

Takım arkadaşları pis pis birbirlerine bakıp sırıtırken Yasin gözlerini devirdi ve daha fazla tutamadığı kahkahasını salıverdi.

"Tam olarak otuz bir adet mum var kaptan, geleneklere uymak lazım şimdi. Yaşınca mum diktik pastanın üstüne." Mehmet sinsi gülüşüyle yanıtlarken Alper de arkadaşını destekledi.

"Geçen sene kutlamamıza izin vermediğin otuzuncu yaşının intikamı gibi düşün kaptan."

Tam ağzını açıp cevap vermek üzereyken salona giren koçun sesi kulaklarında yankılandı. "Bakıyorum başınızda hocanız yokken dersi asmışsınız? Bu pasta neyin nesi?"

Erman Hoca'yı yanıtlayan Kutay oldu. "Kaptanımızın doğum gününü kutluyoruz koç. Buyur lütfen, herkese yetecek kadar pastamız var."

Koçun yanıtı salondaki herkesi şaşırtmıştı. "İyi de Yasin'in doğum günü dündü, biraz geç kalmamış mısınız?"

Herkes gibi afallayan Murat araya girdi. "Koç sen nereden biliyorsun Yasin'in doğum gününü?"

Koç, babacan fakat şakacı bir tavırla öğrencisini yanıtladı. "En iyi talebemin doğum gününü elbette bilirim. Siz de Yasin kadar azimli bir talebe olsaydınız sizinkini de bilirdim!"

Son Top | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin