Son Top | bxb |

42- İntikam

Medyada bölümü yazmama ilham veren gif var vallah müptelası olmuşam açıp açıp bakıyorum djsldfsdljfls hayalimdeki Yasin ile Kutay değiller ama öpücükleri tam hayal ettiğim gibi yumuş yumuş hay sizi yiyem ben hsgfhdşlhgşiüçxbvöğflmdn neyse gittim, keyifli okumalar.

------

Yasin, duşunu aldıktan sonra yatağında baş aşağı uzanmış, Kutay'ın duştan çıkmasını bekliyordu. Beklerken tavanı izleyerek düşüncelere dalmıştı. Bir daha dönmem dediği adamla yeniden bir araya gelmiş, onunla yeniden sevişip bütün olmuştu. İçindeki korkular da kaygılar da bir sevişmeyle yok olmuş değildi ancak hissetmeyi beklediğinin aksine garip de hissetmiyordu kendini. Daha ziyade, hayatı duraklatılmış bir filmmiş ve şimdi filmin devamını izliyormuş gibiydi. Filmin sonu nasıl bitecekti bilmiyordu ama seyretmek hoşuna gidiyordu.

"Kanın aşağı mahalleden beynine gitsin diye mi yarasa gibi uzanıyorsun öyle çimen göz?" Kutay'ın sesi kulaklarına dolduğunda gözlerini tavandan ayırıp kapıdaki bedene çevirdi. İki metrelik yapılı bedenine tersten bakıyor olmak başını döndürmüştü, iki anlamda da. Belindeki ve omuzlarındaki havlularla kapının pervazına yaslanmış, kollarını göğsünde kavuşturmuş, bal rengi gözlerinin içine kadar gülerek ona bakıyordu. Kumral, ıslak saçlarını eliyle özensizce geriye taramıştı fakat Yasin'in baktığı açıdan olsa gerek, oldukça çekici duruyordu saçları.

Yaklaşık bir saat önce kapıldığı ateşin kıvılcımları bedenini tekrar sarmaya niyetlenirken o ateşi bastırmak için gülümseyerek kafasını salladı ve konuştu. "Buradan bakınca yarasa gibi görünen sensin aslında."

"Girdiğim mağara sen olacaksan yarasa da olurum yavrum." Kutay kıkırdayarak pervazdaki yerinden ayrıldı ve neşeli adımlarla önüne oturdu. Yakından bakarken onun güzelliğine hayran olmaktan kendini alamamıştı Yasin. Hayran hayran sevdiği adamı izlerken Kutay, ne oldu, der gibi kafasını salladı. Kendisi de, bir şey yok, der gibi başını salladığında Kutay kahkaha atmıştı. Yasin onun kahkahasının dinmesini bekledi ve ardından konuştu.

"Bazen düşünmeden edemiyorum. Senin gibi her istediğini elde edebilecek bir adam bende ne bulur, niye sever beni? Sadece yüzün değil, huyun da güzel üstelik."

Kutay onun sözlerine anlayışla karışık bir sevgiyle gülümsedi ve kendisine tersten bakan sevgilisine uzanıp başını alttan elleriyle destekleyerek dudağına aşkını anlatmak ister gibi sade bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde tutmakta olduğu başını okşadı ve yumuşak bir sesle konuştu.

"Sana kadar kimse basit bir öpücükle bile yaşadığımı iliklerime kadar hissettirmedi. Kimse sadece tek bir bakışıyla bile varlığımı hücrelerime kadar parçalayıp yeniden bir araya getirmedi. Sana kadar kimse bana kaybetmenin ne demek olduğunu öğretmedi. Kimse ruhumdaki boşluğu tamamlamayı beceremedi, çünkü beni kimse senin gibi sevmedi Yasin."

Sözlerini bitirdikten sonra yeniden uzanıp bu defa tutkulu bir biçimde öptü ince dudakları. Yasin elini uzatıp boynuna tutunurken öpücüğü derinleştirmek için diliyle okşayarak dudaklarını araladı. Islak öpüşmelerinin ardından nefes almak için çekildiğinde Yasin yatakta dönüp dirseklerinin üzerinde doğruldu ve uzanıp alnını ona iyice yaklaşan Kutay'ın alnına yasladı.

"Sen benim her şeyimsin. Diğer yarım, ruh eşim, nefesim, kalbim, sevgilim, dostum, bebeğim, ailem, evim, yuvam, ayım, güneşim, dünüm, bugünüm, yarınım, ölümüm, kalımım... Aklına gelen her ne varsa sen osun. Sende ne bulduğumu sordun ya; ben sende beni, kendimi buldum Yasin. Kendimi sevmek için bir nedene ihtiyacım var mı?"

Cevap beklemediği sorusunu sorarken Yasin öylece kalakalmış, sevdiği adamın dudaklarından dökülen kelimelerin yüreğinde sakin nehirler gibi akan duyguları coşkun bir sele dönüştürmesini izliyordu. Hissettiği duygu yoğunluğu varlığına ağır geldiğinde yatakta doğruldu ve yanına oturan sevgilisine kemiklerini kırarcasına sımsıkı sarıldı. Edecek tek bir kelam bulamıyordu, kelimelerle arasının iyi olmasına rağmen bu yaşına kadar tek birini bile kullanmamış gibi boşalmıştı zihni.