18●•

11.4K 494 30
                                    

Şunu söylemeliyim. Eğer kitabı sıfırdan yazacak olsaydım dans meselesini tamamen ortadan kaldırırdım. O zamanlar step up filmi izlemem ve onları orta okuldan beri takip etmem bana bu sahnelerin zeminini hazırladı tabii.

*************************************************************************************

Bir dokunuş insanı bu kadar etkileyebilir mi? Ona olan güven bağına bir zincir daha çekip güçlendirebilir mi? Cankat güven için dokunuş yeterlidir dediğinde buna inanmakta güçlük çekmiştim. Çünkü bugüne kadar aşkı ne kadar istediysem ondan daha fazla karşımdakine güvenmek istedim. Bunun bu kadar çabuk bir şey olacağını düşünmezdim. Onun eli elimle bütün halindeyken içimdeki tarif edilemez duygu beni kemirmeye başladı. Adımlarını hızlı ve güçlü atarken ona yetişmeye çalıştığımda beni kendine daha çok çekip etraftaki kalabalığı dağıttı. Herkes bize, benim gibi şaşkın olan elimize bakarken başımı eğip oradan kaybolmak istedim. Ama durmaya karar verdiğinde elini çenemde hissettim. Kafamı kaldırıp suratına baktığımda siyah inciler yarı kızgın yarı dalga halinde baktı. Elimi bıraktığında geriye doğru bir adım attı. Sanki o ana kadar ayakta durmamı sağlayan oymuş gibi yere çökmemek için kendimi zor tuttum.

''Benimle dans et," dedi.

Sözler kulağıma dolduğunda merakla bakan insanlara korkuyla baktım. Ellerimi bağlayıp kendimden güç almak istedim ama onun elinin bıraktığı etkiye muhtaç bir şekilde ellerim çözüldü. Beklentiyle bakarken başımı olumsuz anlamda salladım.

''Hayır yapamam.'' Arkamı dönecekken elini omzuma koyup kendine çevirdi. Yüzünde anlayış aradım ama sertliğini koruyarak baktı.

''Neden? Sakarlığını bir kere daha gösterip rezil olmaktan mı korkuyorsun? '' Sesindeki alay sinirlerimi devreye sokarken etraftan gelen tezahüratlar iyice deliye dönmemi sağladı. Bunlar bizi mi dinliyorlardı? Yine de beklentiyi azaltamaya çalışması bana daha çok güven vermişti. Ama amacının bu olmadığına eminim. Kaşlarımı çatarak bakarken Cankat elini kaşımın üstünde gezdirdi. ''Sana kızarmak sadece utanınca yakışıyor sakar kız. Sinirleneceğine kendini göster. Bekliyorum.''

Ellerini açıp kaşlarını kaldırınca omuzlarımı düşürüp nefes verdim. Öncelikle bana kızarmanın yakıştığını söyledi. Bunu sindirmeme bile zaman bırakmadan dans etmemi bekliyor ki daha çok beklerdi. Aramızdaki mesafeyi kapayıp sessiz konuşmaya çalıştım.

''Benim için ne kadar zor olduğunun farkında mısın? Aslında farkında olduğun için benden bunu istiyorsun.'' Sesimdeki imayı fark ettiğinde bakışları değişerek yüzüme doğru yaklaştı.

''Senin için kötü olan bir şeyi isteyeceğimi düşünmekten vazgeç. Eğer şu an bunu yapmanı istiyorsam inan bana senin için.''

Nefesini ciğerlerime çekerken olacaklara kendimi hazırladım. O böyle konuştukça korkularımın üstüne yorgan örtüp uyumasını sağlıyordu. Kalbimin hızlanmasının bir sebebi olabilir oda şu an düşünmeden kendimi Cankat'a teslim etmeye hazır olacağımdandı.

''O zaman yardım et bana çünkü buna hazır değilim.'' Başımı sağıma çevirdiğimde herkes kendi arasında dansa devam ediyordu ama ilgilerinin bizde olduğu kaçamak bakışlarından belli oluyordu. Yüzlerindeki şaşkınlığı çözemesem de onları gözümde büyütmemeye çalıştım. Tekrar Cankat'a döndüğümde yan gülümsemesiyle bana baktı.

"Yardım edebilmem için kendini bana teslim etmen lazım. Asıl buna hazır mısın?''

Onun bana sağladığı cesaret neremden çıktıysa derin bir nefes alıp iyice yaklaştım ve kimsenin duyamayacağı şekilde ''Hazırım," dedim. Ama değildim bunu anladığına da emindim. Benim tersime uzaklaşarak inanmadığını da belli etti.

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin