54●•

5.8K 250 23
                                    

"İhtiras bir kere adamın yakasına yapıştı mı, mantık ağlayarak ve tehlikeyi haber vererek onu takip eder."

Alfred de Musset

•Burak•

İntikam...

Doğduğumdan beri kanıma işlenmiş duygu...

Babamdan miras kalan tek şey.

Hırs, öfke...

Geçmişin iğneleri her saniye tenime batarak bana bunu unutturmamaya yemin etmiş gibi.

Babamın intikamı...

Koklayamadığım annemin acısını...

Tanışamadığım diğer yarımın, kardeşimin hasretini...

Başka adamdan olan kardeşimden alacağım bir diğer intikamı...

On sekiz yaşındaki bir bünyede on sekiz yıllık bir ıstırap. Yaşayamadan kaybettiğim güzel duygular... İstemeden tattığım karanlık duygular...

Seçim yapmadan hayata gelmenin zorluğuyla boğuşmak ve bunun bedelini yalnız başına göğüslemek...

İşte hayatımın kısa özeti bu. Benim tek başıma kaldığım ve içinde yok olduğum duygu bu.

Beni bu yapan şey ihtirasım... Gözlerim bununla örtülüyken intikamıma doğru yavaş ilerlesemde emin adımlar atmaya çabalıyorum.

Bugün de ilk adımı etrafı sarsarak atmak için bekliyorum.

Etraftan kulağıma dolan gülüşmeler ve müzik sesi beynimi kemirirken tek odak noktam Nehir.

Cankat'ın, Nehir'in sahibi olduğunu belli eden bacağındaki eline gülerek baktım. Sandığımdan daha fazla bu kıza değer verdiği her hareketinden belliydi. Gözlerini bile Nehir'den çok uzaklaştıramıyordu. Bakalım bir fotoğraf darbesi daha yediklerinde ne kadar sağlam kalabilecekler?

Bardağımdaki birayı kafama dikip masaya koyduğumda kahkaha attım. Ali ve Mehmet bana anlamadıklarını belli eden bakış attıklarında umursamadan yine Nehir'i izledim.

Antalya'da Cankat'a yolladığım o fotoğraf bile kavga etmesini sağlamıştı. O çocuğu haşat etmiş olsa bile bunun ondan daha fazla etki uyandıracağına eminim. Tabii Cankat Beyin sinirini biraz daha körüklemek lazım. Bu yüzden bugün burada ve tam Nehir'in karşısında duruyorum. Beni fark ettiği anda planımı uygulamaya sokmayı dört gözle bekleyerek...

"Bu çocuğun namı büyük Burak. Kendini belli ettiğin an ondan kurtuluşun olmaz." Ali'ye doğru döndüğümde başımı hafif sola eğip gözlerimi kısarak baktım.

"Arkadan iş becerme devri bitti Ali. Çok yakında kim olduğumu öğrenecek ve inan bana onun benden kurtuluşu olmayacak." Sesimdeki intikam hırsı Ali'nin yutkunmasını sağlarken başımı yine Nehir'e doğru çevirdim. Gözleri o an beni bulduğunda gülümsememi büyüttüm. Şaşırdığı her halinden belliyken Mehmet'e döndüm.

"Burçin'i ara. Ben işaret verdiğimde mesajı atsın. Büyük ihtimal Cankat'ın ilgisi bende olacağından telefonuna bakmaz. O yüzden çaldırsın. Sizde bu arada diğerlerine haber verin." İkisi aynı anda başıyla onayladığında gülümsemem daha çok büyüdü. Neredeyse başından beri yanımda bana destek olan iki sağlam el...

Nehir'e geri döndüğümde vakit kaybetmeden ona doğru yürümeye başladım. Yüzünde korku kırıntıları gördüğümde içimden kahkaha attım. Sanırım o da olacakları ön görebilecek kadar sevgilisini tanıyordu. Yine de tuvalete onu sokmama ses çıkarmayacak kadar iyi niyetli bir kızdı. Onu bu işe bulaştırmak istemezdim ama o tam beklediğim kurbandı. Cankat'ı en derinden yaralayabileceğim en büyük hançer...

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin