Kafamda yanıp sönen sıkıntı sinyaliyle derin bir nefes verip Onur'a doğru döndüm. Koltuğun başına kafasını koyduğu gibi uyuduğunu anlamama rağmen inatla sıkıcı olan filmi izlemeye devam ettiğimden sonunda bende pes etmek zorunda kaldım. Girdiğimiz üçüncü filmin akşam seansında olması ve üstüne anlamsız duygusallıkta beni iyice bunaltmasının yanında fazla boğucu olması; onun yarım saatte uykunun daha değerli olduğuna inanmasını sağlarken beni bir on beş dakika daha direndirdi. Hala bir umuda sığınmaya tercih etmemin saçma olduğunu idrak edemediğimden belki de.
Rahat şekilde olduğu kalçasını daha aşağıya kaydırıp başını sola çevirerek uyuduğundan belliydi. Uyandırmak için tam kolundan dürtecekken aklıma gelen muzur fikirle vazgeçtim. Normalde patlamış mısırın anasını ağlatan kişiler olarak ilk iki filmde de bunun hakkını vermiştik. Bir ara yanımızda film yerine birbirini yiyen çiftlere inat peş peşe mısırları ağzıma atıp inadına ses çıkardığımızda bize sinirle dönen çifte ağzımız dolu şekilde bile gülümsemiştik. Hala kutunun dibinde kalan mısırlara bakarken şişmiş bir karınla içimden bir 'yuh' çektim. O kadar tüketmemize rağmen üç extra kutuyu bitirememiş olmamız gerçekten(!) hayretlikti. Tabii işime şu an yarayacak olmaları midemde olmasından daha keyif vereceklerine emindim. Onur, uyanık olsa ve gözlerini kısarak benim bu gülüşüme şahit olsaydı anında ne yapacağımı anlayıp düşünmeden yerinden fırlardı.
Elimi kutunun içine uzatıp parmaklarımın arasına birkaç tane mısırı sıkıştırdım. Ayaklarımı altımda toplayıp yan döndüğümde salonun boş olmasının avantajını kullandım. Bizden zeki olanlar bu filmden bir şey çıkmayacağını anlayıp girmediler herhalde. Gerçi hakkımızı da yemiyim şimdi. Bizimde elimizde film kalmadığı için buradaydık. Neden girdiğimizde muammaydı. Neyse ki filmden çok şu anın heyecanı girdiğimize pişman etmeyecekti beni. Masumca uyuyan Onur'a kötü kadın gülüşümle bakarken beklemeden saçının üstüne mısırları dizdim. Hatta bu işi özenle yaparken saçında boş yer kalmayacak kadar neredeyse kapladım. Bir tanesi firar edip burnuna çarparak kucağına düştüğünde dudağımı korkudan dişlerimin arasına alıp yerime çöktüm. Onur yavaşça gözünü araladığında direk odak noktası olarak irileşmiş gözlerimi seçti. Sonra elimde hazır şekilde duran mısırı gördüğünde ne yaptığımı anlamış şekilde gözlerini kıstı. Kafasındaki tehlikeyi fark etmiş gibi yavaşça başını eğip kucağına düşene bakacakken mısırların hepsi onun bu nezaketine inat aşağıya hücum etti. Anında kafasını silkeleyip düz oturduğunda ateş saçan gözlerini yüzüme çevirdi.
"Demek bana uyurken tuzak hazırladın Çilek Hanım. Şimdi bittin." Kucağımda kalan kutuyu hızla eline aldığında çığlık atarak ayağa kalktım. Çantamı kaptığım gibi koşmaya başladığım da birkaç koltuk ilerleyemeden arkamdan belimi kavradı. Kaldırıp bir koltuğa oturttuğunda çırpınmalarımın nafile olduğunu başımdan aşağıya boşalttığı mısırlarla kanıtladı. Çığlık atmaya devam etsemde onun kahkahası bunu bastırdı.
"Her yerim tuz oldu insafsız. Kutunun dibinin tuzdan ibaret olduğunu bilmiyor musun?" Yüzümü buruşturup suratına öfkeyle bakarken elimi yavaşça saçıma dokundurdum. Yüzüm kusacakmış gibi şekil alırken kahkahasını kesmeden saçıma uzandı. Parmaklarının arasına saçımda kalan mısırı aldığı gibi ağzına attığında keyifle mırıldandı.
"Mısırlı çilek. Yeni keşfim. Mükemmel!" Dalga geçtiğin de ayağa hızla kalkmamla çıkışa doğru koşması bir oldu. Peşinden yetişebilirmişim gibi koşarak çıktığımda dışarıda gezinen birkaç kişi bize ilk korkuyla sonra da delirmiş bunlar ifadesiyle baktılar. Çocuk gibi bütün bekleme alanını turladığımızda azar işitmemize az kalmıştı ki yerimde durup buna bir son verdim. Neredeyse nefes nefese kaldığım için ilk pes eden bendim.
"Tamam hadi boklu. Artık gidelim." Kafamı oynatıp gelmesini işaret ettiğimde bile saçımdaki tuzlar yüzüme düşerek sinirimi altüst etti. Yüzümdeki tiksinmeyi takmayıp yanıma geldiği gibi kolumu tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah İnci
Teen FictionBU KİTABI DAHA ÖNCE BAŞKA BİR PROFİLDE YAYINLAMIŞ VE GEÇEN SENE 5 MİLYONDAN FAZLA OKUNMA OLMASINA RAĞMEN KALDIRMIŞTIM. ŞİMDİ KENDİ ÖZEL PROFİLİMDE SİZLERE SUNUYORUM. İLK YAYIN TARİHİ 2013'TÜR. Herhangi bir kopyalama, çalınma gibi durumlarda gerekli...