Beş dakika boyunca ellerim suyun içinde kaybolurken gözlerim aynadaki yansımama odaklandı. Saçlarım omuzlarımdan aşağıya sarkarken suyu sonunda kapatıp gözümün önüne düşen bir tutamı elimin tersiyle geriye attım. Peçete almak için sağıma döndüğümde Damla'nın dün geceden beri düşünmekten kalkan kaşıyla karşılaştım. Göz devirip derin bir nefes verdiğimde ayağımı yere vurarak isyan belirtisi gösterdim.
''Düşünmeyi bırak ve çekil önümden," dediğimde daldığı yerden yeni çıkıp yavaş bir adımla önümden çekildi. Onun yerine hızlı bir adım atıp peçeteyi çektiğim de çıkan sesle birlikte konuştu.
"Nasıl bu kadar umursamazsın anlamıyorum Nehir. Senin yerinde ben olsam çoktan kafayı yerdim." Yeniden düşünerek yüzünü korkuyla büründürdüğünde yeni bir peçeteyi hızla çekip ona doğru döndüm.
"Şanslıyız ki hayatı endişe dolu o kız sen değilsin. Yoksa şu halinin iki katıyla uğraşmak zorunda kalacaktım." Peçeteyi elimi kurutmak yerine ceza verir gibi elime çarparak buruşturdum.
Dün gece yaşanan o olaylar benim de aklımdan çıkmasada Damla'nın gibi bir etkiyle düşünmüyordum. Ona göre Burak'ın evimin önünde olması, bir şeyleri ima etmesi, Cankat'ın onu gördüğünde beni suçlamaması fazla tuhaftı. Evet bana göre de tuhaftı ama onun iması farklıydı. Daha doğrusu ima etmeye çalıştığı durumu tahmin etmekle uğraşıyordu. Bu işin altından başka bir şey çıkacağını düşünüyordu. Benim aklımı karıştırmaktan başka bir işe yaramayan düşünceler...
Tam ağzını açarken peçeteyi hızla çöp kutusuna attım. Tuvaletin kapısını açtığım gibi kendimi koridora attım.
"Bu kadar rahat olma Nehir. Şu Burak tanışmadan kıl olduğum ilk insan. Hele Burçin'i araya sokması... " Sesi arkamdan gelirken tam ona dönecektim ki koridordaki aynada Burçin'in gülümsemesiyle karşılaştım. Damla da onu fark ettiği için sözünü tamamlamadan ona doğru döndüğünde iki katı çatılan kaşlarımla bende döndüm.
"Vay canına kızlar. Dedikodumu yaparken sizi yakaladım. İyi insan lafın üstüne gelir, değil mi?" Boyalı sarı saçını geriye attığında topuklusunu yere çarparak önümüze yaklaştı.
"O laf bu seferlik, iyi kaşar lafın üstüne gelir olacaktı canım." Damla gözlerini kısıp gerçek nefretini kusmak için can atarak Burçin'e baktığında onu toparlamak için ağzımı bile açmadım. Burçin'e gösterdiğim sabır fazlasıyla geride kaldı.
"Komik kız," dediğinde Damla'ya imalı bir gülüş yollayıp bana doğru döndü. Damla'nın ona doğru tehlikeli bir adım atmasını önüne geçerek engelledim. Bu sefer Burçin'e daha fazla yaklaşmak zorunda kaldım. Başını eğip yüzümü incelediğinde gülümsemesi dudak büzmeye döndü.
"Ah Nehir, umduğumdan daha iyi gözüküyorsun. Çabuk toparlanmışsın."
Elini kaldırıp omuzuma dokunduğunda sert bir tepki verip omuzumu silkeledim. Eli aşağıya doğru düşerken bakışlarımı ayırmadığım gözlerinde bir anlık şaşkınlık oldu.
"Ne olmuş bana?" Sesim de sertleşirken ona doğru adım atıp tiksindiğim suratıyla mesafeyi aza indirdim. Gözlerinden geçen şaşkınlık bu sefer yüzüne de yansırken hızla başını sallayıp konuşmaya çalıştı.
"Bir şey yok canım. Şey, hasta olmuştun ya ondan bahsediyorum. Neyse, lavaboya girmem lazım. Sizinle uğraşamam." Ağzından bir şey kaçırmış gibi böyle telaş yapması iyice şüphelenmemi sağlarken aceleci tavırlarla tuvalete doğru ilerledi. Arkasından baktığımda Damla bu sefer önüme geçti.
"Gel şunu sıkıştıralım Nehir. Demedi deme bu bir işler karıştırıyor." Damla kolumu çekiştirdiğinde yerimde durup onu engelledim. Sinirliyken şişirdiği ufak burnuyla nefes verip bana baktığında başımı olumsuz anlamda salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah İnci
Genç KurguBU KİTABI DAHA ÖNCE BAŞKA BİR PROFİLDE YAYINLAMIŞ VE GEÇEN SENE 5 MİLYONDAN FAZLA OKUNMA OLMASINA RAĞMEN KALDIRMIŞTIM. ŞİMDİ KENDİ ÖZEL PROFİLİMDE SİZLERE SUNUYORUM. İLK YAYIN TARİHİ 2013'TÜR. Herhangi bir kopyalama, çalınma gibi durumlarda gerekli...