22●•

13.9K 471 45
                                    

 Kafamda git gide artan ağrı başımı gömdüğüm yastıktan kaldırmamı zorlaştırdı. Dünün izleri üzerimdeyken yatakta eriyip gitmek için dua etmeye başladım. Cankat'ın gözleri aklıma geldikçe başımdaki ağrıya rağmen dudağım yukarı doğru kıvrılmıştı ki duyduğum sesle aynı hızla yüzümü ekşittim. Kulağımın sağır olmasını isteyen Bon joviye isyan edip yastığı kafama bastırdım. Sesi etkisiz bırakacağına yatakta tepinerek şarkıya eşlik eden Damla daha da sinir bozucuydu.

Nakarata girmişti ki ayağından tutup yatağa düşmesini sağladım. Yüzündeki gülümseme bozulunca sinirle yüzüne soludum.

''Kesinlikle bu benim hayatım ve sen kafamı bu cırtlak sesinle delerek beni öldürüyorsun." İts my life şarkısındaki sözlere gönderme yaparak ağzinı kapadım."Defol git.''

Omuzundan itip üstümdeki örtüyü kaldırarak tekrardan yastığa bıraktım kendimi. Örtü üstümden gidince çığlık atıp oturur pozisyon aldım. Saçlarımda vücudumdaki sinir yüzünden kabarıp yüzümü kapattı.

''Şu an beni Jigsaw gibi korkutuyorsun. Hani tatlı gözüken ama milletin anasını inleten kişisin.'' Önüme gelip yüzüme düşen saçları geriye doğru itti. Gözlerim kısık bir şekilde yüzüne baktım.

''Güzel örnekti ama sana işkence edecek sabır bende yok. Direk öldürsem anca içim rahat eder.'' Dil çıkarıp gözünü kısınca Bon jovi'nin hala sesinin kesilmemesi onu öldürme isteğimi artırdı. Komodinin üstündeki telefonuma sinirle baktıktan sonra Damla'ya doğru döndüm.

''Bana jigsaw diyene bak. Sabah sabah beynimi öldürmek için uyguladığın işkence değil de ne?'' Yatağın üstünden uzanıp buna son vermek için telefonu elime aldım.

''Sabah sabah mı? Saat on bir oldu kızım.'' Müziği kapattığım gibi sinirli bakışlarımı Damla'ya sabitledim.

''On bir mi?'' Başını masum bir şekilde salladığında nefes verdim. ''Öğlen bile olmamışken çok uyumuşum muamelesi yapmak için erken bir saat dilimi, değil mi?''

Gözlerini devirdiğinde ayağa kalkıp ellerini beline koydu. Üzerime doğru eğildiğinde uykulu gözlerimle karşılık verdim.

''Dün gece Cankat'ın kucağında geldiğinden beri meraktan ölüyorum. Bu saate kadar beklerken neler çektim biliyor musun? ''

Sorusunu tınlamadığımdan ilk cümlesi dikkatimi çekti. Dünden hatırladığım nadir şeylerden biri kolları belimi sararken söylediği cümleydi. Ondan sonrası karışıktı. Sadece uykuma yenik düştüğümü hatırlıyorum. Eve nasıl geldiğim yatağa nasıl yattığım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Yavaş yavaş ayılırken bütün görüntüler su yüzüne çıkar gibi meyilliydi. Ama şu anki baş ağrım düşünmemi yeteri kadar engelliyordu.

''Cankat beni eve mi taşıdı?'' Sorum karşısında gözlerini açarak yatağa oturdu.

''Sen hiçbir şey hatırlamıyor musun?'' Yüzümü buruşturup gözlerimi kaçırdım.

''Ayrıntısına kadar değil ama hatırlıyorum. Tabii eve nasıl geldiğim hakkında pek bir bilgim yok.'' Gülümseyince dayanamıyormuş gibi ellerini çırpıp yüzüme baktı

''Tamam ondan öncesini öğrenmem lazım gerisini ben sana anlatırım. Hadi dökül.'' Heyecanlı bir şekilde gözlerime baktığında kendimi tutamayıp gülümsedim. Cankat'ın söyledikleri aklıma geldikçe vücut ısım yine tavan yaptı. Olanları Damla'ya anlatırken aynı mutluluğu onda hissettiğimde daha da istekli anlatmaya devam ettim.

''Oha! Bildiğin çocuk sana aşığım demiş," dediğinde dudaklarımı ne kadar düz tutmaya çalışsam da bana inat kulaklarıma kadar yol aldı.

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin