10. BÖLÜM

11.1K 1.4K 244
                                    


Bölüm kıymetli doktorumuz YelizGamze ye geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

" Emine, Mehmet arabada geç kalmayalım. Var mı çarşıdan istediğiniz bir şey dönüşte getireyim? Sana da çok zahmet veriyorum ama Zümra'yı emanet edecek kimsem yok. Hasta olduğu için bağışıklık sistemi güçsüz, yanımda götürsem başka bir hastalık kapar diye korkuyorum." diyen Elif'e yaklaşarak sıkıca sarılan genç kadın, " Yok güzelim istediğimiz bir şey, o nasıl laf? Hem unuttun galiba Zümra bu evin gelin ağası sayılır. Hadi Mehmet abiyi bekletme. Hayırlı haberlerle gel inşallah." Dedi ve gülümseyerek uzaklaştı arkadaşından.

İki kadın ayaküstü laflarken oturduğu sandalyeden kalkan Botan elindeki teleskobu bırakarak, Elif teyzesini her gördüğünde yaptığı gibi önce müsaade isteyip, incitmekten korkarcasına küçük bir öpücük kondurdu genç kadının düz olan karnına. "Kendine iyi bak arkadaşım, dönüşte görüşürüz." dedikten kahvelerini ela gözlerle buluşturdu ardından ''Arkadaşıma iyi bak olur mu Elif teyze.'' Diyerek tebessüm etti. Anın verdiği duygusallıkla gözleri dolan ağlamaklı kadın : "Botan, sen de hastaneye gelmek ister misin? Arkadaşını göreceğiz bugün." Dedi sevecen bir tavırla.

" Çok isterim ama Mehmet amcam kızmasın."

" Ben davet ettim derim, hem Mehmet amcan sana kızmaz. Annenden izin almayı unutmayalım ama..''

Emine, oğlunun gözlerindeki heyecanlı bekleyişe son vermek isteyip : " Gidebilir tabi, hem teleskobundan biraz olsun ayrılmış olur." Dedi ve 'Allah'ım, Mehmet abiye sabırlar ver' diye içinden geçirdi. Botan, annesinin izin vermesiyle Elif'in elini tutup heyecanla çekiştirmeye başlamış, konağın bahçe kapısından çıktıktan sonra ise hızla arabaya doğru ilerlemişti. Arabaya binen ikiliye soran gözlerle bakan genç adam, karısının: " Mehmet'im Botan'ı ben davet ettim. Zümra ve Bedirhan yine yalnız bıraktı çocuğu. "demesi ve tepki vermemesi için attığı uyarı dolu bakışlarla, " İyi yapmışsın güzelim, hadi bakalım Botan, gidip görelim artık şu arkadaşını." Dedi.

Aracın motoru gürültüyle çalıştığı an binlerce uğur böceği kondu Botan'ın parmak uçlarına. Hepsinden aynı şeyi istedi Botan, hepsine ayrı ayrı papuç ve terlik alacağım diye söz verdi. Yeter ki yıldızları beraber izleyeceği peri kızı artık gelsindi.

Kısa bir süre sonra hastaneye vardıklarında, birkaç dakika bekledikten sonra muayene odasına girmek üzere ayaklandılar. Üçü de sessizdi belki ama üçünde yüreklerinde arşa ulaşan dualar yükseliyordu. Elif ve Mehmet, bebeklerinin sağlıklı olmasını, Botan ise yıldızları seven bir arkadaş diliyordu âlemlerin Rabbinden.

Doktor Yeliz ve Elif'in kısa kucaklaşmasının ardından perdeyle çevrilmiş kısma geçtiklerinde tecrübeli baba adayı eşinin uzanmasına, ayakkabılarını çıkarmasına yardım ederek; odadaki hemşirenin, hayranlıkla iç çekmesine neden olmuştu. Hormonlarının verdiği katliam yetkisini kullanmaktan asla çekinmeyen genç kadının bu iç çekişi fark etmemesi ise büyük şanstı.

" Evet, Elif'ciğim son adet tarihine göre on iki hafta, iki günlük hamilesin. Bebeğimizin kalp atışları normal, suyu da normal, sağlıklı bir şekilde yerleşmiş. Ölçümleri ise on iki hafta dört gün ile uyumlu. Organ gelişiminde şu anlık bir problem göremiyorum. Bu hafta ikili test yaptırmanı öneririm. Folik asit, D vitamini ve kan ilacı kullanmalısın biliyorsun. '' diyen Yeliz, birkaç saniye süren suskunluktan sonra önündeki monitörün tuşlarına dokunarak yeniden meraklı üçlüye döndü. '' Bu kadar konuşmak yeter, şimdi de kalp atışını duyuralım size..."diyen kadını can kulağı ile dinleyen Botan az önceki duyduklarını anlamaya çalışıyordu. Derken güçlü ve ritmik bir ses alt üst etti küçük çocuğun dünyasını. Peri kızı gelmişti ve bu sesler onun ayak sesleri olmalıydı. Zühre'si de kendisini merak ettiği içi hızla koşuyordu göz yüzünden yer yüzüne.

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin