29. BÖLÜM

6.1K 1.1K 337
                                    


Bölüm az199941  A099Z435 e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

20. BÖLÜM: SANA KAÇTIM MEHMET AMCA...

O gece uyumayan tek kişi Zühre bebek değildi malesef. Kocası Hasan Bey ile eve dönen Hacer, yaşlı adamın uyumasını fırsat bilerek telefona sarılmıştı. Bir iki çalıştan sonra açılan telefon ile derin bir nefes alan kadın " Sultan kızım ancak el ayak çekildi evde, müsait miydin? "dedi bir solukta.

Saatlerdir beklediği arama gelen Sultan yüzündeki şeytani gülümseme ile cevapladı Hacer'i, " Müsaitim anne buyur."

" Dediğin gibi Elif yılanını inandırıp mevlüde gittim kızım. Mehmet'i de gördüm şimdi ne yapacağız?"

" Sabırlı olacağız anne, zamanla daha sık gidip geleceksin o yılanın evine. Ne zaman sana güvenir yakın olur o zaman istediğimizi alacağız."

Sultan'ın sözlerinin bitmesinin ardından duyduğu tıkırtı ile panikleyen kadın" Tamam kızım ben senden haber bekliyorum. Kal sağlıcakla..."diyerek hızla sonlandırdı aramayı.

Gece bu iki kalbi kararmış kadın yüzünden karanlığından utanıp bir an evvel güneşe tutunmak ve kalplere bir umut ışığı buyur etmek için koşuştururken sabahın erken saatlerinde çalan kapı ile yeni daldığı uykusundan sıyrıldı genç adam " Hayır olsun inşallah." diyerek yatağından çıktı ve, birkaç saniye sonra araladığı kapı ile olduğu yerde kaldı.

Çünkü karşısında bakışlarını mahcup bir ifade ile yere sabitlemiş Botan ve öfkeden çatılan kaşları ile sabırsızca yerinde kıpırdanan Bedirhan duruyordu. Üzerindeki şaşkınlıktan kurtulan Mehmet, " Noldu lan yine, ne yumurtlayacaksın sabah sabah? Hem babanlar nerede tek mi geldiniz? "diye ardı ardına sıraladı cümlelerini.

Bedo hayli sert çıkan sesi ile" Sana kaçtım."diye cevapladı baba yarısı bildiği amcasını.

" Ne , ne dedin! Ne kaçması ? Ulan Hamza zamanında anan babandan kaçaydı , şuan bunları yaşıyor olmazdım."diyerek söylenmeye başlayan adama aldırış etmeyen Bedo, elindeki küçük bavulu sürükleyerek aralık olan kapıdan içeri girerken geride kalan Botan, yerdeki bakışlarını karşısındaki adama çevirerek, " Hayırlı sabahlar Mehmet amca , bu saatte rahatsızlık verdik kusura bakma . Ev müsaitse eğer içerde anlatsak olanı biteni olur mu ? Üşüdüm de biraz malum pijamalarla çıktık yola."dedi yaşından beklenmeyen bir olgunlukla. Bu çocuk kesin karışmıştı, Hamza Seydan' dan böyle efendi bir varlık türeyemezdi.

Mehmet kucakladığı Botan ile beraber mutfağa geçip çay suyu koyduktan sonra merakla ilerledi salonda oturan Bedirhan'ın yanına. Salona geçmeden misafir odasından aldığı battaniyeleri iki çocuğun üşümüş bedenlerine sardığında ," Ulan deve tabanı bu saatte bu kılıkta ne diye dışarı çıkardın Botan'ı ?" diye söylendi.

"Güceniyorum ama babacığım, bende bu saatte bu kılıkta dışarı çıktım. Niye sadece Botan'ı düşünüyorsun ?"

" Sus lan nereden baban oluyormuşum ben senin , hem kötüye birşey olmaz diye bir laf duymadın mı sen ?"

Mehmet, sözlerini bitirdiği an gözyaşları içinde ayaklanan Bedirhan ile donup kaldı. Yıllardır hiçbir sözüne kırılmayan çocuk ilk kez ağlıyordu. Üzerindeki şaşkınlıktan hızla kurulduktan sonra Kapıdan çıkmak üzere olan Bedo'yu kolundan yakalayıp kendine çevirdiğinde vakit kaybetmeden sıkıca sarıldı.

Kendisini saran kollardan kurtulmaya çalışan Bedirhan " Yeter artık istemiyorsan giderim. Botan burada kalsın malum senin derdin benimle. Amca dedik baba yarısı bildik kapına geldik , kovmaktan beter ettin. Bir daha da bakmam yüzüne ."dedi ağlayarak. Genç adam şaşkınlık ve pişmanlık içinde daha sıkı sarıldı evlatlarından ayırmadığı çocuğa. Bir süre sonra hıçkırıkları iç çekişlere dönüştüğünde ise " Lan ilk kez gözümü ağrıtan damadım , seni istememek ne demek ? Senin gözyaşın akmasın diye canımı veririm. Her zamanki gibi didişelim dedim , kırılacağını düşünmedim. Hem kötüye bir şey olmaz iyiyi de Allah korur , lafın sonunu dinlemeden nereye ?"dedi dolan gözleriyle.

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin