SANA YENİLDİM (KİTAP)

41. BÖLÜM

Bölüm MssEmka  geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Ailesine sürpriz yapmak isteyen Botan askerden bugün döneceği halde üç gün sonra geleceğini söylemiş ve ava giderken avlanmıştı bir bakıma. Sürpriz yapayım derken asıl sürprizi kader yapmıştı suskun çobana.

Mehmet çocukları ve Sultan'la konaktan ayrılıp yıllar önce Elif'inin kokusuyla ve sesiyle dolan yuvasına, şimdilerde ise soğuk bir beton parçasından ibaret olan eve gelmişti. Yolda Zümra'nın telefonundan babasını arayan adam evlendiğini ve yeni karısıyla evine geleceğini söyleyip yakışık almayacağı için Ahmet babasının evden ayrılmasını istediğini söylemişti. Eve geldiklerinde ise Mehmet'in babası Hasan Bey oğlunun yüzüne tükürerek evin anahtarlarını yere fırlatıvermişti. Kızlar ve Karan odalarına geçip olan biteni kavramaya çalışırken akreple yelkovan kâh kavuşmuş kâh ayrılmıştı.

Mehmet salonda Sultan ile beraber oturmuş aklındaki sorulara cevap arıyordu, "Adem denen adamı nasıl ikna ettin ve o kadının kolyesini nereden buldun?" dedikten sonra gergin bir tavırla beklemeye başladı.

Şeytani bir kibirle dudakları kıvrılan kadın ise " Adem kanser hastası maalesef maddi durumu da bir hayli kötü. Ailesini rahata erdirecek bir ev ve paraya suçu üstlenmeyi kabul etti. Benim ki iyilik melekliği anlayacağın. Kolyeyi de zamanında Hacer teyze vermişti, malûm beni çok severdi. Benim gözümde Mehmet'in eşi sensin deyip hediye etmişti çok işime yaradı doğrusu." Dedi oturduğu koltukta dikleşerek.

"Karan ve Baran'ı nasıl değiştirdin?"

" Çok basit Elif'in doğumunda bende vardım, bebek doğar doğmaz aşı ve kontrollerinin yapıldığı odada saklanan bir dostumun yardımıyla bebekleri değiştirdim. Başkasının bebeğini sizin bebeğinizmiş gibi erken doğan ünitesine götürdüm."

" Allah'ın belası manyak bahsettiğin şey bir oyuncak değil, nasıl başkasının bebeğini alabilirsin? Hem ailesini nasıl kandırdınız Karan'ın ?"

" Kimseyi kandırmadık annesi madde bağımlısı bir hayat kadınıydı babasını ise Allah bilir. Bir nevi hayatını kurtardım yavrucağın...''

Hürrem Miran kardeşlerin gidişinin ardından odasına çekilmiş, olanları düşünürken cep telefonunun mesaj bildirim sesiyle uzandığı yatakta doğrulup komodinin üstündeki telefona uzandı. Kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti. "Ben her yerde aradığınız Safiye. Hasan Baran yanımda ve son derece iyi! Kime istersen numaramı verip takip ettirebilirsin. Bu mesajı okurken çoktan hattı kırmış olacağım ve hat elbette ki başkasının üzerine. Yarın gece sana mesaj attığımda istediğim yere Bedirhan abi ile geleceksin..."

Okudukları ile ayağa fırlayan kadın vakit kaybetmeden Reşat'ı aradı. Dakikalar sonra gelen haberle ise hattan sinyal alınamadığını ve kayıtlarda Fethiye de yaşayan doksan yaşındaki bir kadının üstüne alındığını öğrenmişti.

Uykuya dalmak üzereyken odasının camından gelen tıkırtılar ile yatağından kalkan genç kız pencereyi açtığı an gördüğü manzara karşısında ne diyeceğini bilemedi. Kamuflaj boyaları sürmüş Bedo ve yanı başında ki Botan'ın gecenin bir vakti bu kılıkta camının önünde ne aradıklarını delice merak ediyordu. Birkaç saniye boyunca gördüklerinin gerçek olup olmadığını idrak etmeye çalışan Zümra, gerçek olduğuna kanaat getirince hızla odasının kapısına ilerleyip kilidi çevirdi. Ardından pencereyi açıp fısıldıyarak " Bedo'm Allah'ını seversen bu ne kılık?" diye sordu.

Yakışıklı yüzünü kaplayan geniş bir gülümseme eşliğinde cevap veren Bedo'nun sesindeki muzurluğu fark etmemek imkansızdı. "Operasyon var dediler geldik gizli bilgim."