SANA YENİLDİM (KİTAP)

28. BÖLÜM

Bölüm  hayallerask123 ' e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Baba kız yutturulamayan tokaları çantadan çıkara dursun, Emine, Hamza ve Botan kısa süren yolculuğun ardından hastanenin koridorunda belirmişlerdi. Can dostunu gören Mehmet yüreğine çöken endişeden azda olsa kurtulurken, " Keşke Reşat'ta burada olsa." diye içinden geçirdi. Girdiği bu duygusal yoğunluktan arkadaşının " Eee geldi mi gelinim , imamı çağırayım mı ?"demesi ile sıyrıldı ve " Hee Hamza geldi. Gece gece şeytanın dinine sövme, zaten korkuyorum. Elif'im şu kapıdan sağ salim yavrumuzla çıksın kimi çağırıyorsan çağır. "dedi gözlerini devirerek.

" Tamam çiçaam , Botan'ı getirdim zaten. Yeni gelin piyasaya çıkar çıkmaz haber ederim imam efendiye." diyen Hamza'nın gür kahkahası boş koridorda yankılanırken, saniyeler sonra nefesini toplayıp " Hadi itiraf et , benimle yeniden dünür olacağın için çok heyecanlısın değil mi ?Allah'ım nasıl muhteşem bir varlığım ki , genlerimin soylarını şereflendirmesini isteyen sıradan insanlar , kızlarını daha doğdukları gün genetiğimden nasiplenmek için oğullarıma veriyorlar. "dedi.

" Hani derler ya çok konuşan kişiler için , doğumda annesi ağzına işemiş diye , senin ki işemeyle olacak çene değil kardeşim , direk sıçmışlar ağzına. Git lan şuradan gece gece günaha sokma beni. "diyen Mehmet sözlerini noktaladığı anda açılan doğumhane kapısı ile adeta kanatlanarak uçtu. içeriden çıkan beyazlar içindeki hemşirenin karşısına geçerek, " Bebeğim nerede, Elif'im nasıl? Zümra'da hemen getirmiştiniz bebeği. Allah rızası için iyiler de hemşire hanım." dedi bir solukta.

Baba adaylarının bu telaşlı hallerine alışkın olan hemşire ise yüzüne yerleştirdiği güven veren gülümseme ile " Öncelikle sakin olun Mehmet bey , bebeğinizin de eşinizin de durumu gayet iyi ve kontrolleri yapılıyor. Birazdan odaya alınırlar, ben doğumun gerçekleştiğini haber vermek için geldim. Şimdi müsadenizle..." diyerek arkasını döndü ve yeniden doğumhanenin kapısından içeri girdi ve gözden kayboldu.

Gelen güzel haberle dolu gözlerle birbirine sarılan iki adam, bir kaç saniye sonra ayrılırken " Çiftledim oğlum kızları, çok şükür Allah'ım çok şükür. Sende duydun değil mi ikisi de iyi dedi hemşire ?"dedi Mehmet mutlulukla.

" Duydum çiçaam duydum. Yalnız çok fena oldum ben Memo ..."

" Sen niye fena oluyorsun? Baba olan benim sana ne oluyor ?"

" Höst lan bıyığından kalbine kaçak hat çektiğim, bizde yeniden kayınbaba olduk herhalde. Sen bilmezsin ama , insan duygulanıyor. İki aslanımın da daha kundakta kaptılar kızları. Yapımda ve yayında emeği geçen sen dururken kızlarının bana baba demelerinin yaşattığı gurur ise tarif edilemez ."

" Senin yaşadığın gururun taa a.."diyen Mehmet klasik kovalamacalardan birinin startını verirken yeniden açılan kapı ile duraksadı ve kısık kahve gözlerini doğumhaneye doğru çevirdi. Yorgun ve bitkin bir şekilde sedyenin üzerinde uzanan karısının halini gören genç adam kendi kendine söylenerek '' Bir daha çocuk yapanı öpsünler. Hem zaten Hamza'da da gelin alacak oğlan kalmadı..."dedi ciddi bir ifadeyle.

Hasta bakıcıların ilerlettiği sedye koridorun sonundaki asansöre gelinmesi ile duraksarken, elindeki tokaları takmak için kardeşini arayan bilye göz susmak bilmiyordu. Didişmelerin ve yutturulmak istenen tokaların gölgesi altında 1408 nolu odaya geldiklerinde erkekler dışarıda beklerken, Elif arkadaşı Emine'nin yardımı ile pijama takımını giyinmiş. Yaklaşık on dakika sonra pembe bir tekerlekli puset ile odaya getirilen bebek ile heyecan ve mutluluk hat safhaya ulaşmıştı.