SANA YENİLDİM (KİTAP)

9. BÖLÜM

Bölüm ithafı yorumların neşeli sesi hayallerask123 e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Tam sakinleşmek için kendisine telkinler verdiği sırada ise duydukları ile ok gibi fırladı yerinden ve sabah sporu niyetine damat namzetini kovalamaya başladı.

" Lan seni bana parayla mı verdiler? Başıma bela mısın sen? Doğduğu günden beri bir rahat vermedin kızıma! Gelin koçu ne lan? Gel kaçma, gel buraya! Ye efendi gibi dayağını." diyerek bağıran genç adam, aldığı cevaplarla daha da sinirlenirken, küçük çocuğun hızına yetişmesi pek mümkün görünmüyordu.

" Zümra'mın yanında dayak yemem. Bilye gözüm gitsin, o zaman kaçmam. "

" Allah' ım bir de pazarlık yapıyor. Gel lan buraya küçük psikopat. Bir de koçu kesip yiyecekmişiz. Senin çükünü kesip köpeklere yedireyim de gör!"

" Ya, Mehmet amca! Kadınların yanında ne biçim konuşuyorsun? Hem ben sünnet oldum bir daha kestirmem çükümü! İnanmıyorsan açayım bak, açıyım mı? "

Bedo'nun sözleri ile sinirleri bozulan Mehmet, ağlanacak haline gülüyordu. Babasının arsızlığının iz düşümü olan veled 'İnanmıyorsan açayım, bak!' diye sesi çıktığınca bağırmıştı. Gülmekten gözlerinden yaşlar gelen genç adam saniyeler sonra nefesini toplayarak " Tamam ulan! Koçu kesip afiyetle yiyeceğim. Bileziği de bozdurup çatır çatır harcayacağım. Yeter kendimi paraladığım! Kız senin, ilerde, başlıkta isteyeceğim haberin olsun! Şimdiden biriktir, donuna kadar almazsam Yeşilçam'a hasret kalayım. Benim adımda Mehmet ise anandan emdiğin sütü, burnundan getirmeden vermeyeceğim sana bilye gözünü! Bu ne arkadaş, bayram günü olsun bir sal beni! Hayır, benim tansiyonum senin elinde oyuncak mı? " dedi gür bir sesle.

Damadının sözleri ile yüzüne geniş bir tebessüm konduran Ahmet Bey ise, biraz daha sinirlendirmekten zarar gelmez diye düşünüp sırladı cümlelerini." Eee damat adam mert olmuş sünnetini ispatlıyor. Ben zamanında ispatsız, başlıksız, koçsuz verdim kızı."

İşittiği sözlerle bakışlarını salondaki tekli koltukta oturan kayınpederine çeviren genç adam, ne diyeceğini bilemezken, Bedirhan: " Nee, Mehmet amcam sünnetsiz mi? Göstermedi mi sana çükünü Ahmet Dede?" dedi gerçekten şaşırmış bir ifade ile.

Kaş yapayım derken göz çıkaran yaşlı adam kızının yanında amacından sapan mevzuyu kapatmak için " Yok, oğlum görmedim ben bir şey! Görmek de istemem kimsenin çükünü! Bu konu iyice boka sardı. Ulan benim de ağzımı bozdunuz, biz en iyisi gidip koça bakalım." Dedi ve hızla ayaklandı. İçten içe kendine kızsa da damadının yüzünü, gözlerinin önüne getirdikçe dudaklarının kıvrılmasına mâni olamıyordu.

Hep birlikte koça bakmak için kapıya çıktıklarında biraz önceki gördükleri süslenmiş gelin koçunu bulmayı beklerken, karşılaştıkları manzara; Halil kâhya tarafından hayvanın yüzülmesiydi. Bunu gören Elif, âdeti olmamakla beraber istifra etmeye başladı, hemen yanındaki Mehmet ise endişeyle karısına dönerek, genç kadının saçlarını topladı. Elif'in bu halini gören çocuklar korkarken, destek almak istercesine, Ahmet dedelerinin bacaklarına tutunmuşlardı.

Öğürtüleri biten eşinin koluna girerek lavaboya doğru ilerletmiş, yüreğinde hissettiği korku yüzünden titreyen iri elleri ile sevdiği kadının güzel yüzünü yıkamaya çalışıyordu. " Elif' im ne oldu birdenbire? Şimdi daha iyi misin? Kurban olurum bir şey söyle." dedikten sonra elindeki havluyla genç kadının yüzünü kurulayan endişeli adam karısının:' Hıhı iyiyim. Çocuklarda korktu benim yüzümden.' demesiyle derin bir nefes aldı.