SANA YENİLDİM (KİTAP)

52.BÖLÜM

Bölüm  loresima9517  , gamzeli42_  ve ceylan_-1905 ' e geliyor...

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Bütün gece kollarında ağlayan bilye gözünün sabaha karşı sızması ile bedeninin yorgunluk çağrısına karşı koymayıp gözlerini kapattı. Kısa bir süre sonra duyduğu ezan sesi ile uykusundan sıyrıldığın da Zümra'nın dün geceki halini doldu zihnine, hiçbir şey gelmemişti elindem, söküp atamamıştı sevdiğinin korkularını yüreğinden. Çaresizlik kalbine saplanan paslı bir hançer gibi benliğini ölüme sürüklemişti.

Yataktan çıkmak için hareketlendiğinde sıçrayarak uyanan genç kızın mahcup bakışlarını kaçırması ile derin bir nefes alıp,
" Yapma böyle bilye gözüm, Allah aşkına yapma heder ettin kendini geceden beri. " dedi buruk bir sesle.

Varlığında güç aldığı bedene biraz daha sokulup yüzünü gizleyen Zümra, "Bu gün duvak düğünü var, çarşafı görmek isterlerse." dedi ve gözlerindeki biriken yaşların süzülmesine izin verdi.

"Hiçbir adet umrumda değil ama o iki damla kanı gördüklerinde dinecekse gözlerindeki yaşlar, ha senden akmış ha benden."

" Ama ..."
" Aması falan yok hadi sen banyoya gir, ben  seslenene kadar da çıkma."

Genç adamın sözlerinin ardından yataktan çıkan Zümra, sessizce odalarındaki banyoya ilerlerken, Bedo her daim yanında taşıdığı küçük çakıyı , dün gece çıkardığı pantolonunun cebinden aldı ve sol dirseğinin iç kısmına küçük bir kesik attı. Çok derin olmayan yaradan ince ince sızan kanı adet gereği yatağın ortasına serilen kızlık bezine akıtırken, konakta yükselmeye başlayan seslerden hane halkınında uyandığını anladı.

Yeterince kan akıttığına kanaat getirdiğinde yatağın üzerindeki bezi alıp katladı ve  kapının hemen yanındaki pufun üzerinde duran bohçanın içine koydu. Ardından koluna tek eliyle baskı uygulayıp banyoya doğru hareketlendi. İçeri girdiğinde duşa kabinin buzlu camının içinde gözüken ince bedenin sarsılan omuzlarından hala ağladığını anlamamak ise mümkün değildi. Banyo dolabının hemen yanında bulunan ecza kutusundan aldığı kare şeklindeki büyük yara bandını kanaması durmak üzere olan ince kesiğin üstüne yapıştırdı ve aceleci adımlarla bilye gözüne yaklaşmaya başladı.Kabinin cam panel kapısını açtığında ise dizlerinin üzerine çökmüş , iki eliyle yüzünü gizleyerek ağlayan genç kızı buldu bakışları. Akan suyu hızla kapatıp eğildi ve sıkıca sarıldı gülüşüne aşık olduğu karısının gözyaşlarına. Dakikalardır soğuk suyun altında bekleyerek aklınca kendini cezalandıran Zümra, asıl cezayı Bedirhan'a verdiğinden habersizdi.

Çevik bir hareketle kucakladığı narin beden ile banyodan çıkararak odaya dönen adam, bilye gözünü yatağa oturtup kıyafetlerin ve havluların olduğu dolaba yöneldi. Âdetler gereği beyaz bir elbise ve ona uygun iç çamaşırlar seçerek yatağa yöneltti adımlarını.

Getirdiği küçük havluyu genç kızın saçlarına dolayıp büyük olan havluyla omuzlarından başlayarak kuruladı. Sıra iç çamaşırları giydirmeye geldiğinde ise iki gencin yüzüde kıpkırmızı kesilmişti.

Bedo'nun gözlerinde şehvetten uzak, şefkat karışımı parıltılar varken, Zümra'nın bakışları utanç ve suçluluk doluydu. Bir kaç dakika sonra için ayağa kaldırdığı karısının saçlarındaki havluyu sıyırdı ve incitmekten korkarcasına örtü zarif bedeni beyaz belden oturtmalı uzun kol elbiseyle.

" Bilye gözüm bende üzerimi değişip geleyim." diyen genç adam, "Benim yüzümden ıslandın Bedo'm." diyerek başını öne eğen karısının saçlarına derin bir öpücük kondurup, "Senin gözlerinden akan yaşlar yerine üzerime sıçrayan suyumu dert edeceğim kendime. Beni bu kadar düşünüyorsan daha fazla ağlama." dedi ve bir kaç adım uzaklaştı sevdiğinden.