56.BÖLÜM

8.5K 1K 1.4K
                                    


Bölüm oylama yapmayı bilmeyen ama Sana Yenildim'i okuyan Aysel teyzeme gelsin.

Öpüyorum ellerinden.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Ayaklarını küçük çocuk gibi yere vurarak arkadaşının yanına dönen adam "Ne vardı bir kız daha yapsaydın, onu da benim oğlana alırdık. Gitmiş bizim amirin kızını bulmuş sevecek . Kızın çenesi dakikada yüz mermi atıyor. Su'dan fazlası var eksiği yok. O kız ve Su yan yana gelirse bildiğin ağır tahrip silahı.

Hulusi amir desen keskin nişancı, adamın şu zamana kadar tek bir ıskası yok. Daha geçenlerde diyordu benim kızlara yaklaşanın yedi ceddine taramalıyla horon teptiririm diye. Hem şeker hastası hem Trabzon 'lu kanında yüksek promilde asabiyet var senin anlayacağın. Gitti benim Toprak , acaba gidenin arkasından ağlamak yerine bu geceden itibaren çalışmalara başlayıp yeni bir oğlan mı yapsam ?" dedi düşünceli bir tavırla.

Mehmet kendisine çevrilmiş meraklı bakışlar ile Reşat'a yaklaşarak " Vallahi içinizde çocuk yapımının efsanesi benim . Tam yerine geldin çiçaaam , bu konuyu balkonda detaylıca konuşalım. Hem Hamza ceylan gibi sekiyordur şimdi kaçırmayalım." dedi fısıldayarak.

İkilinin fısıldaşmasını hayra yormayan hanımlar, eğlenceyi kaçırmamak için sorguya çekmeyi sonraya bırakmışlardı. Baran ve Karan önde Hamza ise iki çocuğun peşinde bir o yana bir bu yana koşturup dururken evdeki herkes gülerek ışıklarla aydınlatılmış bahçedeki manzarayı seyrediyordu.

" Ulan sizi bana sayıyla mı verdiler ? Gelin lan kaçmayın, erkek gibi yiyin dayağınızı ." diye bağıran adam nefes nefese kalmıştı.

" Hayatta gelmeyiz!" diyen Baran ile daha da hızlanıp kendi kendine söylendi." Çarkına tükürdüklerim iki tane . Hangisini peşine düşeceğimi de şaşırdım."

Balkonun demirlerinden eğilerek kovalamacayı izleyen Mehmet " Çiçaaam zamanında yediğin hurmalar göbek yaptı, koşamıyorsun. Nefesi ağzından çok kulağından alır gibi bir halin var." dedi yüksek sesle.

Bakışlarını bir kaç saniyeliğine  yukarı çeviren Hamza ise "Ulan şerefsiz yılanın başı sensin asıl. Bunları benim başıma sen tebelleş ettin. Madem sahip çıkmayacaktın ne diye firtlattırdın? Gelsene lan aşağı, öyle balkondan film izler gibi bakıyorsun!" diyerek isyan etti.

"Böyle iyi çiçaam." dedikten sonra yani başındaki Bedo ya bakan Mehmet, "Nambır van damat, iyi çek. Özelliklede babanın mor sıfatına zum yap." dedi ve diğer yanındaki Botan'a dirsek atıp, sürdürdü sözlerini. "Şişt nambır tuuu damat git içerden çekirdek getir. Ya da vazgeçtim bu filme mısır daha iyi gider, patlatıver sana zahmet."

Botan'ın "Tamam Mehmet amca." diyerek içeri girmesi ile yanında ki boşluğa gelen Reşat'ın omzuna kolunu attı ve " Ver müziği Reşat altınım!" dedi neşeyle. İki kafadar aynı anda şarkıya girmişlerdi. " Ah gece gelme gündüz gelme..."

Mutfağa giren genç adam, pencereden bahçedeki şamatayı izleyen Zühre' ye doğru yaklaşıp seslendi. "Mısır patlatacaktım yardım eder misin?

Duyduğu ses ile yüzündeki eşsiz gülümseme kaybolan peri kızı arkasını döndüğünde geceyi gözlerine esir eden çobana kaçamak bir bakış attı ve sessizce mutfak çekmecelerine yöneldi. Çok geçmeden tezgahın üzerine bıraktığı tencere, kaşık, mısır ve tuz gösterip, " Başka bir şey ister misin?" diye sordu.

Aldığı cevap ise gözlerinin dolmasına neden olmuştu. "Botan yıldızımı geri isterim..." Dolan gözlerine söz geçirmeyeceğini anlayıp hızla arkasında bıraktı çobanı. Koridorun sağındaki banyoya girip hızla kilidi çevirdiğinde bakışları aynadaki yansımasını buldu. Botan Yıldızı olamayacak kadar sönüktü yeşil harelerindeki güven parıltıları...

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin