SANA YENİLDİM (KİTAP)

45.BÖLÜM

Bölüm dikenli_kelebek ve elimde_-cigara3 ' e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Büyük salonda hep beraber çaylarını içen konak halkı yıllar sonra ilk kez bir aradaydı. Mehmet ve Hasan Baran'ın gelişi kara günlere inat doğan bir güneş gibi aydınlatmıştı gülüşlerini. Elif' in yokluğu ise kursaklarında geçmek bilmeyen bir düğüm gibiydi. "Çiçaam Hasan Baran'ıda bulduğumuza göre gelelim bizim meseleye." diyen Hamza ile elindeki çay bardağını önündeki sehpaya bırakan Mehmet,
" Hangi meseleymiş o çiçaam ?" Diye sordu merakla.

" Zümra ile Bedirhan'ın düğünü çiçaam , ha dersenki ben cici karımın kırkı çıkmadan düğün yapmam saygı duyarım."

" Bana bak Hamza sinirlerimi zıplatma , hem artık Sultan ve Safiye öldüğüne göre evlenmeleri gerekmiyor. Şimdi bir nişan takarız Zümra okulunu bitirincede düğünü yaparız. "

" Çok saygıdeğer babacığım ve anneciğim öncelikle sizden sonrada en sevdiğim kaynanamın biricik kızı Emine'mden özür dileyerek cevaplıyorum bu davarı.

Nahhhhh sana nişan , ulan okul dediğin üniversite ve kız daha üçüncü sınıfa başlamadı bile. Herkes duydu kaçtıklarını, eğer evlendirmezsek Zümra'yı istemediğimizi düşünürler , benim number one gelinimin canı sıkılır. Sende dahil olmak üzere kimse engelleyemez bu düğünü. Evliyken üniversiteye giden ilk insan Zümra'm olmayacak sonuçta."

Zümra ve Bedirhan sessiz bir şekilde konuşlanları dinlerken , Bedirhan ağa iki arkadaşın tartışmasına fırsat vermemek adına " Mehmet oğlum buraların örfünü sende bizim kadar biliyorsun. Bedirhan'a kızımı o evden uzaklaştır dedin , bizde dediğini yaptık. Zümra artık herkesin gözünde Seydan'ların gelini ve namusudur. Onu tekrar baba evine göndermemiz yakışık almaz. Meselenin iç yüzünü sen ben bilsekte etraftakiler bilmez. Bilmedikleri içinde fitne fesat alır başını yürür. Ben nasıl zamanında iki çocuklu haliyle Emine'min tahsilini tamamlamasını desteklediysem , bu günde Zümra'mın hayalleriyle oynamam. Lakin sende bizim Zümra ve Bedirhan'ın huzuruyla oynama." dedi ciddi bir tavırla.

" Bedirhan amca Zümra daha yirmi yaşında , erkenden böyle bir sorumluluğu kaldıramaz."

" Senin küçük dediğin kız neredeyse on senedir kardeşlerine annelik ediyor. Annesinin bakımını yapıyor , iki dedesinin yüküde körpecik omuzlarında. Bende böyle olsun istemezdim özelliklede Elif ve senin yavrunuzu gelinlikle babaevinden çıkarmanız en büyük arzumdu. Ama nasip böyleymiş .

Ben Zümra'nın bu konakta el üstünde tutulacağınada , eğitimine devam edeceğinede şerefim üzerine söz veriyorum. Ha sen yinede bu iş olmaz dersen Zümra'nın başını önüne eğmesine sebep olan her sözün mesulüsün bilesin."

Yüzüne çarpan gerçeklerle bedeni kasılan adam, hiçbir şeyin bıraktığı gibi olmadığını zorda olsa kabule edecekti. Başını eğip "Haklısın Bedirhan amca yıllar önce el bebek gül bebek büyütülen Zümra yok artık karşımda. Dediğiniz gibi olsun yalnız bana düğün için onbeş gün müsade verin. Bu güne kadar babalık yapamadım en azından evlenirken üzerime düşenleri yapabileyim. Bunuda çok görmezsiniz herhalde bana ?" dedi yüreği sızlayarak. Elif'i göremeyecekti ilk göz ağrılarını gelinliğiyle.

" Tamamdır oğlum biz hazırlıklarımızı onbeş gün sonraya göre yaparız. " diyen Bedirhan ağa sessizce oturan genç kıza seslenip " Kalk bakalım meczup Hamza'nın number one gelini geçte olsa elinden bir kahve içelim." Dedi gülümseyerek.