49.BÖLÜM

6.3K 1K 1K
                                    

Bölüm melisadeniz11 ' e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Mehmet' in baba yüreği ise Zümra'sını telli duvaklı gelin edecek olmasına sevinsede buruktu. Doyamamıştı yavrusuna. Yıllar önce hastane odasında bilye gözünün kundağına aile yadigarı kolyeyi bırakan beş yaşındaki Bedo yarın damadı olacaktı.Zümra içinde hayli zordu veda etmek. Hep arkada kalanken, hep yıkılanları ayağa kaldırır ken bu kez kendi veda ediyordu. Arkasında kalanları ise annesi Elif'in sarıp sarmayalacağından emindi.

Neredeyse gün ağarana kadar yer yatağında uzanarak sohbet etti Miran ailesi , en çokta Zümra'nın çocukluk anıları konuşuldu. Bilye göz yaşayamadığı çocukluğuna Seydan aşiretinin gelini olarak sonsuza dek veda ediyordu ve sözcükleri bu gerçeği yok saymak için anılara sarılmıştı.

Mehmet ve Elif ilk kez güneş doğmasın, çocukları uyanmasın istiyorlardı. Uykudan arınan gözler vedaya şahitlik edecekti çünkü. Lakin doğdu güneş sabah ezanının kulaklarına dolmasıylada yatağın iki ucunda uzanan çiftin yaşlı gözleri buluştu.

Bakışlarıyla sessizce anlaşan karı koca usulca sıyrıldılar evlatlarının yanından. Vakit kaybetmeden abdestlerini alıp Hak'kın huzuruna durdular. Biten namazlarının ardından açılan ellerinin, yakaran gönüllerinin duası aynıydı. " Allah'ım yavrumuzun bahtını açık eyle , yuvasına huzur ver. Ona kendisi gibi hayırlı evlatlar nasip et..."

Dualar arşa ulaşırken eller yüzleri sıvazladı. Ayağa kalkıp seccadelerini katladıktan sonra bu sessizlik oyununda ilk pes eden Elif oldu. Kocasına sarılarak serbest bıraktı keşkelerinin damlalarını." Daha küçücüktü Mehmet, onu ardımda iki kardeşiyle bıraktığımda küçücüktü. Bana dediki sen yokken ben yemeği yaktım , parmaklarımı kestim , veli toplantılarında bile anne oldum. Nasıl veririm şimdi onu yaşayamadığı çocukluğuna rağmen gelin diye."

Adamda yalnız bırakmadı ömrünün yarenini sözleri de gözleri de aynı anda isyan etti kayıp takvim sayfalarına." Sadece senin değil benim yükümüde çekti yavrum, her hafta geldi görüşüme. Her geldiğinde umut ekti yüreğime. Elleri hep doluydu ya saçların vardı ya resimleriniz. Hiç yorulmadı, hiç pes etmedi. Bende çocuğum , nerede benim o çok sevdiğim bebeklerim demedi. Ahmet Karan'ı oyuncak bildi kendine."

Elif ve Mehmet dakikalarca döktüler yüreklerindeki ve gözlerindeki ağırlıkları. Taki kapının girişinde kendini izleyen Zümra'larını görene kadar. Hıçkırıklar birken iki , ikiyken üç oldu. Peşi sırada arttı Zühre , Baran ve Karan'la . Miran kardeşler sımsıkı sardılar anne ve babalarının etraflarını. Yıkılmaz bir kaleydiler şimdi. Sevgiden ve özlemden oluşmuştular üstelik.

Güçlükle dinen gözyaşlarından sonra zorlada olsa birkaç lokma yenilmiş ve Bedo'nun gelmesiyle de Elif , Zühre ve Zümra kuaföre gitmek üzere evden ayrılmışlardı.

İki saat sonra kuaförde işi biten hanımları almak için kuaförden içeri giren genç adamın gözleri ilk olarak Zühre yi buldu ve şaşkınlık dudakları alandı. Nedenide hiç şüphesiz genç kızın yaşının çok üstündeki görüntüsüydü. Yüzündeki şaşkınlık dolu ifade yerini hızla büyük bir sırıtışa bıraktı. Botan efendinin Zühre'yi gördüğü ilk andaki yüzünün alacağı şekli düşündükçe düğünün çok şenlikli geçeceği ortadaydı.

Bakışları asıl sahibini çevirdiğin de ise bilye gözünün zerafeti karşısında diyecek söz bulamamıştı. Her zaman durmaksızın konuşan Bedo'nun sesini soluğunu  kesen genç kızın güzelliği olmuştu.

 Her zaman durmaksızın konuşan Bedo'nun sesini soluğunu  kesen genç kızın güzelliği olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin