38.BÖLÜM

6.2K 1.1K 594
                                    


Bölüm blumargherita ' ya geliyor. Yaptığı incelik için sonsuz teşekkürler.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

3. BÖLÜM: CEHENNEME ODUN TAŞIYANLAR...

Mehmet Bedo'nun gözyaşlarını heybesine doldurup özgürlüğüne veda ederken Hakan, Elif'ten alınan kan örnekleriyle her şeyin ortaya çıkacağını bildiği için korku ve panikle Sultan'a ulaşmaya çalışıyordu. Son birkaç saat içinde gerçekleştirdiği onlarca cevapsız aramalarına bir yenisini daha ekleyeceğini düşünürken genç kadının " Ne var ne oldu yine?" demesi ile bağırmaya başladı." Elinin körü oldu, Yeliz isminde bir doktor geldi. Hastanın on yıldır takibini yapıyormuş, şüphelerinden bahsetti, kan tahlili istedi . "

" Peki sen ne yaptın, kabul mü ettin?"

" Ya ne yapacaktım! Kadın beni hastane polisine gitmekle tehdit etti."

" Allah seni kahretsin aptal herif birde tahlil sonucunu değiştirmekle uğraşacağım sayende. Benden haber bekle.'' Dedikten sonra kapattığı telefonu yatağının üzerine fırlattı. Hacer'i sonsuza dek susturduğundan emin olduktan sonra üzerindeki is lekesinden ve kokusundan kurtulmak için evine gelmişti. Paniğe kapılmamalıydı, Elif ölüm uykusunda, Mehmet karakolda, Hacer ise alevlerin kucağındaydı. Hakan ve Şenol' dan başka ayağına dolaşacak kimse yoktu.

Hakan ödleğin teki olduğu için onu kontrol etmek kolaydı lakin Şenol tehlikeliydi, onu bir an önce uzaklaştırmalıydı. Kafasında hızlı bir sıralama yaptı iyi ki yalnız değildi. Bu hayatta gerçekten sevdiği her zaman yanında olan ve herkesten gizlediği akıl hocası annesi vardı.Aklındakileri ölçüp biçip onunla paylaşmalıydı.

Sultan üzerindeki yangının izlerini yok etmişti etmesine ama zihnindeki ve yüreğindeki yangın hala devam ediyordu. Nefsinin kurbanı olmuş ve yıllardır kendine söylenen yalanlara inanarak benliğini ateşten bir çemberin içine hapsetmişti. Çember giderek daralıyor, alevlerin içinde kalmış bir akrep gibi kendi kendini zehirleyip öldürmesi ise kaçınılmazdı. Annem diye kaydettiği numarayı çevirdiğnde aferin bekleyen küçük bir çocuk gibiydi ve yaşanan son olayları bir bir anlattı. Telefonun diğer ucundaki kişi ise Sultan'ın anlattıklarını zevkle dinleyip telefonu kapattı. Hemen ardından ne yapması gerektiğine dair uzun bir mesaj yazdı.

Gelen mesajı dikkatle okuyan genç kadın Başhekim Nedim'i arayarak kendisini iyi hissetmediğini söyledi. Sevdiği kadın için endişelenen adam kısa bir süre sonra eve ulaşmıştı. Çalan zille ayaklanan Sultan kapıyı açar açmaz gözyaşları içinde Nedim'e sarıldı ve '' Yemin ederim bir anlık öfkeyle yaptım. Ne olur kurtar beni.'' dedi çaresiz bir sesle.

" Sultan'ım ne oldu, ağlama ne olur!'' diyen adam genç kadının bedenini içeri sürükleyip kapıyı örttü. Salondaki kanepeye oturttuktan sonra durmaksızın ağlayan sevdiğinin sehpanın üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurup içirdi. Olduğu yerde diz çöküp azda olsa sakinleşen kadınla göz göze geldiklerinde '' Ne yapmış olursan ol yanındayım. Hadi söyle ne oldu?'' dedi.

" Abimin arkadaşı Mehmet'i hatırlıyorsun değil mi? Uzun zaman önce beni taciz etmişti. Sonrada Hamza abimi yalan yanlış doldurup üstüme salmıştı. Hatta abim parmaklarımı kırıp konaktan attığında yanımda bir sen vardın."

" Yoksa yine mi rahatsız etmeye başladı pislik?"

" Hayır sadece .Seni kaybedeceğim diye çok korkuyorum. Bir anlık bir öfkeyle hayatımızı mahvettim."

" Ne söylersen söyle yanındayım, sevgime olan güvenin bu mu ?"

" Bak bir anda oldu, o an doğru geldi her şey, Mehmet'in karısına ilaç verip öldürmek istedim."

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin