14. BÖLÜM

9.6K 1.3K 592
                                    


Bölüm mervemnvs ' e geliyor. Botan'ın repertuarına kattığın türkü için tekrar teşekkürler.

🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂

Birde doğum günümüz var hayallerask123 .

AD GÜNÜN MUBAREK FERQANE

🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂

            Kavurucu öğle sıcağında serinleyecek bir gölgelik arayan üç kafadar Cuma namazından çıkmıştı. Meydanda ki büyük çay bahçesine gitmeye karar verdiklerinde ise hızlı adımlarla ilerleyen Emine'yi gördüler. Annesi yanında olmadan dışarı çıkmaktan kaçınan kızın tek başına dolaşması şaşılacak şeydi. " Lan, şu sekerek giden, benim ceylanım değil mi? " diyen Hamza adımlarını hızlandırdı. Arkadaşının hızına ayak uyduran Reşat'ta hemen yanımdaki Mehmet'e göz kırparak " Vallahi senin ceylan! Maşallah ne de güzel sekiyor." Dedi sırıtarak.

" Ağzından çıkana dikkat et! Bıngıldağı katılaşmamış dingil, sekiyorsa bana sekiyor! Ceylansa bana ceylan... "dedikten sonra savurduğu tekme boşa çıkan Hamza öfkeyle ileri atılırken araya giren Mehmet, sahte bir kızgınlıkla " Hakikaten ayıp ettin Reşo, yakışmadı sana!''dedi ve yüzündeki tebessüm şeytani bir gülümsemeye dönüştükten sonra " Emine'ye ceylan demek ayıp olur, sülün gibi mübarek, sülün." Diyerek kaçmaya başladı.

Topukları kıçına vura vura kaçan arkadaşının ardından söze giren Reşat '' Çiçaam seni yeterince delirttiğimize göre bende kaçmaya başlarım birazdan, o yüzden son laflarımı sokup seni ve boynuzlarını baş başa bırakıyorum. Hazır mısın?''dedi ve başını sallayarak kendisini onaylayan Hamza'dan birkaç metre uzaklaştıktan sonra bağırarak koşmaya başladı. '' Senin diyorum, ceylan diyorum, av mevsim diyorum, ortalık avcı kaynıyor diyorum...''

" Lan benim ceylanımı avlayacak avcıyı, kendi tüfeğinin üstüne oturtmaz mıyım?" diyerek sinirle soluyan esmer delikanlı her ne kadar Reşat ve Mehmet'e söyledikleri lafları yedirmek istese de Emine'sini gözden kaçırmamak için '' Ulan benim adımda meczupsa intikam denen yaz sebzesini doğrar, kavanozlar, kaynatır, konserve yapar, kışında şakkadanak önünüze koyarım!'' dedi kızgın bir sesle. Ardından fark edilmemek adına arada mesafe bırakarak kaçak ceylanını takip etmeye başladı.

Dakikalar sonra geldikleri yerle kendinden utanan Hamza'ın kıskançlığı saman alevi gibi sönerken pişmanlığın pençesine düşmüş çırpınıyordu. Mezarlığın iç kısmına doğru ilerleyen Emine takip edildiğinden habersiz diz çöktü Şehit Korucu Ramazan KOÇAK yazan soğuk taşın yanında. İnce parmakları mezarın etrafındaki yabani otları topraktan uzaklaştırırken dudaklarını aralayarak seslendi hiç görmediği ama canından çok sevdiği babasına." Bu sefer tek geldim baba. Sakın kızma! Korkma da. Kimse ilişemez artık bana! Bedirhan babam var arkamda. Öyle heybetli ki,görmelisin. Elleri yüzüm kadar. Bir de güzel kokuyor ki... Hele sarıldığında hiç ayrılmak istemiyorum onun kollarından. Hiçbir şeyden korkmuyorum o varken! Senin kolların da güçlü müydü baba? Ölmeseydin beni parka götürüp salıncakta sallar mıydın? Kokun nasıldı? Hiçbir zaman bilemeyeceğim değil mi? Hamza abi çok şanslı, aslında babası yaşayan herkes çok şanslı..."

Duyduğu her kelime ruhunda depremlere neden olan delikanlı ağladığının farkında dahi değildi. Emine'si yarımdı. Tamam etmekte boynunun borcuydu artık. Öfkeyle geldiği yoldan derin düşüncelerle geri dönüp konağa vardığında annesinin yanına giderek anlattı olup biteni. Aklındakileri gerçekleştirmek için genç kadının desteğine ihtiyacı vardı. Oğlunun anlattıklarını boğazına düğümlenen hıçkırıklarla dinleyen Hürrem vakit kaybetmeden işe koyuldu. Halil kahyanın bulduğu mermerci eski mezarı elden geçirirken, Bedirhan ağanın belediyeye bağışladığı etrafı yarım asırlık ağaçlarla dolu arsaya renk renk salıncakların olduğu büyük bir çocuk parkı inşa ettirildi. Tüm bunlar iki ay gibi kısa sürede tamamlanırken, Emine'nin doğum günü gelip çatmıştı.

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin