SANA YENİLDİM (KİTAP)

77.BÖLÜM

Bölüm bilinmeyen5258 'e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

" Ben gider alırım şimdi. Kaç kilo olsun ?" diyen Bedo'ya soran gözlerle bakan bilye göz , " Nereye gidiyorsun Allah'ın devesi?" diyerek çıkıştı.

"Vallahi elma alıp geleyim diyorum. Elinde tüfek kapıma dayandığına göre durum acil." dedikten sonra hareketlenen genç adam bir kaç adım atmıştı ki " Bir adım daha atarsan kendimi vururum. Şimdi uslu uslu dur yerinde." diyen Zümra ile adeta olduğu yere çakıldı. Karısı karşısına geçmiş , elindeki tüfeğin namlusunu çenesinin altına dayamış , delirmiş gibiydi...

Yüzündeki gülümseme hızla silinen Bedo iplerin artık bilye gözün eline geçtiğinin farkındaydı. Ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırdığında sesindeki paniği gizlemeye çalıştı. " Tamam gitmiyorum ama bırak tüfeği öyle konuşalım. Bugüne kadar ne istedin de ikilettim ? Söylemen yeter , hadi güzelim bırak onu bir kenara."

Zümra ise kocasının dudaklarından hâlâ dökülmeyen o iki kelimeye takılıp kalmıştı. Demek bilye göz olduğuna hala inanmıyordu Bedo'su. Az evvel duvarla hayli haşır neşir olan kapıyı arkasını dönmeden yavaşça kapattı. Elindeki tüfeği çenesinden çekmeden " Doğru bu güne kadar ne istediysem ikiletmeden yaptın. O zaman bu isteğimi de yerine getireceğini umudediyorum. Aksi halde saniye düşünmem basarım tetiğe. Sen nasıl gözlerimin içine baka baka akıttın kanını , sıra bende." dedi gayet sakin bir tavırla.

Bedo genç kızın bakışlarında ki kararlı ifade ile marafta sürükleniyordu. Bir yanı bilye gözü döndüğü için küçük çocuklar gibi şen , diğer yanı sevdiğinin zarar görme ihtimali yüzünden ölesiye korkuyordu. " Ne istersen kabulüm Zümra'm , yeter ki bırak elindekini. " diyen kocasıyla iyice keyiflenen bilye göz ," Ne istersem mi ?" diye sordu.

"Ne istersen."
" Peki o zaman seni istiyorum."
" NEEE!"
" Duydun işte , şimdi benim minik deve tabanım soyunmaya başla. Az biraz bilye gözlerim şenlensin değil mi ? "
" Tövbe estağfurullah istersen gel birde ırzıma geç yer elması."
" Vallahi niyetim tam olarak ırzına geçmek."
" Diline ayar ver , yoksa ben senin tüm ayarlarını bozacağım. "
" Az laf çok iş deve tabanı haydi , şu üzerindeki tişörtle vedalaşarak başla işe. "
"Çıkarmıyorum hiçbir şey."
" Peki sen istedin , üç dediğimde beynimi toplarsın artık odadan. Yazık olacak , her yer kirlenecek. Ee başlayalım mı artık saymaya ? Bir, ikiiii..."

Kızın tetikte olan parmağının hareketlenmesi ile bağırdı Bedo. "Tamam, tamam dur çıkaracağım üstümü!"

"Aferim sana akıllı deve, bekliyorum hadi."diyen Zümra ile iyice gerilen genç adam kendini kasap vitrinine asılmış koyun gibi hissediyordu. Uzun zamandır yolunu gözlediği bilye göz bir dönmüş pir dönmüştü. Gözlerini karısının ince parmaklarından ayıramazken , genç kızın elinden tüfeği almanın hesaplarını yapıyordu. Sessizliğe bürünen adamla huzursuzlanan bilye göz , " Hadi bakalım deve tabanı vedalaş tişörtünle!" diyerek sesini yükseltti.

Bedo, ya sabır diye diye iri elleriyle tişörtünü eteklerine uzanıp bir çırpıda çıkardı başından. Kocasının yüzündeki çocuksu ve küskün ifade ise Zümra'nın dudaklarından bir kıkırtı kaçmasına neden olmuştu. Ciddiyetini bozmamak için kendine hayali bir tokat atankız , boğazını temizleyip " Eşofmanı da yolcu edelim." dedi net bir ses tonuyla.

"Zümra'm güzelim iyi misin sen , hayır nasıl bir genetiğe sahipsiniz anlamadım. Zühre bizim botanik efendiyi haplar , sen elinde tüfek soyun ırzına geçeceğim dersin. Mezarlığa çöğdürseniz bu kadar mutasyona uğrayamazdınız. " diyerek bir kaç adım atan Bedo ," Gelme ! Yemin ederim vururum kendimi. Üçe kadar çıkardın çıkardın eşofmanı yoksa ölüm çıkar bu evden." diyen karısı ile duraksarken aniden "Çıkar dedim! " diye bağıran bilye göz ile yerinden sıçradı. İri ellerini yakışıklı çehresine sürdükten sonra " Ya Rabb'im çok şükür sağlam sıyırmış benim hatun. Sen sonumuzu hayır eyle." diyerek eşofmanının belinden kavradı ve hızla çıkarıp bir köşeye fırlattı.