23. BÖLÜM

7.7K 1.1K 307
                                    

Bölüm YelizGl1 ve hayallerask123 'e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Duyduğu silah sesi ile mezarlığa koşan Halil, Bedirhan ve Kenan komutanı yan yana gördüğünde şaşırsa da arkadaşının yaralı elini fark ettiği an, kırgın bakışlarını genç adama çevirdi. Ne Halil ne de Bedirhan tek laf etmedi, bazen sözcüklere gerek kalmaksızın konuşurdu gözler.

Sessiz geçen yolculuğun ardından, hastanenin acil servisinde genç adamın eli için gerekli müdahale yapılırken, dönüş yolunda zamanın kıymetli hocalarından Basri Efendi'nin kapısını çalarak kervanlarına buyur ettiler. Konağa geldiklerinde, ilerleyen saate aldırmadan terasta bekleyen Şahin Ağa tarafından karşılanmış ve güler yüzle salona buyur edilmişlerdi. Bedirhan'ın geldiğini gören Hürrem' in annesi Zümrüt Hanım, aceleci adımlarla kızının odasına vardığında,: " Hürrem kalk hadi hazırlan, babanlar yanlarında Basri Efendi'yi de gelmişler." Dedi neşeli bir ses ile.

Genç kız ise kırılan gururuna sıkıca sarıldı, ardından " Bende o ağa bozuntusuna adanacak bir ömür yok. Varsın gitsin yoluna... " diyerek şaşırttı annesini. Kızından aldığı cevapla odadan çıkan kadın salona döndüğünde açık bırakılan kapının gerisinde durup kimseye görünmemeye dikkat ederek eşinin kendisini fark etmesini bekledi. Birkaç dakika sonra karı kocanın bakışları kesişmişti. Bir sorun olduğunu anlayan Kenan komutan, müsaade isteyerek ayaklanırken eşinin söyledikleri ile " Eyvahlar olsun! " diye mırıldandıktan sonra salona dönüp babasının yanına oturarak sessizce anlattı olup biteni. Yaşlı adamın sözlerinin üzerine yeniden ayaklanırken, Bedirhan'ı da alarak odadan ayrıldı. Koridora çıktıklarında ise sıkkın bir ifade ile sıraladı cümlelerini. " Benim deli; istemem artık o ağa bozuntusunu diyormuş. Nuh dese, Peygamber demez . Sen bilmezsin daha onun inadını. Babam, Bedirhan gidip konuşsun; ikna ederse abdest alıp gelsinler salona, yoksa uygun bir lisanla durumu anlatıp evine götürelim Basri Efendi'yi diyor.''

Cevabını sessizliğe emanet eden Bedirhan'ın güzeller güzeli ile ikinci sevda muharebesiydi bu. İlkini kazansa da, bir yenisinden sağ çıkması zordu. Yorgun ve de yaralıydı deliler delisi.

Zümrüt Hanım'la beraber genç kızın odasına girdiklerinde, yanındaki kadının: " Ben kapının önündeyim oğlum." demesi ile bir nebze olsun rahatladı Bedirhan. Sessiz adımlarla, pencereden dışarıyı seyreden genç kıza yaklaştı ve " Sen bana varmaz isen silinir alnımdaki gözyaşın, güzeller güzeli. Sen benim olmaz isen tükenmez mi bu deliler delisi?" dedi güzeller güzeline.

Hürrem, yeşil gözlerine yoldaş ettiği damlalar ile arkasını döndüğünde, gururu ilk darbeyi alarak sendeledi. Bakışları deliler delisinin sarılı eline değdiğinde ise aşktan başka hiçbir duyguya yer kalmadı yüreğinde. Başkasının acısını canında hissetmek de neydi? Ateşe kanat çırpan pervane gibi kavruldu, gönlündeki feryat diline ulaştığında ise:" Seninim deliler delisi? "dedi büyük bir teslimiyetle.

Sevdiğinin teslimiyetini başına taç eden bir garip delinin dudakları usulca kıvrılırken, yüzündeki tebessüm yarınlara dair taşıdığı tüm umutlarının göstergesiydi.

Beklenen gençlerin gelmesiyle dualar eşliğinde nikâh akdine başlanmış, birkaç dakika sonra ise Hürrem ve Bedirhan Allah indinde karı koca olmuşlardı. Durumu üstün körü Basri hocaya anlatan Şahin Ağa, bu nikâhın kıyıldığının bir şekilde Firuz Ağa'nın kulağına gitmesini istedi hoca efendiden. Basri, kendisine birçok kez yardımı dokunan Şahin Ağa'yı onaylayıp konaktan ayrılırken, geride kalanlar Selvi'nin yaptığı planı gözden geçiriyorlardı. Kenan komutan ise yüreğindeki sızı ile baş etmeye çalışıyor, bakışları Hürrem'in yeşilleri ile kesiştiği an genç kızın bu gece yuvasından ayrılacağı gerçeği ile baş etmeye çalışıyordu.

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin