SANA YENİLDİM (KİTAP)

62.BÖLÜM

Bölüm can şenliğim  Asraa1730' a geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Bade ve Baran'ın sözleri burada son bulurken , sessizce çıktılar salondan, Mehmet ayağa kalkıp etrafı kolaçan ettikten sonra gülümseyerek eğildi Elif'in önünde. Bir kez daha yenildi sevdiğine, heybetli bedeni karşısındaki kadının varlığıyla diz çökmüş, keskin bakışları umut ve korkunun tesiri altına girmişti.

"Beni hala seviyor musun Elif'im ? "
"Me, -Me, Mehmet! "
" Bunada şükür en azından adım hala aklında Elif Hanım! "

Söylediklerine hiçbir tepki alamayan adamın kaşları sinirle kavislendi. Ardından elini Elif'in gözlerinin önünde sallamaya başladı. " Sen hep böyle alık mıydın? Ben ya ben Mehmet üç yıldır gözünün içine baktığın Mehmet. Şimdi sana bir soru sordum seviyor musun, sevmiyor musun ? Var mı anlamadığın bir yer?"

Bir kaç saniye öylece bekleyen kadın, abartılı bir telaşla sıraladı sözcüklerini." Çok seviyorum! Hem de çok..."

"Çok seviyorum Elif'im."

Aldığı cevapla derin nir nefes alan adam ''Bende seni çok seviyorum. Al bu benim numaram, şimdi gitmem lazım, otobüste tanıdıklar var, laf söz olmasın.'' dedi ve telefon numarasını yazdığı kağıt parçasını sevdiğinin avuçlarına bırakaraktı ve cebinden çıkardığı zarif alyansı ait olduğu tene mühürledi.

Mehmet ve Elif  özlemle kucaklaşırken çocukların yanına gelmesiyle planın üçüncü aşamasına geçen Hamza, imam efendiyi almak için yola koyulurken bağ evine döndüğü an karşılaştığı manzara ile ise nambır van gelini Zümra 'yı gülümseyerek izledi. Meczup Hamza ya da böyle gelin yakışırdı.

Elindeki çapa ile Bedo yu evden uzak tutmak isteyen genç kız gördüğü adam ile nefes nefese "Baba çabuk içeri götür imam efendiyi. Ben bu deve tabanını oyalarken kıysın nikahı." dedi ve koşmaya devam etti.

"Sen nasıl bir lütufsun bana Zümra'm? Yalnız o elindeki çapa olmamış." diyen babası ile duraksayan Bedo  "Helal babama, biliyordum bana karşı boş olmadığını. Kıyamadın değil mi bana." diyerek sahte gözyaşlarını tişörtün uçları ters çevirerek kuruladı.

"Eldivensiz sevmeye kıyamadım evladım, sana karşı son derece boşum, sadece o hayvanımsı bedene çapa işlemez, kazma al eline diyecektim."

Sözlerini bitiren Hamza yüzündeki sırıtışla liseden arkadaşları olan İlyas' ı çekeleyerek eve doğru ilerletirken kısa bir süre sonra Elif ve Mehmet'in dini nikahları yeniden kıyılmıştı.

Zümra'nın yorgun düşmesi ile nihayet eve giren Bedo ise" Gitti gül gibi kaynanam gitti. Bari başlık neyin alaydım, kısır gecesi yapaydık. Elif anne ben dün gece çok kötü bir rüya gördüm bu gece sizinle yatsam olur mu?" diyerek salondakileri kahkahalara boğdu.  Komik serzenişlerine devam ederken kayınvalidesinin yanına giderek sarıldı ve kimsenin beklemediği bir şey yapıp omzuna attığı kadınla koşmaya başladı.

Karşılarına gelen ilk odaya girip kapıyı kitledikten sonra Elif annesini dikkatlice omzuna indiren genç adam " Allah yuvamız dan huzuru eksik etmesin anne, bunları Mehmet babamın yanında hayatta söyleyemem. Tongaya getirdiler bastılar nikahı ama artık yönetime el koydum. Bu dakikadan sonra sözümden çıkmıyorsun. O bıyık bükücünün altın dolgusunu dahi alacağım. Düğünümde kapı açtırma bahanesiyle yavru kartalları üstüme saldığını tabiki unutmadım." dedi mırıldanarak, kapıyı yumruklayan Mehmet Miran'ın bunları duymasına gerek yoktu.