SANA YENİLDİM (KİTAP)

48.BÖLÜM

Bölüm ayserdo17 'e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Duyduklarının hemen ardından kadın " Bak ya ..." dedi hülyalı bir sesle.

" Ne oldu anne , oda sıcaklığındaki margarin kıvamını mı test ediyorsun ?" diyen Baran'ı alaycı tavrı ile sinirlenen Elif, " Bana bak eşşek sıpası anneyle dalga geçilmez . Hem sen nereden biliyorsun oda sıcaklığındaki margarini ? " diyerek konuyu değiştirdi.

" Söylemesi ayıptır kızlar yemek yapan erkekleri çok beğeniyormuş .Bende ilerde lazım olur diye youtubeden hep yemek videoları izlerim. Bir gün kurabiye yapayım da babamın elinden alayım seni, hep bana kal."

" Senin o kara tüylerini tek tek yolarım. Kartal yumurtasından çıkmış çakal mı kesildin başıma ! Ne bu çapkınlık sevdası ?"

" Ya anne ben aşık olduğum kıza yemek yapacağım birtek . Banane ötekilerden , onlarda döner ekmek yesin büfeci Rasim'de."

" He öyle diyorsun , peki benim yakışıklı oğluşum kimseye yapmış mı yemek ? "

" Aha gelin görmüş kaynana modeli ben kaçar anne. Özel hayata saygı lütfen. Ayrıca benim iş zor yemekle falan olacak gibi değil."

" Baran'ım annesinin en kara kartalı kim bu kız ? Hadi söyle."

" Ya sen demin salya sümük ağlamıyor muydun? Hem hiç heveslenme ilk erik gözlüme itiraf edeceğim aşkımı . Ama büyümem lazım , çocuğum ben daha. " dedikten sonra üzerine düşen görevi yerine getiren Baran, annesinin ısrarlarından kurtulmak için can havliyle yataktan çıktı ve koşarak gözden kayboldu.

Bir süre daha oğlunun anlattığı masalı düşünen kadın, kaçarak hiçbir şeyin üstesinden gelemeyeceğini biliyordu. Oodadan çıkıp  lavaboya giderek soğuk suyla yüzünü yıkadı ve bir süre aynadaki yansımasına hüzünle baktı. Mehmet'in uyandığı gün söylediklerini hatırladı ve hak verdi. Geride kalmak gitmekten çok daha zordu...Kendisi bilinmezliğin sonsuz deryasında akıntıya teslimken , geride kalanlar tükenmişti.

Soğuk suyun yardımıyla bir nebze olsun toplandığında, her zorlukta olduğu gibi dimdik çıktı kapının önünde kendisini bekleyen dört evladının karşısına. Soran gözlerle kendisine bakan çoçuklarının hemen arkasında ise iki adet mahçup adam vardı. İkiside Elif'in ağzından çıkacak her türlü cezaya razıyken kadın olması gerektiği gibi sarıp sarmaladı ailesini. " Pek sayın Mehmet ve Bedirhan Efendiler  Zümra'mın en güzel günlerine gölge düşürmemek adına ateşkes ilan ediyorum. Düğün sonrası bu konunun uzun uzun masaya yatırılacağından hiç ama hiç şüpheniz olmasın. Bu arada Bedirhan düğüne kadar bilye gözle telefonda dahi görüşmeyeceksin. Şu yanındaki adı lazım değil kayınbabanıda al ve git şimdi. Dul bir kadınım laf söz olur eve yabancı erkek alamam."

Karısı tarafından yabancı ilan edilen adam " Elif'im ne demek yabancı , sen benim karımsın polenlerimin anasısın." dedi gücenmiş bir tavırla.

" Bıyıklarını tek tek cımbızla yolarım senin. Yüz verdik astarını isteme , ben senin karın değilim . Eski karınım ikisinin arasındaki farkı idrak edebilecek yaştasın bence. "

" Yeşilçama kör bakayım ki mecburdum Elif'im anlatmış işte sana Baran . Evladımız için yaptım , ne kadar aradıysakta bulamadık . Başka çarem kalmamıştı."

" Zaten sırf Baran'ım için affediyorum seni. Ama bu demek değilki yeniden evlenene kadar seninle aynı çatı altında yaşayacağım. Biraz zaman verelim birbirimize , bir çay içelim eğer elektrik alırsak görüşmeye devam ederiz. Baktık olmuyor medenice başka taliplerimizi değerlendiririz. "