SANA YENİLDİM (KİTAP)

7. BÖLÜM

Bölüm az199941 e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

" Sağ ol baba, kusuruma bakma hayırlı geceler, hoş geldin, geç buyur, şaşırdım bir an."

" Haberin yok muydu oğlum, Elif ikindi vakti aradı, yarın sabah beraber kahvaltı yapalım, bu akşamdan gel özledim dedi. İşlerim var, gelmem geceyi bulur dediysem de laf anlamadı. Söylemeyi unuttu herhalde sana. "

" Ya evet baba, kesin unutmuştur, kesin. Salona geçelim hadi, çay getiriyim sana, için ısınsın." Dedikten sonra mutfağa geçen Mehmet hızla Hamza'yı arayıp, olayı işin ehline bırakmaya karar vermişti. Birkaç kez çalan telefon cevaplandığında kısık bir sesle " Hamza kusura bakma bu saatte aradım ama müsait miydin?"diye sordu. Gecenin bir vakti kendisini arayan arkadaşı ile gerilen genç adam " Müsaidim, yoldayım eve geçemedim daha aşiret toplanmıştı. Hayırdır, gece gece kötü bir şey yok ya?" dedi korkuyla.

" Çok şükür kötü bir şey yok çiçaaam, sadece acilen Bedirhan'ın yardımına ihtiyacım var, yarın bize kahvaltıya gelin diyecektim ama Emine yenge sakın Elif'i aramasın sürpriz yapacağım."

" Hayırdır lan, gene süt mü kesildi? Bedirhan'ı ne yapacaksın?"

" Yok, oğlum süt değil benim iflahım kesildi. Onun planlarına ihtiyacım var. Siz yarın sabah bizde olun gerisini sonra anlatırım."

" Tamam, hadi hayırlı geceler. Sabah görüşürüz."

" Sana da görüşürüz.'' Diyerek aramayı sonlandıran Mehmet '' Hadi bakalım Elif Hanım, el mi yaman Bedirhan mı yaman, görelim. Ey güzel Allah'ım, beni Bedirhan psikopatına muhtaç ettin ya...'' diyerek mırıldandı.

Tepsiye yerleştirdiği iki bardak çay ve bir bardak soğuk su ile salona geçtiğinde, karısının üzerini değiştirmiş ve babasının koltuğunun altına sinmiş olduğunu gördü. Genç kadın, kocasını alt etmenin verdiği hazla imalı imalı bakıp sırıtırken, elindeki çayları, baba kızın önüne bırakıp tam karşılarına oturan adam. Bardakta ki soğuk suyu yudumladıktan sonra, yüzüne yerleştirdiği tehlikeli gülümsemeyle meydan okuyordu adeta. İki gencin bakış muharebesini sona erdiren ise Ahmet Bey'in sözleriydi. " Kızım sen buradasın, Mehmet çay getiriyor. Ayıp oldu oğluma, zahmet verdim gece gece. "

" Yok, baba ne zahmeti? Altı üstü bir bardak çay. "dedi Mehmet neşeli bir sesle.

" Olsun oğlum, yine de Elif dururken yakışı kalmadı senin çay getirmen."

Karısının çaktırmadan kendisine dil çıkardığını gördüğünde ise, bakışlarını yeniden kayımpederine çevirdi ve sözlü meydan muharebesini resmen başlattı. " Bizde film izliyorduk baba, çok heyecanlıydı. Tam en güzel yerinde kapı çaldı, hatta devam etsek mi? Elif 'im sen ne dersin? "

Duyduklarıyla öksürmeye başlayan Elif, sırtını dikleştirerek, elindeki bardağı aceleyle sehpaya bırakmıştı. Genç kadının yüzü gitgide kızarırken, telaşla" Ne filmi canım? Babam gelmiş, sohbet edelim biraz. Aslında sohbet de etmeyelim, geç oldu, yatıp uyuyalım. Ne iyi ettin de geldin babam, nasıl özlemişim seni."diyerek oturduğu koltukta rahatsızca kıpırdandı.

Eşinin utangaç halleriyle iyice keyiflenen Mehmet" Bence de çok iyi ettin baba. Bu filmi muhakkak senin de izlemeni isterim. Gerçi eski bir film, eminim sen de zamanında izlemişsindir." Dedi ve yaşlı adamın bakışları kızına döndüğü an sessiz bir öpücük gönderdi arsızca.

" Hangi filmmiş, merak ettim şimdi? Hadi kızım, açta bakalım." diyen Ahmet Bey de meraklı bakışlarla kızının vereceği cevabı bekliyordu.

Genç kadının kırmızıdan mora geçiş yapan güzel yüzüne ve telaşlı hallerine daha fazla dayanamayıp, kahkahalarla gülen kocası ile ardından sinirle ayaklandı . Yeri dövercesine sert adımlarla salonu terk ederken, bir yandan da eşine saydırıyordu." Pis sıntır ne olacak! İnşallah bıyık kıran olursun."