21. BÖLÜM

7.7K 1.1K 528
                                    


Bölüm hayallerask123 'e Ferqane' mize geliyor.

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

           Hayatı bir günde alt üst olan ve kendisini büyük bir bilinmesin içinde bulan Bedirhan yorgundu. Ayakları geri geri gitse de düşünceli ve durgun bir halde konağın merdivenleri tırmanırken, '' Bende seni bekliyordum. Konuşmamız gerekenler var.'' Diyen babasının ile bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi. Sessizliğini bozmadan başını sallayıp yavaş adımlarla yaşlı adamı takip etmeye başladı. Babasının ardından girdiği odanın kapısını kapatıp iri bedenini koltuklardan birine yerleştirdikten sonra '' Sabahı beklemediğine göre önemli bir konu olsa gerek. Hayırdır inşallah baba.'' Dedi merakla.

" Sonu hayır olacak inşallah oğlum. Her ne kadar Hasan'a konduramasam da ortada bir günah var. Bu günahın bedelini ise tazecik bir gelinle doğmamış torunum ödeyecek. Demem o ki Ayşe'yle nikahlanıp yeğenini nüfusuna alacaksın. " diyen yaşlı adamın sözleri ile yerinden fırladı Bedirhan. Gözlerindeki öfke ise babasından çok sözde törelerineydi. "Bunları söylemeye nasıl dilin vardı? 'Nikâhına alacaksın!' dediğin kadın daha kırk gün önce abimin koynundaydı. Karnında rahmetlinin bebeğini taşıyor!''

" Ölenler, senin abilerinse, benim de oğullarım. Ölüm gidene değil, kalana zor. Sen söyle, elimden ne gelir? İki gün sonra kızın ailesi gelse kapıya: 'evde bekâr oğlunuz var' dese, ya karnındaki bebek, sen söyledin; abinin canı, kanı... Ona senden başka kim babalık edebilir?"

" Ben yeğenime amca olarak da yeterim. Ayşe yengemi de bırak nikâhıma almayı, selam verse almam. Ha, dersen ki bırak ağalığı, al başını, çek git; kabulümdür. Bir daha bu konuyu açarsanız, beni de kaybedersiniz; son sözüm budur. Kal sağlıcakla..." dedikten sonra odadan genç adam, arkasından seslenen babasını duymazdan gelerek aracına doğru ilerledi. Tam bu sırada, kolunda hissettiği baskı ile duraksadığında " Hayırdır ağam, gece gece nereye?" diyen Halil'i buldu öfkeli bakışları. Duyduğu 'ağa' kelimesi ile iyice öfkelenirken, " Bana, ağasını da paşasını da siktirtme! Arkadaşım olarak geliyorsan, gel. Yok, ağanın peşinden gideceksen, ben artık; ağa falan değilim, bil de boşa yorulma." diyerek bağırdı.

" Yemişim ağalığını, kardeşiz biz. Ağız alışkanlığı benimki... Hadi bırak laf kalabalığını, ne oldu da dellendin?"

" Firuz Ağa, ölen oğlunun kırkında yengemle benim evliliğime karar vermiş. Allah biliyor, kulların ne düşündüğü umurumda değil! Hasan abim kimsenin namusuna bakmaz, hele de kardeşinin namusuna. "

" Korktuğum başıma geldi, desene! Ne yapacaksın peki?"

" Abimin koynuna girmiş kadınını nikâhıma alacağıma, ölürüm daha iyi! Ağalık falan da umurumda değil ya kafama sıkarım ya çeker giderim. Lan Halil'ciğim sen de gelir misin benimle?"

" Gelmez miyim? Selvi'de arkamızdan su döker artık. Deli deli konuşma, hadi bir yerde oturup sakince konuşalım...''

İki arkadaş konaktan ayrılıp gecenin karanlığını dost bilerek haykırdılar yüreklerindeki sırları. Yanlarına aldıkları içki şişesinden medet uman Bedirhan ise iki abisinin kanının karıştığı toprağa, gözyaşlarını döküyordu. Her gün bir umutla geliyordu boş arsaya, sanki abileri az ilerdeki ağaçlık alandan çıkarak: "Şaka yaptık, oggluum!" diyeceklerdi.

" Bu işten kurtulmanın tek yolu, Ayşe'nin gerçek yüzünü ortaya çıkarmak. Ben kendimden emin olmadığım kadar, eminim Hasan abimden. Her zaman, namus; kadına has değildir, o yatakta birkaç damla kan görmek istiyorsan, sende o yatağa heyecanını ve sadakatini akıtmalısın derdi. Sen söyle Halil; böyle düşünen biri, karındaşının helaline göz diker mi? diyen genç adam, elindeki şişeyi yavaşça dudaklarına götürdü.

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin