Sevdiğini incitmeden yüreğinde taşıyabilen merhametli Mehmet,
Mahcup Emine'ye gördüğü ilk anda vurulup bir ömür gözüne başka göz değmeyen, damarlarındaki asi kanla dolup taşan meczup Hamza,
Genlerinde var olan aşk ateşini sırça bir köşk gibi yüreğin...
Bölüm Songül Ertosun ve Fatma Erdoğan 'a geliyor. Bu ikili bana hayatımın en güzel hediyelerin den birini verdiler. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Sana Yenildim kitabındaki karakterlerden Bedo' ya ve hayalimde onu canlandırdığım karakter olan Erkan MERİÇ'e olan hayranlığımı yakın çevrem bilir. Hatta beyefendiye kitabımı hediye etmek hayalimdi.
Sizlerinde en sevdiği karakterlerden biri Bedo. Daha dün, " O süt geri gelecek." diyen bir çocuğun sözlerine güldük, Mehmet amcasının arkasından feryatlarına ağladık, ilk öpücüğü bulaşık süngerine kurban gittiğinde kahkaha attık. Sadakat kadına mı has deyip kendini vurduğun da başımıza taç ettik. Ee pek tabi minik ürkek devemizin tüfek zoruyla girdiği gerdek gecesini hatırlatmasam olmazdı.
Vel hasılı kelam Songül ve Fatma bana sürpriz yapmak için günlerce Erkan MERİÇ'E ulaşmaya çalışmışlar. Arkadaşlarına, fan sayfalarına, abisine instagram ve tweeter' dan yazmışlar. Kendileri Savaşçı dizinin çekimleri yüzünden çok yoğun olduğu için epey uğraşmışlar. En nihayetinde de ulaşıp Sana Yenildim kitabından ve Bedo karakterinden bahsetmişler. Kendisi çok sevinmiş ve hepimize selamları var.
Küçük bir hediye ile birlikte Sana Yenildim kitabını Erkan Bey'e hediye edeceğim. Adresi bende güvende...😂😂😈😈
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Erkan Meriç ve Bedo'nun buluşmasında payı olan Songül ve Fatma' ya bir kez daha çok ama çok teşekkür ederim. Cansınız can...
Bir teşekkür de görmeyeceğini bilsem de Erkan MERİÇ'E, bizim deve tabanımız gibi mütevazı ve güzel yürekli bir insan olduğu için.
Geçelim bölüme, İyi okumalar...
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
" Hıkkk! Şeyy..."
"Neyyy?"
"Hıkkk! Ben hık oldum. Yani hık beni tuttu. Ben kaçamadım. Hani küçükmüş ya oda. Hık şıp diye tuttu. Hıkkk!"
"Vallahi şanslısın peri kızı tutan hık olsun. Ya sesinin ayarlarıyla yolunmak suretiyle oynanmış bir çoban tutsaydı seni?"
Sadaka mı versem? Hıkkk! Hıka teşekkür mü etsem? Ben en iyisi hemen kaçsam. Hıkkk! Bak işte hık! En iyisi su evet evet su. Su içeyim de geçsin."
"Suyun yanında hap da iç eserekli gelin. İkisi bayağı iyi gidiyor. Tecrübe ile sabit. Bak daha geçenler de beni esereklinin biri hapladı. Tadı hala damağımda." diyerek sözlerini noktayan Botan'ın ardından ışık hızına kafa tutan eserekli gelin hızla gözden kaybolmuştu.
Bu çobanın dili fazla mı açılmıştı. Mutfağa giren genç kız soluklanmak için balkona çıkarken kendi kendine söylendiğinin farkında değildi. " Allah'ım sen sonumu hayır et. Tamam yaptım bir esereklilik ama bir sorsalar niye yaptım..."
Yaklaşık yarım saat sonra Zühre'nin servis ettiği çaylar içilmiş ve hazırlanan genç kız ile yavru kartallar dense de tam bir enişte kemiren olan ikilinin eşliğinde kuaföre gitmek üzere evden ayrılmışlardı. Botan'ın başbaşa kalma hayalleri suda salınırken Zühre arka koltukta oturan kardeşlerine sözsüz teşekkürlerini gönderiyordu. Baran ve Karan'ın arabalar hakkındaki bitmek bilmeyen soruları ile tamamlanan yolculuk sonrası araçtan inen peri kızı hızlı adımlarla arabanın garaj kapısına ulaşarak kına kıyafetini almıştı.
