13. BÖLÜM

9.8K 1.3K 665
                                    


Bölüm az199941 e geliyor.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Elindeki baltayı hemen arkasındaki duvara yasladıktan sonra erketeye yatan Reşat'ın " Geldiler lan, hadi. Bana bak Mehmet, bir dahakine sıra benim. Sen erketeye yatacaksın, ben olay mahallinde olacağım." diyerek seslenmesi ile kahkahalarla gülmeye başladı iki kafadar. Yıllardır bir arada olmanın getirisiyle tepkileri dahi senkronizeydi. Bakışları birbirini bulurken aynı anda cevapladılar olay yeri sevdalısı arkadaşlarını. " Taaaamaaaam çiçaaaam."

Dışarıdan gelen tanıdık sesler ile babasının geldiğini anlayan Hamza, korku dolu gözlerle kendisini izleyen kadına dönerek " Zeynep anne banyo ne tarafta? Elimi yüzümü yıkayayım bir. Normalde kırmızının her tonu çok yakışır, ama bunun kanının rengi bozuk galiba?'' dedi. Korkudan beti benzi atmış genç kadın ise titremesine engel olamadığı bir ses tonu ile " Tam karşındaki kapı, oğlum." Diyerek cevapladı kendisine yöneltilen soruyu.

Zeynep'in ağzından dökülen oğlum kelimesine takılan delikanlı gür bir kahkaha attıktan sonra " Ahh be anacım, ne güzel yakıştım ağzına, maşallah bana! " dedi ve hızlı adımlarla karşısındaki banyo kapısından içeri girerek gözden kayboldu.

Anne kızın feryatlarına sessiz kalan vicdanı sağır köy ahalisi merakla araçlarından inen Seydan aşiretinin ağasını ve yanındaki adamları izliyordu. Hemen arkasında ki arkadaşı Halil'e hızlı bir bakış atan Bedirhan ağa '' Halil'im söyle çocuklara dağıtsınlar herkesi. İçlerinden hatırı sayılır, sözüne güvenilir birkaç kişiyi alarak muhtarın evine gitsinler. Mevzunun aslını bir öğrenelim ondan sonra tek seferde kapatacağım herkesin ağzını.'' Dedi ve bakışlarını kaçıran Reşat'a doğru ilerlemeye başladı.

" Hamza ve Mehmet'e buraya gelmeleri vahiy yoluyla mı tebliğ edildi acaba? Bu konu hususunda, bir fikrin var mı?" diyen adamla yüksek sesle öksürmeye başlayan Reşat" Yok Bedirhan amca. Gerçi iyi ki de gelmişler; akrabaları, kızı tartaklıyorlardı." dedi telaşla.

Başını '' Sonra görüşeceğiz!'' dercesine sallayan Bedirhan ağa hemen arkasındaki karısının varlığını kendine hatırlatıp küfür etmemeye çalışıyordu. Uzun boyu yüzünden başını eğmek zorunda kaldığı kapıdan içeri giren genç ağa, heybetli bedeni ve tok sesi ile doldurmuştu küçük odayı. Ardından tehlikeli bir sakinlik ile oğlunu aradı kara gözleri. Hamza ile görülecek hesabı sonraya bırakmaya karar vererek boğazını temizlediğinde '' Selam ün Aleyküm. Ben Bedirhan Seydan, Hamza'nın babasıyım. Kusura bakmayın bu saatte, bu denli rahatsızlık verdik. Benim oğlan bir cahillik etmiş, zor duruma sokmuş sizi. Bu işin yolu yordamı neyse çözülecektir, içiniz rahat olsun. "diyerek söze girdi

Karşısındaki adamın varlığından güç alan Kıymet Hanım dakikalardır süren sessizliğini bozmaya karar verip, ruhundaki zehri bir kez daha utanmadan akıttı ortaya. " Sizin oğlanın cahilliği, kızımızın adını kirletti ağam. Biz de ailecek oturup bir karar aldık. Torunum Kadir ile Emine'yi baş göz edeceğiz. Oğlunun sabahki rezilliği yetmedi, bu saatte baltayla kapımızı kırıp, evimize girdi. Torunumu dövüp, parmağını kopardı. Gündüz vakti meydanda öper, akşam vakti baltayla evini basar. Orospuya çıkardı kızın adını."

" Tamam, Kıymet Hanım, sakin olun. Hiç suçu günahı olmayan bir yavruya da, o çirkin sözü yakıştırmayın. Konuşacağız ve yapılması gereken neyse yapılacak, lakin buradaki herkesi dinlemeden tek laf etmem.''diyen Bedirhan ağa can dostuna yerde yatan Kadir'i göstererek ''Önce şu yerdekini alın, hastaneye götürün. '' dedi ve yeniden ayaktaki kalabalığa dönerek sözlerini sürdürdü. ''Siz de oturun artık. Kim kimdir? Ne nedir öğrenelim. Kardeşim, Emine'mizin annesi sen misin?"

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin